Recent Comments

SİYASETTE DAVA VE MENFAAT ADAMLARI



Siyaset sahnesinin içerisinde etkin bir şekilde görev alan iki tip insan modeli vardır. Bunlardan birincisi dava adamı olanlar, ikincisi ise menfaat adamı olanlardır. Dava adamları hiçbir karşılık beklemeden millete ve memlekete hizmet etmenin çabası içerisinde olurlarken, menfaat adamları ise siyasetten aldıkları gücü sadece kendi çıkarları doğrultusunda kullanırlar. Menfaat adamları insan vücuduna zarar veren mikroplar gibi mensubu bulundukları partiye de en büyük zararı verenlerdir. Çünkü fırsat bu fırsattır, ne kopara bilirsem kar kardır diyerekten kendilerine rant sağlamak suretiyle yaptıkları girişimler toplumda tepkinin oluşmasına neden olur. Bunun sonucunda da yıllarca gerek oy ile gerekse fiziksel olarak destek verilen siyasi partilerde küsmeler ve ayrılmalar başlar.   Siyasette görev istenmez verilir. Mutlaka hangi siyasi parti de olursa olsun davası için gece gündüz demeden canla başla mücadele eden insanlara sahip çıkmak gerekir. Şayet davasına sahip çıkan insanlara siyasi partilerin başında bulunan yöneticiler sahip çıkmıyorsa bu da bunların eksikliğidir.

Dava adamları ile menfaat adamlarını çok iyi ayırt etmekte fayda vardır. Gönül verdiği siyasi partinin gücüne güç katmak için mücadele eden gerçek dava adamlarına ne kadar çok değer verilirse bu siyasi partinin ömrü de o kadar uzun olur. Menfaat adamları dediğimiz çıkarcı gruplara hiçbir zaman müsamaha gösterilmemelidir. Birkaç kişinin şahsı çıkarı için koca bir siyasi partiyi bitirmek ne kimsenin hakkıdır nede haddidir. Siyasette menfaat şahıslar için değil, toplumlar için ön planda olmak zorundadır. Çünkü toplumun menfaati doğrultunda yapılan işler, memleketin yararına yapılan işler demektir. Siyasette amaç birilerine hizmet etmeden ziyade memlekete ve millette hizmet etmek olmalıdır. Her hangi bir yerleşim yerine adil bir şekilde yapılan her türlü hizmet, o bölgede yaşayan insanların geneline hitap ediyorsa bu durum ortak menfaati ortaya çıkarır. Hal böyle olunca da bu da herkesi memnun eder ve toplumsal ayrışmalarında önüne geçilmiş olur.

Diğer bir taraftan da gerçek anlam da davaya hizmet eden insanlar hiçbir çıkar beklemeksizin gerçekten hak ettikleri için gönül verdikleri parti sayesinde bir yerlere geliyorlar ise bu tip insanlarda hiçbir zaman nankör olmamalıdır. Ben istediğimi elde ettim diyerekten kendisini bir yerlere getiren her hangi bir partiye sırtını dönen insanlar gün gelir kayıp etmeye mahkûm olurlar. Hiç kimse kendini dev aynasında görmemelidir. Siyasette insanlar her zaman gelip geçicidir. Tek baki kalan ise siyasi partidir. Bugün birileri bulundukları farklı makamlar sayesinde hizmetlerde bulurken, yarın bir başkası bu makamlara gelerek hizmet bayrağını devir alır. Önemli olan sahip olunan makamın hakkını hakkıyla verebilmektir. Bundan beş yıl önce iş yerinde birlikte çalıştığım bir arkadaşım vardı. Kendisiyle siyaset üzerine yaptığımız bir sohbette bana Allah rahmet eylesin şimdi hayatta olmayan babasıyla farklı siyasi görüşe sahip olduklarını söylemişti. Bende kendisine ''genelde evlatlar babalarının gönül verdiği partiyi tutarlar sen nasıl oldu da farklı bir partiye gönül verdin'' diye sormuştum.

Arkadaşımın bana verdiği cevap çok hoşuma gitmişti. Çünkü bu cevabın içinde yıllardır bitmeyen ahde vefa vardı. Arkadaşımın babası yanılmıyorsam 80'li yıllarda daha 20'li yaşlarda gencecik bir delikanlıyken Ermenek maden ocağında taşeron bir firmada işe başlıyor. Burada çalışırken o zamanın siyasi iktidarı taşeron firmalarda çalışan işçilere kadro vererek devlet işçisi olmalarının önünü açıyor. Rahmetli amcamız da ''bana sahip çıkana bende sahip çıkmam gerekir'' diyerekten sandıktan bir oy çıksa da bu da benim oyum olacak diyor ve o günden sonra ömrü boyunca şimdilerde mecliste grubu bulunmayan fakat halen siyasi hayatına devam eden partiden başkasına oy vermiyor. İşte bu durum bir dava adamına yakışan ve ahde vefaya sadık kalan bir insanın onurlu hikâyesidir. Hayatta böyle insanlar var olduğu müddetçe o siyasi parti mecliste olsun veya olmasın siyasi hayatına devam eder ve gün gelir kayıp ettiği iktidarı yine kazanır. Burada önemli olan davaya saygı duymak, gönülden bağlı olmak ve sonuna kadar sahip çıkmaktır. Rabbim inşallah bizlere kendinden başkasını düşünmeyen menfaat adamlarının olduğu bir dünyada yaşamayı değil, davasının yolunda memlekete ve millete hizmet etmenin mücadelesi veren insanların olduğu bir dünya hayatında yaşamayı nasip etsin.                        

Kenan AKBAŞ / 03.07.2017
Google News Takip Et
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? ’te Bozkır Haber'e abone olun.
Google News Takip Et
Son dakika gelişmelerden anında haberdar olmak için WhatsApp haber kanalımıza katılın.

Yorum Gönder

0 Yorumlar
* yapılan yorumlar denetlendikten sonra yayınlanmaktadır.