Çocukluğumdan bu yana çarşıdayım, yıllardır çarşıda pek çok değişiklikler oldu. Eskiden babaların yerini oğullar alırdı, yeni nesil işi devam ettirirdi. Ancak son yıllarda artık babadan oğula işi devam ettirmek isteyen kalmadı. Yeni nesil kendini Bozkır'dan kurtarma derdine düştü. Eskiden aileler buna itiraz ederler "gül gibi iş bırakılır mı gel dükkanda çalış" derlerdi, ama artık aileler çocuklarının geleceğinin Bozkır'da olmadığını biliyorlar ve istemeseler de bir yolunu bulup Bozkır'dan çıkmalarını sağlıyorlar. Köylerde bu durum çok uzun zamandır var zaten, gençler köyleri terk edeli çok uzun zaman oldu. Köyler boşaldıkça Bozkır'da gün be gün kan kaybetmeye, tenhalaşmaya başladı. Bu gidişe dur diyelim, çare arayalım diye bu köşeden çok yazdık ama kimse bir şey yapmadı. Ve gün geldi o göç mermisi Bozkır'ı iyiden iyiye vurmaya başladı.
Şu günlerde Bozkır çarşısının kalabalık olması, esnafın çalışıyor olması gerekirdi. Bütün bir yıl yaz sezonunu bekleyen çarşı maalesef hayal kırıklığı içinde birbirine bakıyor. Oysa bu günlerin geleceği yıllar öncesinden belliydi. Köylerde genç kalmayınca haliyle düğün derneklerde sınırlı olmaya başladı. Bu da Bozkır esnafını olumsuz etkiledi. Sadece köylerin boşalması değil Avrupa'dan gelecek olan hemşerilerimizin de artık 4. Kuşağa dönmüş olmasıyla memlekette kalma isteği de yok oldu. Uçakla Antalya'ya inip tatilini yaptıktan sonra, birkaç günlüğüne köyüne uğrayıp gitmeler başladı. Bu durumda çarşının boş kalmasının bir başka sebebi… Antalya'dan gelecek olan yaylacı Yörükler de artık Bozkır'a uğramaz olunca, yaz sezonu diye bir şey kalmadı maalesef.
Genel bir durgunluk, adlandırılmasa da ülkemizde bir ekonomik kriz yaşanıyor ancak Bozkır en şiddetli krizlerde bile bu kadar durgunluk yaşamamıştı. Yine de Bozkır esnafı şükretmesini bilir, sorsanız "şükür oluyor bir şeyler" der ancak genel durum çarşıya bakılınca anlaşılabiliyor. Tüm bu ekonomik daralmanın yanında, bir de aylardır bitirilemeyen çarşı içi tadilatlar, toz bulutu arasında kalan mallar esnafı canından bezdiriyor. Ramazan bayramına biter diye teselli edilen esnaf, artık kurban bayramına biterse şükredecek durumda…
Çözüm ne derseniz, yıllardır yazıyoruz söylüyoruz ama haklısın demekten başka bir şey yapmayanların harekete geçmesi gerekiyor. Modern ve kaliteli doğal tarıma ve kooperatifleşmeye gidilip özendirilmeli insanlar ki yeniden köyüne gelmeye heveslensin. Yoksa Bozkır çok değil 10 yıl sonra bu günlerini özlemle arayacak hale gelecek… Bozkır ölüyor, aslında herkes bunun farkında ama kimse kıpırdamıyor. O zaman bize de ölünün ardından bir Fatiha okumak düşüyor…
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te Bozkır Haber'e abone olun.