.jpg)
Memleket'e özel açıklamalarda bulunan Altunyaldız, Moody's'in Türkiye kararı, Karapınar'a yapılacak güneş enerjisi yatırımları ve kayyum atanan firmalarla ilgili konuştu.
Türkiye'nin uluslararası alanda büyüyerek ilerlediğine işaret eden Ak Parti Konya Milletvekili Ziya Altunyaldız, uluslar arası kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye hakkında aldığı kararların güdümlü ve gerçek dışı olduğuna vurgu yaptı. Türkiye'de son dönemde olan gelişmeler hakkında da konuşan Altunyaldız, Türkiye'nin büyüme oranının diğer ülkelere oranla yüksek olduğuna dikkat çekti. Enerji yatırımlarının Türkiye ve Konya'ya büyük avantaj sağladığına değinen Milletvekili Altunyaldız, yatırımların hız kesmeden devam edeceğinin müjdesini de verdi.
"KARARLAR SİYASİ"
Moody's'in Türkiye notunu düşürmesi hakkında değerlendirmelerde bulunan Ak Parti Konya Milletvekili Ziya Altunyaldız, not düşürülmesinin objektif olduğuna inanmadığını söyledi. Moody's dayanaklarının gerçek dışı olduğuna da dikkat çeken Altunyaldız, "Türkiye, ekonomik istikrarıyla, bütçe gerçekleşmeleriyle, mali disipliniyle, cari açığın aşağı doğru yönlenmesi ve daralmasıyla yatırımları kesintisiz şekilde devam etmesiyle konumunu ve duruşunu gösterdi. Küresel dünyada özellikle Türkiye'nin cari açığını besleyecek hiçbir gelişme olmazken özellikle enerji bağımlısı bir ülke olduğumuz için enerji fiyatlarının bu kadar aşağı düzeylerde seyrettiği dönemde, enflasyonun aşağı doğru indiği faizlerin aşağı doğru indiği bu konjektürde not düşürmeyi haklı kılacak en ufak bir gerekçe görmüyorum. Borçluluk oranına baktığımızda Türkiye şu anda AB ülkeleri içerisinde toplam borcunun GSMH'ya oranı itibariyle yüzde 30'lardaki oranı ile Avrupa'daki en iyi ülkelerden birisi. Türkiye'nin bütçe sorunu yok. Mali disiplinden en ufak bir şekilde taviz vermiyoruz. Seçimler oluyor, referandumlar oluyor buna rağmen mali disiplin hiç bozulmuyor. Son dönemde dövizin az bir artışı oldu. Ancak şunu unutmayalım dövizin yukarıya doğru meyillenmesi bile toplamda yılbaşı itibari ile bugüne kadar yüzde 5'lik bir artışa tekabül ediyor. Enflasyon şuan yüzde 7'lerde ve dolayısıyla böyle bir artış zaten normal bir artış. Bunlara baktığımız zaman her şeyin normal gittiği bir düzende 15 Temmuz darbe girişimi oluyor arkasından dolar yükseliyor ve 2 gün sonra özellikle vatandaşlarımızın tasarruflarını bozdurması sonucunda normale dönüyor. Türkiye'nin ekonomisine bakıldığında böyle bir düşüşe neden olacak hiçbir faktör bulunmuyor. Böyle olduğu zaman kredi derecelendirme kuruluşlarının kararlarının gerçek dışı olduğu ortaya çıkıyor" şeklinde konuştu.
