Aydınlar Ocağı'nda 'Konya Türkü Kültürü'nü anlatan şair-yazar Tahir Sakman, "Köklerin Orta Asya'ya dayanan ve Selçuklular'a kadar uzanan Konya türkülerine kendimiz sahip çıkmalıyız" dedi
Aydınlar Ocağı'nın bu haftaki Selçuklu Salı Sohbetleri'nde "Konya Türkü Kültürü" dile geldi.
Sohbetine başlamadan önce "Türkülerim" başlıklı şiirini okuyan Şair-Yazar Tahir Sakman, müziğin evrensel bir ses olduğunu belirterek "Anadolu'da türkü yakmak yeni bir beste değildir. Var olan ezgiye yeniden söz döşemektir. Bunu âşıklar da bilir ve yaparlar. Müzik evrensel bir sestir. Sözlerini anlayamazsınız belki ama o müziğin nağmeleri sizi alıp başka iklime götürebilir" dedi. İl Halk Kütüphanesi'nde gerçekleştirilen programda, müziksiz bir hayatı düşünmenin bile mümkün olmayacağını ve doğanın kendisinde var olduğunu ifade eden Tahir Sakman, müziğin olmaması halinde insan yaşantısının ruhsuz ve monoton olacağını belirterek "Yaşamak istiyorsanız müzik dinlemelisiniz" diye konuştu.
Mehter Takımını Selçuklular Kurdu
Konya türkülerinin Türk Halk Müziği içerisinde ayrı bir yeri olduğunu, yöre ve bölgelere göre değişik ritmik yapıları bulunduğuna işaret eden Sakman, yöreden yöreye değişen ağız ve tavır türkülerimizin karakteristik özelliklerinden olduğunu söyledi. Konya türkülerinin köklerinin Orta Asya'ya dayandığını ve Anadolu'da hüküm süren Selçuklular'a kadar uzandığını kaydeden Sakman, Mevlevî müziğinin Konya türkülerini de etkilediğini ve askerî bandonun (mehter takımı) Selçuklular Konya'sında kurulduğunu da söyledi.
Müzisyen Mazhar Sakman'dan da bahsederek Konya oturaklarının kökeninin âşık atışmalarına dayandığını kaydeden Sakman, eskiden divan ve koşmalar ile Konya bozlağının okunduğunu, günümüzde bazı Konya türkülerinin okunmadığı ve bu geleneğin yaşatılmadığını belirterek şunları dile getirdi: "Meram'a ait olan Kesik çayır türküsü bugün "Ankara'nın tren yolu" diye okunuyor. Emmiler, emmiler Türkmen emmiler türküsü de artık okunmuyor. Konya türkülerinin bir tavrı vardır. Türkülerimiz hızlı çalınarak katlediliyor. Konya türkülerine kendimiz sahip çıkmalıyız. Sille türküleri ile Bozkır havaları da Konya türkülerinden ayrılır. Sille türküleri Konya türkülerinden daha hızlı icra edilir. Bozkır türkülerinde kaşık vardır. Konya türkülerinde kaşık yoktur. Eskiden Konya türküleri divan sazı ve curalarla söylenirdi. Sonra enstrümanlar çeşitlendi."
Sohbetine başlamadan önce "Türkülerim" başlıklı şiirini okuyan Şair-Yazar Tahir Sakman, müziğin evrensel bir ses olduğunu belirterek "Anadolu'da türkü yakmak yeni bir beste değildir. Var olan ezgiye yeniden söz döşemektir. Bunu âşıklar da bilir ve yaparlar. Müzik evrensel bir sestir. Sözlerini anlayamazsınız belki ama o müziğin nağmeleri sizi alıp başka iklime götürebilir" dedi. İl Halk Kütüphanesi'nde gerçekleştirilen programda, müziksiz bir hayatı düşünmenin bile mümkün olmayacağını ve doğanın kendisinde var olduğunu ifade eden Tahir Sakman, müziğin olmaması halinde insan yaşantısının ruhsuz ve monoton olacağını belirterek "Yaşamak istiyorsanız müzik dinlemelisiniz" diye konuştu.
