.jpg)
Türkiye'nin şuandaki yönetim şeklini belirleyen 1982 Anayasasının 101. Maddesinde belirtilen ''Cumhurbaşkanı seçilenin varsa partisi ile olan ilişiği kesilir ve Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliği sona erer'' maddesi, mecliste kabul edilerek 16 Nisanda halkın onayına sunulacak olan 18 Maddelik yeni anayasa değişikliği paketinin 7. maddesinde ''Cumhurbaşkanı seçilen Milletvekilinin Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliği sona erer, partisiyle olan ilişiği devam eder olarak değiştirildi. Şimdi tüm bu maddelerin yürürlüğe girebilmesi için halkın yüzde 50'sinden bir fazlasının mutlaka buna EVET demesi gerekiyor. Referandum seçimine bir aydan fazla bir zaman olmasına rağmen Halk arasında yeni anayasa maddelerinin neler olduğu, bu maddelerin ülkenin yararına mı yoksa zararına mı olacağı konusunda farklı yorumlar yapılmaktadır. Yani demem o ki bugünlerde millet olarak hep birlikte referandumla yatıp referandumla kalkıyoruz.
Yeni anayasa değişikliğine hayır diyenler Cumhurbaşkanının partili olması halinde tarafsızlık ilkesinin ortadan kalkacağını söylerken, evet diyenlerde mevcut sistemde her ne kadar Cumhurbaşkanı tarafsız olur maddesi olsa da siyasetin içinden gelen bir kişinin tarafsız olmasının mümkün olmayacağını söylemektedir. Tam sırası gelmişken siz değerli okurlarıma şu soruyu sormak da fayda olduğuna inanıyorum. Gerçekten bugüne kadar Türkiye Cumhuriyeti Devletini yöneten Cumhurbaşkanlarının hepsi tarafsız mıydı? Mustafa Kemal Atatürk tarafsız mıydı? Turgut Özal tarafsız mıydı? Süleyman Demirel tarafsız mıydı? Recep Tayyip Erdoğan tarafsız mıydı? Bir siyasi partinin başında olmamasına rağmen Ahmet Necdet Sezer tarafsız mıydı? Bana göre bu soruya verilebilecek en doğru cevap hiç biri de tarafsız değildi cevabıdır. Hal böyle olunca da Nisan ayında yapılacak olan yeni anayasa değişikliği referandum seçimi de partisiz ve tarafsız Cumhurbaşkanı kandırmacasına son noktayı koyacaktır.
Siyasetin içinden gelen bir Cumhurbaşkanının tarafsız olmasının imkanı yoktur. Allah aşkına biraz gerçekçi olalım Anavatan Partisiyle özleşmiş olan Rahmetli Özal, Doğruyol partisiyle özleşmiş olan rahmetli Demirel ve AK Partiyle özleşmiş olan Erdoğan geçmişte çıksalar deselerdi ki biz kurucusu olduğumuz partimizle tüm ilişkimizi kestik, bundan sonra partiyle falan işimiz olmaz deselerdi, bu size ne kadar inandırıcı gelirdi? Hiç kimseye inandırıcı gelmezdi. Böyle bir açıklama özde değil, sadece sözde bir açıklamadan başka bir şey olmazdı. Şimdi gidin AK Partili bir insana ''sizin asıl lideriniz kim'' diye bir soru sorun bakalım size ne cevap verecek? Verecekleri tek cevap Recep Tayyip Erdoğan isminden başkası değildir. Öyleyse milletin gönlünde yatan aslanların Cumhurbaşkanı seçilmesi nedeniyle gönül verdikleri partinin başından zorunlu olarak ayrılmasının hiç gereği yoktur. Önemli olan Cumhurbaşkanın siyasi yönden tarafsız olması değil, siyasi görüşü ne olursa olsun milletin yanında yer almasıdır.
12. Cumhurbaşkanı Erdoğan 2014 yılındaki Cumhurbaşkanlığı seçim kampanyası sürecinde miting yaptığı her yerde özellikle ''farklı bir Cumhurbaşkanı profili çizeceğini, tarafsız olmayacağını, milletin seçtiği ilk Cumhurbaşkanı olarak her zaman milletin tarafında olacağını'' açıkça beyan etmişti. Zaten bu zamana kadar hep milletin tarafında olduğu içinde her girdiği seçimden daha da güçlenerek başarılıyla çıkmasını bilmiştir. Şayet 16 Nisan'da yapılacak olan Referandum seçiminde güçlü bir EVET çıkması halinde bir taraftan darbe ürünü olan bir anayasa ortadan tam anlamıyla kalkacak, diğer taraftan da Cumhurbaşkanlarını zorunlu olarak tarafsız yapan maskede düşmüş olacaktır. Yani sözün özü, yazının sonu şudur ki; Türkiye'de tüm taşlar yerine oturmuş, çift başlı yönetim ortadan kalkmış, tek elden yönetilecek istikrarlı bir yönetim modelinin önü açılmış, daha güçlü bir Türkiye'nin temelleri atılmış olacaktır. Tabii ki tüm bunların gerçek olması için bugüne kadar hep doğru karar verdiğine gönülden inandığımız milletin vereceği son karar çok önemlidir. Millet ne derse o olacaktır ve buna da hoşumuza gitsin veya gitmesin herkes mutlaka ama mutlaka saygı duyacaktır. Ne diyelim? Bakalım görelim millet ne der? Ne derse en doğrusunu ve en güzelini der...!
Kenan AKBAŞ /06.03.2017
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te Bozkır Haber'e abone olun.
