.jpg)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Anayasa değişiklik teklifini onaylayarak Başbakanlığa göndermesinin ardından referandum tarihi 16 Nisan 2017 olarak belirlendi. Türkiye'de bugüne kadar 6 referandum seçimi yapıldı. İlk seçim 1961 yılında yapılırken daha sonra da 1982, 1987, 1988, 2007 ve 2010 referandum seçimleri yapıldı. Bu seçimlerin sonuçlarına bakacak olursak 1961 yılında yapılan anayasa referandumunda %60,4 Evet, %39,6 Hayır oyu çıkarken, 1982'de yapılan anayasa referandumunda %91,37 Evet, %8,63 Hayır, 1987'de yapılan siyasi hakların kaldırılması referandumunda %50,2 Evet, %49,8 Hayır, 1988'de yapılan yerel seçimlerin bir yıl erkene alınması referandumunda %35 Evet, %65 Hayır, 2007'de yapılan Cumhurbaşkanın halk tarafından seçilmesi ve anayasanın bazı maddelerinin değiştirilmesi referandumunda %68,95 Evet, %31,05 Hayır ve 2010'da yapılan Anayasanın bazı maddelerinin değiştirilmesi referandumunda %57,9 Evet, %42,1 Hayır sonucu çıkmıştır.
Sonuçlara dikkatli bir şekilde baktığımız zaman sadece 1988 yılında yapılan referandum seçiminde Milletin tercihini Hayır'dan yana kullandığı, diğer seçimlerin hepsinde Evet dediğini açık bir şekilde görmekteyiz. AK Parti iktidarı döneminde Türkiye 2007 ve 2010 yıllarında olmak üzere iki defa referandum seçimine gitti. 16 Nisan'da yapılacak seçimle birlikte Ak Parti döneminde Türkiye üçüncü kez sandık başına gitmiş olacak. Bana göre daha sonucu tahmin etmek çok erken olsa da, farklı anket şirketlerinin yaptığı araştırma sonuçlarına göre milli iradenin ortalama %60'ı daha şimdiden referandum da Evet oyu kullanacağını açıkça ifade ediyor. Tabi birde daha henüz oyunu hangi yönde kullanacağına karar vermemiş olan kararsız seçmenler de var. Şunu açıkça ifade edeyim ki aslında vatandaşın birçoğu referandum seçiminde neye Evet, neye Hayır diyeceğini de daha tam olarak bilmiyor. İşte burada siyasilere büyük iş düşüyor. Vatandaşa konuyu iyi anlatmakta fayda vardır.
Gelelim referandum sürecine… Önümüzdeki günlerde siyasi partilerin Genel Başkanları meydanlara inerek yapacakları mitinglerle vatandaşa yeni anayasa değişikliğini anlatacaklardır. Evet'ci Genel Başkanlar yeni anayasanın Türkiye'nin yararına olacağını, Hayır'cı Genel Başkanlarda Türkiye'nin yararına olmayacağını ifade edeceklerdir. Vatandaş da seçim kampanyası döneminde tüm anlatılanları dikkatli bir şekilde dinledikten sonra kafasında oluşan karar doğrultusunda sandığa giderek oyunu kullanacaktır. Yani referandumun yapılacağı tarihte herkes susacak bu defa millet konuşacaktır. Önemli olanda kimin ve dediği değil, milletin ne dediğidir. Günahıyla, sevabıyla millet en doğru kararı verecektir. Ama maalesef bazı siyasetçilerin söylemlerine baktığımız zaman milletin %98'i referandum da EVET bile dese biz bunu tanımayacağız demektedir. Bu yönde açıklamalar yapan siyasetçilerin konuşmalarından çıkan sonuca baktığımız zaman, böyle bir kafa yapısına sahip olan siyasetçinin kendisine oy veren seçmenin kararına bile saygı duymadığı açık bir şekilde görülmektedir.
İşte bunun için millet kendisine saygı duymaktan uzak bir anlayışıyla siyaset yapanlara ülkeyi yönetme hakkını vermiyor. Millet kimin kime hizmet ettiğini çok iyi bildiği için ülkeyi yönetme hakkını işin ehline vermeyi tercih ediyor. Zaten bazı siyasi partilerin ülke yönetme gibi bir dertleri de yok. Onların amacı sadece barajı geçmek ve millete hizmet etmek yerine birilerine hizmet etmektir. Sadece tek partili dönemlerde tek başına iktidar olanlar, çok partili dönemden sonra nasıl bir daha iktidar yüzü görememişlerse, işte bu referandumun kabul edilmesi halinde de bir daha asla göremeyeceklerini bildikleri için milletin kararına saygı göstermemektedirler. Çünkü bunların tek umudu mevcut sistemde acaba ilerde koalisyon hükümeti kurulur da ülke yönetimine ortak olabilir miyiz düşüncesidir. Yeni sistem milletin değil de zilletin yanında yer alan siyasetçilerin bitişi, zillete karşı daima milletin yanında yer alan siyasetçilerinde yeniden doğuşuna vesile olacaktır. Yazının sonu, konunun özeti şudur ki, millet ne derse o olacaktır.
Kenan AKBAŞ / 13.02.2017
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te Bozkır Haber'e abone olun.
