Ali Dutal
Hiç lafı uzatmadan Nevruz; Müslüman Türkün, Müslüman Kürdün bayramı olmayıp ateşe tapan Mecusilerin bayramıdır. İslam düşmanı güçlerin kurdurduğu, her türlü desteği verdiği PKK terör örgütünün sembol olarak kullandığı bir gündür; Nevruz!
PKK terör örgütü: bölücü örgüt olmanın çok ötesinde Müslüman Kürt çocuklarını İslam'dan uzaklaştırmak için çalışan İslam düşmanı bir örgüttür. Aslında esas amacı da budur.
-Öyle olmasaydı bu kadar İslam düşmanı devletler PKK'yı destekler miydi?
Leyla ZANA bile PKK'ya destek veren ülke sayısının yirmi olduğunu söylemektedir. Söylemese de bu bilinen bir gerçek olup değişmez; ancak, Leyla ZANA'nın söylemesi özellikle Müslüman Kürt kardeşlerimizin kavmiyetçi saplantılardan sıyrılmaları, gerçeği görmeleri açısından ayrıca önemlidir.
PKK'nın Güneydoğu illerinde "Özgür Kadın Platformu", "Eğitim Odası" gibi örgütlenmeler adı altında sadece bölücülük değil; İslam düşmanlığı faaliyetini de yürüttüğü bilinmektedir. Terör örgütünün İslami yönden Müslüman Kürt çocuklarına, kadınlarına yaptığı tahribat çok büyük olup bu tahribatın etkilerini en aza indirmek veya yok etmek için devletimiz üzerine düşenin fazlasını yapmalıdır. İnanın, bu tahribatının etkilerini yok etmek, başarıya ulaşmak çok kolay değil; çünkü, uzun bir süreci gerektirmektedir.
Her neyse "Nevruz" konusuna dönersek;
İslamiyet'ten önce İran'ın resmi dini olan Mecusiliğe, kurucusunun adından ötürü Zerdüştilikte denilmektedir. Mecusilikte, güneşe, aya ve ateşe tapma ayinleri vardır. (PAKALIN, 1972: 2, 432 ve Büyük Larousse, 1994: 15, 9210).
Hz. Enes'in(ra) rivayetine göre; Hz. Peygamber(sav) Medine'ye geldiklerinde Medinelilerin eğlenip oynadıkları iki günlerinin olduğunu öğrendi. Bu günler "neyin nesidir" diye sordu. Medineliler de; "Biz cahiliyye devrinde bu günlerde eğlenirdik" dediler. Hz. Peygamber(sav); "Muhakkak Allah Taala, size bugünlerin yerine daha iyilerini, Kurban ve Ramazan bayramlarını lütuf olarak verdi" buyurdu (en-NESEİ, 1981: 3-4, 265). Hadisin metninde Medinelilerin cahiliyye dönemindeki iki eğlencelerinin ne olduğu belli değildir. Ancak hadis bilimi ile uğraşanlar bu iki eğlence günlerinden birinin nevruz öbürünün de mihrican olduğunu ve bu iki eğlence gününü Arapların Mecusi İranlılardan aldıklarını ifade etmektedirler. İslam dünyasında Fetevayı Hindiyye diye bilinen ve Hanefi fıkhı fetvalarının toplandığı kitapta ve öbür bazı güvenilir kaynaklarda cahiliyye döneminde Medinelilerin eğlendikleri günlerin Nevruz ve Mihrican günleri olduğu yer almaktadır (al-'Azimabadi, 1415: 3, 341).
Çok öncelerden beri ülkemizin bazı bölgelerinde küçük çaplı kutlamalar olsa da devletimizin "Nevruz" ile ilgili yaklaşımları, kutlamaları, kurumsal bir anlayışa kavuşması PKK'nın "Nevruzu" sahiplenmesinden sonra olmuştur. Devlet erkanının nevruz kutlamalarında yanan ateşin üzerinden atlamalarını düşündükçe acı acı gülüyorum. İnanın traji komik bir durum!
Müslüman kardeşim çok dikkatli olmak durumundayız! Bazı hassasiyet gösterilmesi gereken imani hususlar var ki; bu hususlarla ilgili "ne olacakmış" demeyiniz. Allah(cc) korusun küçük gibi görünen şeyleri dikkate almamız imanımıza zarar verebilir. Fazla söze gerek kalmadan İmam-ı Rabbanî(ks) Hazretlerine kulak verelim;
"Hinduların bayram günlerine [ateşe tapınanların Nevruz günlerine ve Hristiyanların Noel gecelerine ve diğer paskalyalarına] hürmet etmek ve o zamanlarda, onların âdetlerini, onlar gibi yapmak küfre sebep olur. Kâfirlerin bayramlarında, Müslümanların cahilleri, kâfirlerin yaptıklarını yapıyorlar; kâfirler gibi, birbirlerine hediye gönderiyorlar; eşyalarını, sofralarını kâfirlerin yaptığı gibi süslüyorlar; o geceleri, başka gecelerden ayırt ediyorlar; bunlar hep şirktir, kâfirliktir" buyuruyor. (Mektubat 3/41,)
Bırakınız, nevruzda ateşin etrafında halay çekip eğlenmeyi, ateşin üzerinden atlamayı, kalbimizden zerre kadar bile olsa meyletmek çok tehlikelidir.
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te Bozkır Haber'e abone olun.