Kimine göre göz açıp kapayıncaya kadar geçen kısacık bir zaman, kimine göre acısıyla, tatlısıyla yaşanan bir ömrün başlangıcı ile bitişi arasında geçenleri anlatan bir romandır hayat dediğimiz şey. İlk doğum anıyla başlayan hayatın bizlere ne sürpizler hazırladığını önceden bilmediğimiz için adeta ne çıkarsa bahtımıza der misali yaşadığımız hayatın iyi ve kötü yönlerini zaman içerisinde başımıza gelen olaylar doğrultusunda çok daha iyi anlama imkânı buluyoruz. Aslında hayatın bizlere anlatmak istediği şeyleri yıllar geçtikçe, çıraklıktan, kalfalığa daha sonra ustalığa eriştiğimiz vakitte anlıyoruz. Burada bahsettiğim çıraklık çocukluğumuz, kalfalık gençliğimiz, ustalık ise yaşlılığımızdır. Çıraklık döneminde hiçbir şey bilmeden kalfa veya usta insanların bize öğrettikleriyle bir yol çizmeye çalışırız kendimize. Bize öğretilenler çok önemlidir. Çünkü çıraklık döneminden çıkıp kalfalık ve ustalık dönemine geçiş zamanlarında bizlere öğretilenleri bizlerde arkamızdan gelen çıraklara öğreteceğiz. Öğrendiğimiz bilgiler ne kadar faydalı olursa bizden sonra yetişen çıraklarda yaşadığımız hayatın güzel olmasında en büyük katkıyı sağlayacaklardır.
Yaşadığımız hayat zor bir imtihandan ibarettir. Önemli olanda bu imtihana çok iyi hazırlanmaktır. Hayatın sorduğu soruların içinde sağlık, hastalık, acı, sevinç, özgürlük, zulm, gülmek, ağlamak, iyilik, kötülük, sevmek, sevilmek ve daha sıralayabileceğimiz bir sürü konu başlıkları vardır. Yaşamı boyunca her insan bu konu başlıklarından mutlaka imtihana çekilmektedir. Bu konuları içerisinde bulunduran kitabın adıda SABIR'dır. Ne kadar sabırlı olursak o kadar başarılı olacağımızı bilmemizde fayda vardır. Sabrın sonu selamettir diyenlerin bu sözü laf olsun diye değil bizzat gerçekten selamete ulaştıkları için söylediklerine inananlardanım. 2011 yılının Haziran ayında Yiğit Yaşar oğlumu emanetin gerçek sahibi yüce Allah'a (c.c) gönderdiğim vakitte dilimden düşmeyen tek kelime sabırdı. Sabır diledim rabbimden. İçimi yakan ateşi söndüren tek kelimeydi sabır. Aradan geçen zamanda Yiğit oğluma karşı içimde duyduğum özlemi haykırmak istediğim vakitte sabır Allah'ım, her daim sabrımı arttır yaradanım diyerek kendimi sakinleştirdim. Derdi veren Rabbim gönülden dileyen isteyen herkese sabrınıda veriyor.
Hayatın içinde her çeşit insanla karşılaşmak mümkündür. Bir tarafta huzur ve mutluluk içerisinde yaşayanlar, diğer tarafta açlık, sefalet ve zulm görerek yaşayan insanlar. Şöyle dikkatli bir şekilde baktığımız zaman iki taraftaki insanlarında bu hayatı yaşadıklarını görüyoruz. Fakat önemli olanda su misali akıp giden ömrümüzü nasıl yaşadığımızdır. Sevgili peygamberimiz Hz. Muhammet Mustafa (s.a.v) efendimizin hadisi şeriflerinde belirttiği gibi '' Komşusu açken tok yatan bizden değildir'' sözüne ne kadar bağlı kalabiliyoruz. Resulullah efendimizin söylediği açlığı sadece karın açlığından ziyade biraz daha geniş kapsamlı düşünecek olursak insanoğlu sevgiye, huzura, mutluluğa, şefkate, merhamete karşı açlık çekiyorsa ondan sonra bu hayat çekilmez hale gelir. Kapı komşumuzun veya ülkeler arası komşularımızın yaşadığı zorlukları ''aman bana ne ben kendi hayatıma bakarım '' diyerek görmezden geliyorsak öncelikle peygamber efendimize (s.a.v) hayırlı bir ümmet olmaktan çıkmış, daha sonrada yüce Allah'ın bizlere bahşettiği insanlık vasfını yitirmiş oluruz. Kanayan yaraya biran evvel müdahalede bulunursak hem yaranın bir an evvel iyileşmesine vesile olur hemde yaraların oluşmasına neden olanların birgün gelip bizim bedenimizde de yara açmasının önüne geçmiş oluruz.
Bu hayatın hiçbir zaman bizleri aldatmasına müsaade etmeyelim. Yüce yaradanın bu hayatta biz insanoğluna verdiği bedenin her zaman hayırlı şeylerle meşgul olmasını sağlayalım. Mahşeri alêmde dünyada yaptığımız tüm şeylerin hesabını verme vakti geldiği zaman bizden hesap soracak olan yüce Allah'a (c.c) bizlere tertemiz olarak emanet ettiği bedenimizi yine aynı temizlikte teslim edelim. Şahsi fikrimi söylemem gerekirse HAYAT DEDİĞİMİZ şey koca bir yalandır. Tek gerçek olan ise öldükten sonra dirilip hesap vereceğimiz yer olan mahşeri alêmdir. Rabbim bizi gerçek hayatta hesabını verenlerden eylesin. Amîn ecmain. Saygılarımla..!
Kenan Akbaş
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te Bozkır Haber'e abone olun.