Ne kadar yazarsak yazalım, ne kadar çizersek çizelim tam anlamıyla anlatmak mümkün değildir 15 Temmuz 2016 darbesini. İhanet gecesini, üzerinden geçen bir yıla rağmen hiçbir zaman unutmadık. Her saniye, her dakika içimizden biri olduğunu zannettiğimiz Türk silahlı kuvvetlerimizin içerisine yuvalanan bir grup vatan haininin yaptıklarını birbirimize anlattık ve bir ömür boyu da anlatmaya devam edeceğiz. 15 Temmuz'da güzel Türkiye'm çok büyük bir ihanetle karşı karşıya kaldı. Bu asil milletin verdiği vergilerle alınan jetlerle, yine bu ülkenin askeri zannettiğimiz vatan hainleri yüce meclisimize, birçok kamu binamıza ve sivil vatandaşlarımızın üzerine bomba yağdırdı. Ama Allah'a şükürler olsun ki yapılan kalkışma milletimizin birliği ve beraberliği sayesinde başarıya ulaşamadan bertaraf edildi. 15 Temmuz'da milletimiz Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ''milletimi şehirlerimizin meydanlarına ve havalimanlarına davet ediyorum'' çağrısına kayıtsız kalmayarak bayrağına, ezanına, vatanına ve reisi Cumhuruna canı pahasına da olsa sahip çıktı.
Milyonlarca insan tankların önünde adeta göğsünü siper ederek Fetullahcı terör örgütüne mensup vatan hainlerine asla geçit vermedi. O gece kadınıyla, erkeğiyle, genciyle, yaşlısıyla 7'den 70'e herkes vatanına sahip çıkmak için sokaklardaydı. Tek bir gayemiz vardı. Ya hep birlikte var olacaktık, ya da hep birlikte şerefimizle ve namusumuzla yok olacaktık. Bizim Türkiye dışında gidebileceğimiz ne başka bir ülkemiz vardı, ne de başka bir ülkenin esareti altında yaşamaya tahammülümüz. Ülkemizi darbecilerinden temizleye kararlıydık. Onun için o gece vatanını seven herkes polisti ve askerdi. Cephede düşmana karşı omuz omuza savaştığımız gibi 15 Temmuz'da da darbeci çakallara karşı hep birlikte savaştık. Satılmış köpeklerin elinde tank, tüfek, uçak gücü varken, milletin yüreğinde de sarsılmaz bir iman gücü vardı. İşte bu güçlü iman sayesinde aklını, fikrini ve zikrini kiraya vermiş olan alçaklar amaçlarına ulaşamadı. Böylelikle insanların dini duygularını istismar ederek sözde cemaat adı altında yıllarca faaliyetini sürdüren Amerikan uşağı Fetö'nun elebaşı Fetullah Gülen'in gerçek yüzü de 15 Temmuz'da ortaya çıkmış oldu.
15 Temmuz gecesi vatan için can veren 249 şehidimiz ve yüzlerce de gazimiz oldu. Bir kez daha kahraman Şehitlerimize yüce Allah'tan rahmet, gazilerimize de acil şifalar diliyorum. Kanlı darbe gecesinde vatan haini General Semih Terzi'yi alnının tam ortasından vurarak darbenin seyrini değiştiren Ömer Halisdemir gibi kahramanlarımız olduğu müddetçe Allah'ın izniyle bizimle kimsenin başa çıkamayacağını düşman bir kez daha çok iyi anladı. Önemli olan birliğimizi, beraberliğimizi ve kardeşliğimizi sonuna kadar sürdürebilmemizdir. 15 Temmuzu asla unutmadık, unutmayacağız ve de mahşere kadar da unutturmayacağız. Şayet unutursak vatan için can veren şehitlerimize ve yaralı gazilerimize en büyük haksızlığı yapmış oluruz. Bu güzel ülke hepimize yeter. Yaşadığımız toprakların değerini çok iyi bilmemiz gerektiğini 15 Temmuz'da bir kez daha çok iyi anladık. Düşman hiçbir zaman boş durmuyor ve bundan sonra da durmayacaktır. Başka bir darbe girişiminin olmayacağının garantisini hiç kimse veremez. Ama biz bir ve beraber olduğumuz takdir de kimse de bir daha darbe yapmaya cesaret edemez.
Diğer bir taraftan da bu darbeci hainlerin yaptıklarından dolayı bir pişmanlıkları var mı sorusunu soracak olursak. Bana göre hiçbir pişmanlıklarının olduğunu zannetmiyorum. Bugün ellerine bir fırsat geçse 15 Temmuz'da yaptıkları hainliğin daha fazlasını yapmanın gayreti içerisinde olacaklarından hiç kimsenin şüphesi olamasın. Aslında bunlara en ufak bir şekilde acımak bir tarafa, ekmek ve su bile vermenin yanlış olduğunu düşünüyorum. Şayet darbe başarıya ulaşmış olsaydı, aradan geçen bir yılda Türkiye'nin geleceği noktayı düşünmek bile istemiyorum. Suriye'den farkımız kalmayacaktı. Milyonlarca insan zulme uğrayarak ölecekti. Rabbim inşallah bu insan müsveddelerine hiçbir zaman fırsat vermesin. Yazıma son verirken Ömer Halisdemir'i, Muhsin Kiremitçi'yi, Erol ve oğlu Abdullah Tayyip Olçok 'u, Ahmet ve Mehmet Oruç kardeşleri ve daha ismini sayamadığım yüzlerce şehidimizi rahmetle anıyor ve dualarımı gönderiyorum. 15 Temmuz bu asil milletin yeniden dirilişi ve Çanakkale ruhunun meydanlara yansımış halidir. Rabbim her zaman dirilişimizi ve ruhumuzu diri ve iri tutsun inşallah. Saygılarımla…!
Kenan AKBAŞ /15.07.2007
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te Bozkır Haber'e abone olun.