Mehter Takımını Selçuklular Kurdu
Konya türkülerinin Türk Halk Müziği içerisinde ayrı bir yeri olduğunu, yöre ve bölgelere göre değişik ritmik yapıları bulunduğuna işaret eden Sakman, yöreden yöreye değişen ağız ve tavır türkülerimizin karakteristik özelliklerinden olduğunu söyledi. Konya türkülerinin köklerinin Orta Asya'ya dayandığını ve Anadolu'da hüküm süren Selçuklular'a kadar uzandığını kaydeden Sakman, Mevlevî müziğinin Konya türkülerini de etkilediğini ve askerî bandonun (mehter takımı) Selçuklular Konya'sında kurulduğunu da söyledi.
Müzisyen Mazhar Sakman'dan da bahsederek Konya oturaklarının kökeninin âşık atışmalarına dayandığını kaydeden Sakman, eskiden divan ve koşmalar ile Konya bozlağının okunduğunu, günümüzde bazı Konya türkülerinin okunmadığı ve bu geleneğin yaşatılmadığını belirterek şunları dile getirdi: "Meram'a ait olan Kesik çayır türküsü bugün "Ankara'nın tren yolu" diye okunuyor. Emmiler, emmiler Türkmen emmiler türküsü de artık okunmuyor. Konya türkülerinin bir tavrı vardır. Türkülerimiz hızlı çalınarak katlediliyor. Konya türkülerine kendimiz sahip çıkmalıyız. Sille türküleri ile Bozkır havaları da Konya türkülerinden ayrılır. Sille türküleri Konya türkülerinden daha hızlı icra edilir. Bozkır türkülerinde kaşık vardır. Konya türkülerinde kaşık yoktur. Eskiden Konya türküleri divan sazı ve curalarla söylenirdi. Sonra enstrümanlar çeşitlendi."
Konya Türkülerinde Özdemir Ekolü Oluştu
Müzisyen sanatçılarımızdan Ahmet Özdemir ile Mazhar Sakman'ın vefat yıldönümleri münasebetiyle onların repertuarlarından sazları ve sözleriyle birlikte Konya Türkülerinden birer demet sunan Sakman, TRT tarafından evlerinde çekilen ve Yıldız Ayhan'ın okuduğu "Fırın üstünde fırın" türküsünü de dinlettirerek Ahmet Özdemir'in, taklit yapma özelliğinden ve Konya türkülerinden seçme görüntülerle birlikte dinleyiciler, "kedilerin düğünü", "kız alma" taklitleriyle neşelendiler. Sakman, Ahmet Özdemir'in repartuarında 5 bine yakın türkü ulunduğunu ve pek çok türküsünün TRT sanatçıları tarafından çalınıp okunduğunu da belirterek "Konya türkülerinde dördüncü ekol olarak Ahmet Özdemir ekolünün kaydedilmesi gerekiyor" dedi.
Müzisyen sanatçılarımızdan Ahmet Özdemir ile Mazhar Sakman'ın vefat yıldönümleri münasebetiyle onların repertuarlarından sazları ve sözleriyle birlikte Konya Türkülerinden birer demet sunan Sakman, TRT tarafından evlerinde çekilen ve Yıldız Ayhan'ın okuduğu "Fırın üstünde fırın" türküsünü de dinlettirerek Ahmet Özdemir'in, taklit yapma özelliğinden ve Konya türkülerinden seçme görüntülerle birlikte dinleyiciler, "kedilerin düğünü", "kız alma" taklitleriyle neşelendiler. Sakman, Ahmet Özdemir'in repartuarında 5 bine yakın türkü ulunduğunu ve pek çok türküsünün TRT sanatçıları tarafından çalınıp okunduğunu da belirterek "Konya türkülerinde dördüncü ekol olarak Ahmet Özdemir ekolünün kaydedilmesi gerekiyor" dedi.
Memleket
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te Bozkır Haber'e abone olun.