KOOPERATİFLEŞMEYE DOĞRU (1)
Bozkırdaki altın gün ışığına çıkacak.
Kimi cevherler vardır ki insanlar varlığından habersiz
üzerinde yaşar yaşar da farkına varamaz, varsa da çıkarmaya ya cesaret ya güç
bulamaz. Cevher altta yokluk üstte durdukça durur. Bazen de cevheri bulur,
çıkartır ama ocakta iyi eritemezsin cevherin çoğu cüruf olur ziyan olur. Sonra
birileri çıkar önce bastığın çorak toprağın altındaki cevheri gösterir sana
sonra onu gün yüzüne çıkarmasını ve işlemesini ve sonra onu pazarlamasını öğretir.
Elinden tutar seni ayağa kaldırır. Tek beklentisi ise Allah rızasıdır… Allah
rızası ve halkın selameti için uğraş veren devlet erkânına teşekkürlerim ile başlamak
istiyorum yazıma.Allah onları doğru yollarında sabit kılsın ve başımızdan eksik
etmesin.
Sanayi devrimini yaşayamadan savaşa girmiş, yedi düvele
karşı dik durmak için varını yoğunu kullanmış, savaştan çıkmış bir millet
olarak üretim araçlarında maddi yetersizlikten dolayı yenilemeye gidememiş,
geçen sürede üretimin verdiği lezzeti yaşayan ve üretim şekillerini bilen nesil
nerdeyse ya şehit ya gazi olmuştur. Üretim için elde kalan tek şey ise toprak
olmuştur. Sadece toprakla ayakta durmak ise sanayileşmeye rağmen çok zor olmuştur.
Ve hatta mümkün olmamıştır. Haliyle köylüye işçilik daha az riskli ve daha
kolay gelmiştir. 80’li yıllara kadar gurbet çölde bir vaha olmuştur. İşsizlik
çölünde susuz kalan köylülerin akınına uğrayan bu vaha ise artık köylülere
yetmez olmuştur. Tüm bu koşullara rağmen direnen Bozkır’ın direnci ise 2000 li
yıllarda kırılmış ve çok hızlı bir şekilde köyden kente göç yaşanmış, yaşanmaktadır.
Devletimiz bu tehlikeli erozyonun farkına varmış ve göçü durdurmak için bir
mücadeleye girmiştir.
Bozkır arazisi ya dağlıktır ya susuz. Bu nedenledir ki tarım
sulu ova topraklarında olduğu gibi gelişememiş insanların ekmek parasını
çıkartmaya yetersiz gelmiştir. İlk fotoğrafta bu Bozkır halkı için umutsuzluğa
sebep iken topraktan umudunu kesmeyen insanlar için her şeyin başlangıcıdır.
Bozkırda sayısız neden ve sebeplerden dolayı gelişmemiş olan endüstriyel tarımın
olumsuzlukları, endüstriyel tarım arazileri arasındaki bakir duruşu,
kirlenmemiş oluşu teknik arıcılık ile bir kazanca dönüşecek inşallah.
Tarih boyunca Bozkır halkının geçim kaynağı sürekli olarak
değişkenlik göstermiştir. Zaman içerisinde maden işlenmiş, toprak işlenmiş,
elma-kiraz yetiştirilmiş- pekmez üretilmiş-tahin üretilmiş. Tüm bu aşamalarda
ise bir üretim dalı farkında olmadan sürekli olarak aksamadan günümüze nesilden
nesile aktarılan bilgilerle hep canlı kalmıştır. O da arıcılıktır. Bozkırın en
düşük nüfuslu mahallesinden en kalabalık mahallesine varıncaya kadar tüm
mahallelerde en az bir arıcı hep var olmuştur. Üçpınar, Çağlayan, Dere, Sorkun
gibi mahallelerimizde ise bu sektörden hayatını kazanan önemsenecek bir sayıda
arıcımız vardır.
Bozkır topraklarının çoğunu bizzat gezmişliği olan bir arıcı
gözüyle baktığım zaman gördüğüm Bozkır arı ürünleri üretim kapasitemizin en
fazla %30 unu kullanabiliyoruz. Arı
ürünlerinde daha ziyade bal odaklı üretim yapıyor olmamız, kısa süren nektar
akım süresi ve zamanlarının yıllar içerisinde farklılık göstermesi ile
arılıklara ulaşım gibi olumsuz etkenlerle birçok bölgede üzerine arı konmamış
çiçek var iken bazı bölgelerde ise bir çiçeğe onlarca arı konması gibi dengesizliklerle
rağmen bal üretebilmeyi başarmıs isek bu olumsuz etkenler ortadan kalkarsa
üretim kapasitemiz birden %80 lere ulaşacaktır
Dünyada bal üretiminde 2. Sırada bulunmamıza rağmen kovan
başı bal üretim kapasitemiz maalesef ortalama 14 kg gibi düşük bir düzeyde
kalmıştır. Yapılan akademik çalışmalar yerinde uygulamalar deneme arılıklar ile
bu rakamın 30-50 kg aralığında tutulabileceği tespit edilmiştir. Bu çalışmalar
doğrultusunda uygun arı ırkı, doğru kovan, başarılı koloni işletim sistemi,
doğru arılık seçimi nihayetinde arıcılarımızın sil baştan eğitiminin
gerekliliği ortaya çıkmıştır. Yani daha kazma değmemiş sayısız madenimiz var
ama önce bu madenin nasıl en verimli işlenebileceğini öğrenmemiz lazım.
