M. Emin Karabacak
Bir TEOG tercih danışmanlığını daha geri bıraktık. Malumunuz 15–29 Temmuz tarihleri arasında 8. Sınıfı bitiren öğrenciler, lise yerleştirmeleri için tercih yapmışlardı. Bizde o tarihlerde Konya Alâeddin durağında Karatay İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünün açtığı standa görev yapmıştık. Yaptığımız tercih danışmanlığında farkındalık adına aldığımız geribildirimleri sizlere paylaşmak istedik.
Eskiden öğrenciler üç gruba ayrılırdı. Tembel, normal ve çalışkan öğrenciler diye. Günümüzde ise orta tabaka gitti tembel ve çalışkan öğrenciler kaldı. Orta tabakayı kaldıran neden ise sanal âlem yani cep telefonları ve tabletler…
Bundan beş yıl önce başka bir ifade ile SBS döneminde tablet ve cep telefonları bu kadar yaygın değildi. Cep telefonu da sadece anne babalarda vardı, o da iletişim için kullanılırdı. Telefonlar akıllı ve dokunmatik olmadığı için çocuklar, cep telefonlarında istedikleri şekilde oyun oynayamazlardı. Günümüzde ise bırakın lise öğrencisini ortaokul öğrencilerinde olduğu gibi ilkokul öğrencilerinin bile birçoğunda cep telefonu var. Hem de babalarının kullanamadığı telefonun en akıllısı.
Hal böyle olunca ders çalışmanın önündeki en büyük engelde cep telefonları ve tabletlerdir. Çocuklar tablet ve cep telefonlarıyla ya oyun oynamaktalar ya da sanal âlemde gezinmektedirler. Bugün apartmanlarda dahi erkek çocukları ellerinde tabletlerle grup halinde oyun oynadıklarına şahit oluyoruz. Daha düne kadar oyunlarını sokakta arkadaşlarıyla oynayan bu çocuklar, bugün oyunlarını tabletlerde oynamaktadırlar. Kız çocukları da erkeklerden farklı değillerdir. Onlarda odalarına kapanıp sanal âlemde gezinmekten derse çalış(a)mamaktadırlar. Durum bu olunca ortaya ders çalışan çocuklar ya da sanal âlemde gezinen çocuklar ortaya çıkmaktadır.
Bunun sonucunda da çocukların TEOG sınavlarında yüzdelik dilimleri genelde %1-10 arasında ya da % 30 ve yukarı olmaktadır. Bir zamanları normal lise olup da TEOG ile Anadolu Lisesi dönüşen liselerin aldığı % 10 ile % 30 yüzdelik dilimleri arasında öğrencilerin çok fazla olmadıklarını gördük. Aslında esas yoğunluk burada olması gerekirken esas yoğunluk % 50 ve yukarında yoğunlaşmaktadır. İşte asıl sorunda burada. Zamanında sanal âlemde gezinmekten ya da oyun oynamaktan ders çalışmayan çocuklar % 24'ün üzerinde bir yüzdelik dilimi girince de bu sefer okul beğenmemektedirler. Senin yüzdelik dilimin ancak meslek lisesine tutuyor deyince (sanki biz vermiyormuş gibi) sitemli bakışlarına maruz kaldık.
Kız çocukları erkek çocuklarından daha başarılı. Bu ne hikmetse üniversite sınavlarında da böyle olmaktadır. Üniversite sıralarına baktığımız zamanda bunu daha iyi görebilmekteyiz. Kızların başarısının temelinde duygusallıkları, azimleri ve annelerin "Ben okuyamadım sen bari oku!..." ifadelerinin yanı sıra kızların daha fazla sorumluluk sahibi olmaları ve sosyal çevreye fazla çıkmamalarını da sayabiliriz.
Erkek çocukların arkaları anneleri tarafından toplanmasına bağlı olarak sorumsuz yetiştirilmeleri, sosyal çevreye fazla çıkmaları, sanal âlemde fazla gezinmeleri başarılarını da olumsuz etkilemektedir. Bunu tercih danışmalığında daha iyi gördük.
Anneler tercih danışmanlığı için geldiği çocuğu kızsa, beraberinde kızını da getirmiştir. Yok, erkekse, tercih danışmanlığında annenin yanında onları pek göremedik. Bu babalar içinde geçerlidir. Bunu yukarıda da belirttiğim gibi kızların kısmen de olsa sorumluluk sahibi olması, erkek çocukların arkalarının anneleri tarafından toparlanmasına bağlamaktayız. Hocam sen ne diyorsun. Günümüzde kızlarında sorumluluk ve sorumsuzlukları konusunda erkeklerden farkı yok dediğinizi duyar gibiyim. O ayrı bir yazı konusu. Ama şunu da unutmamak gerekir ki erkek gibi hal ve hareketleri olan kız çocuklarını da anne baba olarak biz yetiştirdiğimizi de unutmamak gerekir. (Devam Edecek)
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te Bozkır Haber'e abone olun.