TÜRKİYE VE KÜRESEL DEĞERLENDİRME
Kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye notunun düşürülmesindeki sonuçları da değerlendiren Altunyaldız, "Türkiye'nin büyüyen iş pazarı dünya küresel aktörlerinin Türkiye'yi Akdeniz'in Ortadoğu'nun ve Kuzey Afrika'nın yönetim, üretim ve dağıtım üstü olarak tayin etmesi ve Uluslar arası firmaların buraya doğru yönlenmesi. Doğrudan yatırımların hem yerel dinamiklerle hem de küresel yatırım akımlarıyla devam etmesi sanayi ve sermaye girişimlerin devam etmesi, Yılbaşından bu yana cari açıktan 10 Milyarın üzerinde daha fazla dövizin yurda girmesi ve merkez bankasında döviz rezervinin artması, ihracatın yukarı doğru yönlenmesi, bütün bunlara baktığımız zaman Türkiye'de her şey normal ve olması gerektiği gibi ilerliyor" dedi.
Küresel dünya açısından olayları değerlendiren Altunyaldız, Küresel dünyada bizzat hem rakamlara baktığımız zaman yatırım kararları devam ediyor, geçen Hamburg'da enerji yatırımlarıyla ilgili Dünya'nın en iyi uluslar arası çalışan firmalarıyla görüştüm, bu firmalarla görüşmem sonucunda şunu gördüm ki Türkiye ile ilgili yatırım iştahında en ufak bir azalma yok. Herkes Türkiye'ye yatırım yapmak için projeler hazırlıyor, çalışmalar yapıyorlar. Zira baktığımız zaman büyüyen iş pazar bölgede gidilebilecek yegane ülke istikrarıyla ekonomik gelişmeleriyle ve bölge'nin yakın coğrafya'nın ulaşım ağı merkezi ve köprüsü olmasıyla dağıtım ağı merkezi olmasıyla ve Türkiye'deki iş ortamının son derece rahat, son derece yatırım dostu ve küresel gelişmelere açık bir ülke olması ve istikrarın aralıksız devam etmesi bulunuyor. Yatırımcı güven ve istikrar arar. Yatırımcının istediği kriterler Türkiye'de mevcut bulunuyor. Bunlardan daha ziyade yatırımcılar, yatırım yapacakları ülkedeki siyasi iktidara bakarlar. Bu piyasanın imkânlarına bakar. Burada da bir yatırımcının istediği ortam müsait bulunuyor. Son 27 çeyrektir aralıksız büyüyen bir ekonomimiz var. Netice olarak not düşürmenin Türkiye'nin küresel anlamda cazibesini en ufak etkisi olduğunu görmüyorum. Türkiye, üretim, dağıtım ve köprü olma yolunda emin adımlarla yoluna devam ediyor" ifadelerini kullandı.
KONYA GÜNEŞ ENERJİSİNDE TÜRKİYE'DE MERKEZ DURUMA GELDİ
Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak'ın Konya'ya gelerek enerji yatırımları hakkında konuşan Altunyaldız, güneş enerjisi Konya'nın merkez olma yolunda olduğuna vurgu yaptı. Türkiye bulunduğu coğrafya itibari ile bir enerji fakiri bir ülke olduğunu söyleyen Altunyaldız, "Türkiye bulunduğu konum itibariyle enerji fakiri bir ülke konumunda. Enerji bağımlılığımızı yerli ve yenilebilir enerji ile düşürmeye çalışıyor. Bu alanda önemli gelişmeler kaydediyoruz. Dünya Enerji Kongresi geçen hafta Cumhurbaşkanımızın himayesinde Enerji Bakanlığının ev sahipliğinde Türkiye'de yapıldı. Bu toplantıda bir anlamda enerjinin geleceği, enerji yatırımları ve buna ilişkin kurgular konuşuldu. Sadece konuşmakla kalınmadı, Türkiye çok önemli anlaşmalara imza attı, Türk Akımı Projesini imzaladı. Bunlarla birlikte kaynak çeşitliliğini ve tedarik güvenliğini de sağlamış oldu. Küresel tedarikte kilit anahtar ve ticaret merkezi olma yolunda bir adım daha atmış oldu. Bunlarla birlikte