MHP Genel Sekreter Yardımcısı ve Konya Milletvekili Bozkırlı hemşehrimiz Mustafa KALAYCI'nın TBMM Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, "Darbe girişimi ve yapılan işlemler" ile ilgili olarak aşağıdaki konuları gündeme getirmiştir;
TÜRK MİLLETİNİN BİR FERDİ OLMAKTAN ONUR DUYUYORUM
15 Temmuz darbe girişimini bir kez daha nefretle ve şiddetle lanetliyorum. Milletimizi, Meclisimizi, millî kurum ve kuruluşlarımızı bombalayıp kurşunlayacak kadar gözü dönen FETÖ'cü canilerin darbe girişimi hamdolsun başarıya ulaşamamıştır. Darbecilere karşı canı pahasına mücadele veren, tanklara, helikopterlere, uçaklara, en ağır silahlara, kurşunlara ve bombalara karşı tereddüt göstermeden göğsünü siper ederek darbe girişimini püskürten, üstün cesaretini ve demokrasi tercihini tüm dünyaya gösteren aziz Türk milletinin bir ferdi olmaktan gurur ve onur duyuyorum.
Türk milleti hainlerden büyüktür, demokrasi darbeden büyüktür. İster FETÖ ister PKK PYD isterse de IŞİD olsun Türkiye'yi geçemeyecekler, Türk milletini yenemeyeceklerdir. Türkiye zalimlere yem olamayacak kadar kudretlidir. Bir olalım, Türkiye'nin millî dava ve istiklaline bağlı kalalım.
TEDBİRLER ALINIRKEN MASUMLARA İLİŞİLMEMELİ
Paralel devlet yapılanmasının tüm unsurları tespit edilmeli, hepsi birden adaletin önüne çıkarılmalı, en ağır şekilde de cezalandırılmalıdır. Bu yapılıyorken masumların hakkını gasbetmek, suçsuz günahsız insanımızı mağdur etmek en az terör örgütünün zalimliği kadar tehlikelidir. Aldığımız yoğun şikâyet ve eleştiriler, vatanını ve milletini canından aziz bilen kardeşlerimizin de FETÖ terör örgütüyle aynı kategoride ele alındığı yönündedir. Bu, doğru ve hakkaniyetli görülmeyecektir. Bu itibarla, idari ve kanuni tedbirler alınırken masumlara ilişilmemeli, onların hak ve insanlık onurları çiğnenmemelidir.
Toplumun her kesimi kaygılı ve huzursuzdur. Eğer söylenenler doğruysa, FETÖ terör örgütüyle örgütsel herhangi bir bağı veya bağlantısı olmaksızın sadece ve geçmişte bu yapının banka, dernek, okul, dershaneleriyle ilişkisi olduğu gerekçesiyle işlem yapılıyorsa; bakanlarından başbakanlarına, milletvekillerinden belediye başkanlarına, bürokratlardan parti yöneticilerine kadar Adalet ve Kalkınma Partililerin cemi cümle, alayını içeri almak gerekir. Bunu kesinlikle suçlamak kastıyla söylemiyorum, aynı durumda olanların yoğunlukla varlığını ortaya koymak için belirtiyorum.
SUÇLUYLA, SUÇSUZ BİRBİRİNE KARIŞTIRILMAMALI
14 yıldır ülkeyi yöneten ama milletin verdiği emanete sahip çıkamayan, bu yapıyı görmeyen, göremeyenin de AKP olduğu açıktır. "Bizi kimse uyarmadı." diyemezsiniz. Bu konuda MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli'nin uyarılarını yıllarca dinlemeyen, üstelik ona saldıran ve hakaretler eden de Hükûmetin ve AKP'nin en yetkili ağızlarıdır. Yine terörist başı Gülen'e önceden övgüler düzenler, elini öpmek için Pensilvanya'da kuyruğa girenler, "12 yıl ne istedilerse verdik." diyenler, onları devletin en önemli görevlerine getirenler, okullarına, banka ve şirketlerine, derneklerine, vakıflarına, sendikalarına, medyasına tüm kurumlarına her türlü imkânı hem de devlet kesesinden sağlayanlar da ortadadır.
Dolayısıyla bu süreçte iktidarda sorumluluk mevkisinde bulunanlar görevli ve yetkili olanlar "Bizi aldattılar, safmışız, ahmakmışız." gibi sözlerle kendilerini bu işten sıyırmaya, sorumluluktan kurtarmaya çalışırken eğer masum insanlar mağdur ediliyor, zulme uğruyorsa siyasi veya başka amaçlarla ahlaksızca kuru iftiralar atılarak yapılan ihbarlar üzerinden işlem yapılıyorsa bunun hesabını iki dünyada da veremezsiniz, bunun vebalinin altından kalkamazsınız, her şeyden önce Cenab-ı Allah'ın gazabından kurtulamazsınız. O sebeple Hükûmetten beklentimiz FETÖ terör örgütünün kökünü kuruturken suçluyu, suçsuzu birbirine karıştırmamaktır.
FETÖ'NÜN DE, PKK'NIN DA, IŞİD'İN DE KÖKÜ KAZINMALI
Diğer taraftan, bugünlerde PKK'nın alçakça saldırıları sonucu ardı ardına şehit haberleri gelmektedir. Hakkâri ve Siirt'te 3'ü asker, 2'si polis 5 şehidimiz var. Şehit olan kahraman vatan evlatlarına Cenab-ı Allah'tan rahmet, ailelerine ve büyük milletimize sabır ve baş sağlığı diliyorum, yaralı kardeşlerimize de tez elden şifa ve deva temenni ediyorum.
FETÖ terör örgütünde olduğu gibi PKK ve diğer terör örgütleriyle aidiyet, iltisak veya irtibatı olanlarla ilgili neden işlem yapılmıyor? Başta belediyeler olmak üzere devlette yuvalanmış terör örgütlerinin güdümünde bulunanlar ivedilikle açığa alınmalı ve adalete teslim edilmelidir. Yine, terör örgütleriyle aidiyet, iltisak veya irtibatı olan dernek, vakıf tüm özel kurum ve şirketlerle ilgili de gerekli işlemler derhâl yapılmalıdır. FETÖ'nün de, PKK'nın da, IŞİD'in de diğer terör örgütlerinin de kökü kazınmalı, hainlerden, alçaklardan, kalleşlerden hesap sorulmalı, hak ettikleri cezalar verilmelidir.
GURURUMUZ OLAN POLİSLERİMİZE 3600 EK GÖSTERGEYİ VERELİM
Darbecilere karşı mücadelede gururumuz olan polislerimizin ekonomik ve sosyal sorunlarına artık çözüm getirelim. Gerek çalışırken gerekse emekli olduktan sonra polisimizin ele güne muhtaç olmadan huzurlu, itibarlı, güvenli ve insanca bir hayat sürdürebilmesini temin edelim. Türk polisinin en başta gelen isteği, ek göstergelerinin yükseltilmesidir. Tamamına yakını yüksek öğrenimli olan polislerimiz 3600 ek göstergeyi haklı olarak istiyor. Kamuda emsal alınabilecek birçok kadroya yapılan uygulamayı, verilen 3600 ek göstergenin kendilerine de verilmesini istiyorlar.
Milliyetçi Hareket Partisi olarak Hükûmetten beklentimiz ve isteğimiz, emniyet çalışanlarının özlük haklarını ve çalışma şartlarını iyileştirecek, polislerimize 3600 ek gösterge verilmesini de içeren düzenlemeyi bir an önce yapmasıdır.
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te Bozkır Haber'e abone olun.