Recent Comments

BALCILAR NE DURUYORSUNUZ?


Haftalardır Bozkır'ımızın içinde bulunduğu kara tabloyu yazıyorum ki Bozkır dışında olup Bozkır'la ilgili ahkam kesip, boş vaatlerle, süslü sözlerle yılda birkaç kez hatırlayanlar durumdan haberdar olsunlar. Bozkır'ımızı çok seviyoruz deyip yılda bir kez bile ziyaret etmeyenler, kendisine -Bozkır sevdalısı- deyip de ancak seçimden seçime Bozkır'ı hatırlayanlar, -Bozkır için her şeye varız- deyip iş icraata gelince ortada görünmeyenler,  Bozkır'ın adını kullanarak nüfuz peşinde olanlar belki biraz mahcup olurlar, belki kendilerinde biraz olsun sorumluluk hissederler ya da en azından ağızlarında olanı amele dökerler diye çabalıyorum. Ancak iş hamasete gelince mangalda kül bırakmayanlar, kürsülerde atıp tutanlar hiç üzerlerine alınmıyorlar. Protokol deyince yer kapma yarışında olanların, -bir köşe de ben kapayım- diyenlerin hiç umurunda değil Bozkır…

Ama hakkını yemeyelim, çabalayan bir şeyler yapmaya gayret eden ağabeylerimiz kardeşlerimiz  de yok değiller ancak onların da zaten köşeyle, kürsüyle, protokolle işleri yok. İyi ki onlar var, gerek fikirleriyle gerekse çabalarıyla bir şeyler için uğraşan bu insanları da küstürmekte üstümüze yok tabi ki… Yılmadan çabalayan, fikir üreten, konuşan, koşturan herkese teşekkür ederim. Görünüyor ki kimseden bir şey beklemeden bizlerin kendi göbeğimizi kesmemiz gerekiyor. Yıllardır söylüyorum, biz gayret etmezsek, biz koşturmazsak, biz ağlamazsak kimse derdimize derman olmayacak, olmuyor da… Yapmamız gereken şey ise harekete geçmek.

Yıllardır yazıyorum, kooperatifleşmeyi başarabilirsek bizim için bir umut ışığı yanacak. Önceki yazılarımı takip ederseniz bu konuda başarılı olmuş, göçü geri çevirmiş köy, kasaba ve ilçelerin örneklerini yazdığımı görürsünüz. Kaymakamımızın, Belediye başkanımızın da  bu konuda hevesli  olduğunu, çabaladığını biliyorum ama nedense henüz bir adım bile atılmış değil. Tahin, çilek ,elma atılacak ilk adımmış gibi görünse de bizim daha önemli bir değerimiz var, o da balımız. Son yıllarda Halk Eğitimin de bu konuda eğitimler verdiğini görüyoruz ve bir çok kişinin arıcılık yaptığını, özellikle Dereiçi ve Çağlayan'da arıcılık konusunun oldukça geliştiğini de biliyoruz. Doğal ürünlere insanların talebinin arttığı bir zamanda, güvenilir ve hakiki bal bulmanın zorluklarını da biliyoruz. İnsanımız bu konuda gittikçe ustalaşırken ve birçok yere bal satılırken, neden hala kooperatifleşilmiyor anlamış değilim. Belirli standartlarla üretilen doğal balın alıcısının da çok olduğu bir yerde, birlik olunarak hem markalaşılmalı hem de bu konuda çeşitli yollarla, reklamlarla görünürlük kazanmalıyız. Nasıl ki tahin- de ülke çapında bir adımız varsa, balda da bir üstünlük sağlayabiliriz. 

Bal konusunda yıllardır bu işin içinde olan, mürekkep yalamış değerli büyüklerimiz de varken neden adım atılmıyor bilemiyorum. Eminim bunu düşünüp ama yalnız olduğunu varsayıp geri duranlar vardır. Ama birilerinin bu konuda liderlik etmesi ve bir birlik kurması gerekiyor. Atalar boşuna dememişler "bir elin nesi var iki elin sesi var" diye. Kooperatifleşme konusunda ilk adımı arıcıların atacağını, atması gerektiğini düşünüyorum. Kendi tırnağımızla kendi başımızı kaşıma zamanı geldi, başkalarından bir şeyler beklemekle geçti Bozkır'ın tarihi ama artık bekleyecek zaman kalmadı ve harekete geçmek için geç bile kalındı. Bu konuyu hem yetkililerin hem de üreticilerin ciddi ciddi düşünmesi gerektiğini, hatta Kaymakamımızın bu konuda bir öncülük yapmasını bekliyorum. 

Önümüz bayram, iki bayramı bir arada kutlayacağız, bu vesileyle hepinizin 30 Ağustos Zafer bayramını ve Kurban bayramını kutluyorum. Nice bayramlara…
Google News Takip Et
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? ’te Bozkır Haber'e abone olun.
Google News Takip Et
Son dakika gelişmelerden anında haberdar olmak için WhatsApp haber kanalımıza katılın.

Yorum Gönder

0 Yorumlar
* yapılan yorumlar denetlendikten sonra yayınlanmaktadır.