Enerji Bakanımızın, İsrail Enerji Bakanı'yla görüşmesi oldu. İsrail'in son dönemlerde Akdeniz'de keşfettiği doğal gazın küresel piyasaya ulaştırılmasına ilişkin görüşmeler yapıldı. Türkiye bu anlamda son derece kilit aktör olma yolunda adımlar atmaya devam ediyor. Konyaya gelince yenilenebilir enerji kaynaklarında teknoloji gelişiyor verimlilik artıyor, birim başına maliyetler düşüyor. Bu son derece büyük bir avantajdır, Türkiye yenilenebilir enerjide son derece iyi bir konumda bulunuyor. Konya güneş enerjisi bakımından merkez olma konumunda. 3 bin megavatlık güneş enerjisi Karapınar'da tespit edildi. İlerleyen günlerde elde edilen enerjinin yukarıya doğru çıkacağını düşünüyorum. Bu çerçevede Konya'nın hakkıyla ekonomik olarak sevincini yaşaması gerekir. Bu adımlar Türkiye ve Konya için atılıyor. Tek seferde 1.3 milyar dolarlık bir yatırım ilan ediliyor. Dünyadaki tek ünite olarak en büyük güneş enerji yatırımı ve yaklaşık bin kişiye istihdam sağlayacak bir proje. Güneş enerji teknolojisinde yerli ürün ve yerli yeteneklerin kazandırılmasını da içerisinde bulunduruyor. Bunların yanında Konya güneş enerjisinde Türkiye'de merkez duruma gelmiş oluyor. Bu yönden bakıldığında Konya tarım şehrinin yanı sıra enerji bölgesi olma yolunda çok önemli noktada bulunuyor. Aralık ayı başında ihale yapılıp iki yıllık bir süreçten sonra enerji üretmeye başlamış olacağız. Konya, bu yatırımla ekonomik anlamda farklı bir avantaj kazanmış olacak' değerlendirmesini yaptı.
"BU ŞİRKETLER MİLLETİN MALIDIR"
Kayyum atanan firmalarla ilgili olarak, diğer şirketlere ödemeleri ve çalışanlarla ilgi konuları gündeme alan Altunyaldız, firmaların Türkiye'deki imkânlarla büyüdüğünü dile getirdi. Altunyaldız, Milletin malı konumunda olan bu firmaların ziyana uğratılmadan Türkiye katkısına devam edeceğini ekledi. Kayyum atanan firmaların, TMSF'nin tek bir elden yönettiğini aktaran Altunyaldız, "15 Temmuzda FETÖ Terör örgütünün Darbe girişimini halkımızın kahramanlığı, yöneticilerimizin dik duruşuyla atlatmış olduk. Bu süreçten sonra FETÖ terör örgütüne finansman sağlayan şirketler hakkında bildiğiniz gibi inceleme başlatıldı. Bir kısmına kayyum atandı. Bu kayyum atanan şirketler, milletin malıdır, Türkiye Cumhuriyetinin verdiği imkanlar çerçevesinde büyümüştür. Kayyumlarla birlikte bu şirketler en iyi şekilde çalışmaya devam edeceklerdir. Bu süreçlerin sonunda firmaların sürdürülebilir yapıda yoluna devam edeceği de bellidir. Kayyumların atanmasındaki amaç, şirketlerin hayatlarının devam etmesine yönelikti. İkinci olarak ise şirketlerin yurtiçi ve yurtdışında hiçbir zafiyete uğratılmadan yoluna devam edecektir. Tüm bu şirketlerin yaşatılması konusunda da gerekli önlemler alındı. Diğer yandan bu ihanet çetesine mali kaynaklar sağlayan bazı şirketler, millete hizmet etmesi sağlanması için tedbir alındı. TMSF'nın politikalarıyla bu şirketler, millete istihdam oluşturmaya ve üretimi en iyi şekilde sürdürüyor. Bu konuda kararlarımız çok nettir ve oluşabilecek zararlar en aza indirgenerek mağduriyetler ortadan kaldırılmaya devam edilecektir" ifadelerine yer verdi. Sami Gediz-Memleket
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te Bozkır Haber'e abone olun.