İkinci olarak Bozkır arıcılarımız maalesef arının en
değersiz ürünü olan bal ile ekonomik anlamda uğraşır iken sırası ile değerli olan
üç destek ürünü arı sütü, propolis, polen gibi ekonomik değeri çok daha yüksek
olan ürünleri es geçilmiştir. Bu milli ekonomide bir kayıptır. Yine verilecek
olan eğitimlerle bir arı kovanından en üst düzeyde ekonomik girdi elde
edilecektir.
Özellikle propolis ve
polen üretimi endüstriyel tarım alanlarının az oluşundan dolayı, arıcılığın
daha çok yaylalarda yapılıyor olmasından dolayı ülkemizin diğer bölgelerine
nazaran daha doğal olacağı için doğru tanıtım çalışmaları ile gerçek değerinde
satılarak arıcılarımıza ekonomik girdi olarak değer katacaktır.
Peki, sadece ürün üretmek yeterli mi gelecek. Kesinlikle
değil. Kaldı ki tarih sürecine baktığımızda üretimdeki düşüklüğün üretilenin tüketiciye
ulaşmasında aracıların arıcılardan daha çok kazanç elde etmiş olmasını
görüyoruz. Üreticilerimizin piyasada rekabet edebilmesi için bir olması kısaca
kooperatifleşmesi olmazsa olmazdır. Ne kadar doğal ve ne kadar leziz ürünler üretirseniz
üretin reklamınızı doğru biçimde ve yerlerde yapmadığınız sürece büyük firmalar
ile rekabete giremez kendi iç piyasamıza dahi bu firmalardan bal satışına meyil
vermiş oluruz. Bu nedenle Bozkır Balının markalaşarak, tüketicinin güvenle
tereddütsüz tüketebileceği tüm analizleri yapılmış ürünler haline gelmesinin yegâne
yolu kooperatifleşmektir. Sadece arı ürünleri ile sınırlı olmayacak her türlü
tarım ürününü bu kooperatif yolu ile paketleme ve ticaretinin sağlanması lazım.
Bozkır ilçe gıda tarım ve hayvancılık müdürlüğümüz bu konuda
çiftçilerimiz ile ortaklaşa çok ciddi çalışmalar başlatmıştır. Bu bağlamda 2017
yılında deneme arılıklar tesis edilmiş ve bu deneme arılıklara yapılan
yatırımın doğru ve yerinde olup olmadığının tespiti için Kalkınma Bakanlığı Tarım Dairesi Başkanı Sayın
Dr.Taylan KIYMAZ, KOP İdaresi Başkanımız Sayın İhsan BOSTANCI KOP
İdaresi Yetkilileri, İlçe Müdürlüğümüz ile
Bozkır yaylalarında sahada inceleme yapılmıştır.
İnceleme süresince farklı arılıklar ziyaret edilerek
arıcılarımızdan bilgi alınmıştır. Bu çalışmayı değerli kılan devletin imkânlarını
kullanma yetkisi verilmiş insanların masa başında proje çizme yönteminden
ziyade yerinde inceleme yaparak devletin imkânlarının en verimli kullanıma sunmasıdır.
Bu yapılan teknik gezi ve inceleme sonucu inşallah devletimizin yetkili organlarının
Bozkırda arıcılığın ön plana çıkması ve kooperatifleşmeye destek vermesi beklenmektedir.
Yine aynı kapsamda geçtiğimiz hafta Bozkır ilçe
gıda tarım ve hayvancılık müdürlüğü ve arıcı arkadaşlarımız ile birlikte
ziyaret ettiğimiz Bozkır Kaymakamımız Emre Öztürk’e konu hakkında bilgi verdik
ve kooperatifleşmek istediğimizi dile getirdik. İsteğimizi sevinçle karşılayan
sayın kaymakamımız bu konuda üzerlerine düşen her türlü desteği vereceklerini
söyleyerek bizlere umut vermiş heyecan ve çalışma azmi vermiştir. Bu olumlu
davranışı için kendilerine şahsım ve Bozkır üreticileri adına çok teşekkür
ederim. Kurulacak olan kooperatif ile bizler üreticilerimizin ürünlerinin daha
sağlıklı ve gerekli kontrolden geçerek paketlenmesini sağlarken devletimizde
gerekli denetim ve desteği sağlayarak tüketicinin ürünleri güvenle tercih
etmelerine katkıda bulunacaktır.
Değerli hemşerilerim. Bozkırda hiç dokunulmamış olan bu
altın madenini artık gün ışığına çıkarmanın zamanı geldi geçiyor. Devletimizin bizler için giriştiği bu
kırsaldaki göçü durdurma çabasına olanca gücümüzle karşılık verelim, bu rüzgârla
kuracağımız kooperatif ile işleyeceğimiz doğal ürünlerimizi gerçek değerinde tüketicilerimize
ulaştırarak Bozkır ekonomisini ayakta tutalım. Bu konuda her türlü sorularımız
için bizlerle ilgilenen bilgilendiren, yönlendiren İlçe Tarım Müdürlüğümüz
çalışanlarına Bozkır köylüsüne tuttukları bu ışık için teşekkür ederim.
Hüseyin DUMRU 21-09-2017
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te Bozkır Haber'e abone olun.