Recent Comments

Kalaycı;Konya'ya Serbest Bölge ne zaman kurulacak?


Konya Milletvekili Bozkırlı Hemşehrimiz Mustafa KALAYCI'nın gündeme getirdiği konular
SORU: (Tutanak Sayfa 73): "..."Sayın Bakanım, bizlerin de destek verdiği bir projemiz vardı, bu GİTES gibi bir tedarik sistemi. Yani esprili olarak sormak istiyorum yani geri viteste de mi, niye bu bağımlılıkla ilgili yeterli mesafe kat edemiyoruz? Bu konuda bilgi istiyorum."

CEVAP: Ülkemizin dış ticaretinde yapısal sorunumuz olan üretimin ithalat bağımlılığını azaltmak amacıyla uygulamaya koyduğumuz Girdi Tedarik Stratejisinin 2013-2015 eylem planı döneminde başta Kalkınma Planı ve Öncelikli Dönüşüm Programları (ÖDÖP), Sanayi Sektör Strateji Belgeleri olmak üzere, kamu/özel pek çok farklı çalışmaya girdi tedarik yaklaşımı dâhil edilmiştir. Söz konusu dönemde sektörler itibariyle üretimde en fazla bağımlılığın bulunduğu ara mallarına dönük politikalar büyük ölçüde hayata geçirilmiştir.

Ara malı ithalatımızda, demir-çelik ve madencilik gibi geleneksel sektörlerin payı azalırken, bileşenler dâhil makine-elektronik ve otomotiv gibi sektörlerin önemi artmıştır. Ara malı ithalatında 2012 yılına göre demir-çelik ve madencilik ürünleri, 7,7 puan gerilerken, otomotiv ve makine sektörü 6,5 puan artış göstermiştir. 2012'den bugüne ara malı ithalatımızda ağırlığı en çok artan grup olarak öne çıkan aksam ve parçalar ithalatına bağımlılık doğrudan, aksam-parçanın içine giren bileşenler ithalatı ise dolaylı olarak artmaktadır.

Bu gelişen ihtiyaçlar çerçevesinde hazırlanan ikinci dönem GİTES Eylem Planında, gerek ülkemiz üretim yapısının mevcut teknolojik durumu, gerekse önümüzdeki dönemde sanayide dijital dönüşüm gibi yeni girdi ithalat bağımlılıklarına neden olabilecek gelişmeler dikkate alınarak gerekli politika önerileri oluşturulmuştur.

İkinci dönem GİTES Eylem Planı, Yüksek Planlama Kurulu Kararı olarak resmiyet kazanmasını müteakip uygulama geçirilecektir.

SORU: (Tutanak Sayfa: 74): "...Teşviklerle ilgili de şuna değineceğim. Gelişmiş ülkelerde uygulanan teşviklerin temelinde özel sektörü cezbetme ve özendirme amacı bulunmakta, böylelikle verilen teşvikler sayesinde ülkenin gelişmesine ve kalkınmasına da destek sağlanmaktadır. Bu tip uygulamalarda ülkenin en fazla ihtiyacı olan bölgelerine göre işveren maliyetini düşürme, vergi indirimleri, bedelsiz arazi tahsisi gibi daha birçok kalemde iş dünyasının istifadesine sunulan ayrıcalıklarla asıl hedeflenen ekonomik büyüme bağlamında bir denge kurabilmek için gelişmeye ihtiyaç duyan bölgeleri yatırımcılara avantajlı hâle getirmektir. Ancak ülkemizdeki teşvik uygulamalarına bakıldığında durumun çok daha farklı olduğu göze çarpmaktadır çünkü ülkemizin birbirinden farklı teşvik deneyimlerine rağmen uygulamaya konulan teşvik tedbirleriyle belirlenen hedefler bugüne kadar tutmamış, farklı bedenlere hep farklı gömlekler biçilmiştir. Birbirinden değişik ekonomik potansiyellere sahip illerin ve bölgelerin aynı statüde değerlendirilmesi, siyasi nüfuzla teşvik yasalarının kapsamının değiştirilmesi, genişletilmesi ve ayrıcalıklardan faydalanabilmek için yatırımcıların önüne birtakım şartlar sunması gibi yanlış adımlar teşvikleri birer tedbir olmaktan çıkarmaktadır. Türkiye'de işsizlik çift hanelere çakılmışken bu sorunu çözmenin tek anahtarı olan yeni yatırımlar öne çıkarken teşvik sisteminin mevcut performansı işsizliği azaltmaya yardımcı olmamaktadır. Aynı zamanda yürürlükteki teşvik sistemi hâlen bölgeler arasında dengesizlik yaratarak komşu iller arasında da rekabet yaratmaktadır..."

CEVAP: Mevcut Karar döneminde (20 Haziran 2012 - 30 Kasım 2017) düzenlenen yatırım teşvik belgelerinde 920.137 kişiye ilave istihdam sağlanması öngörülmektedir. Mevcut Karar döneminde düzenlenen yatırım teşvik belgelerini bir önceki 65 aylık döneme (08 Ocak 2007 -19 Haziran 2012) göre kıyasladığımızda öngörülen istihdamda %61'lik bir artış sağlanmıştır.

SORU: (Tutanak Sayfa 74-75): "Son olarak bu serbest bölgeler konusuna gelmek istiyorum Sayın Bakanım. Biraz da sunumunuzu dinleyince ve kitapçığı okuyunca şok oldum, onu anlatacağım, niye şok olduğumu. Konya'ya serbest bölge kurulması yıllardır gündemde, yıllardır dillendiriliyor ama bugüne kadar da hiçbir adım atılmadı. Geçen yıl bütçe görüşmelerinde konuyu gündeme getirmem üzere zatıâliniz dediniz ki: Aydın ve Konya'da serbest bölge çalışmalarının olduğunu ve olgunlaştığında açıklayacağınızı söylediniz. Bu yıl ki sunumunuzda Karaman'da kısa zamanda Bakanlar Kurulu kararı çıkacak diyorsunuz yani ben de soracağım: Yani ne oldu, çok mu hammış bu konu yani bizim serbest bölge kurulması işi, hâlen olgunlaşmayı mı bekliyoruz Sayın Bakanım? Yani bu yıllardır artık Konya için hakikaten, koca Konya'ya yakışmıyor yani Hükümetin bu şekilde tavırları... Bu serbest bölge konusunda bilgi verebilirseniz son durumunu yani Konyalılara. Geçen yıl verdiğiniz müjdeyi geri mi çekiyoruz yoksa devam mı ediyor, onu açıklarsanız memnun olurum."

CEVAP: 2015 yılında Konya Valiliğinde, 2016 yılında Konya Meram Belediyesinde Serbest Bölge kurulmasına ilişkin tanıtım toplantıları gerçekleştirilerek, serbest bölge kurulma aşamaları ve izlenecek iş süreçleri detaylı olarak anlatılmıştır. Bakanlığımıza Konya'da serbest bölge kurulmasına ilişkin başvuru intikal etmemiş olup, başvuru için gerekli şartların tamamlanması halinde, gerekli iş ve işlemler tesis edilecektir.

SORU: (Tutanak Sayfa: 84): "...Sayın Bakanım, teşvik sistemiyle ilgili bir değişiklik düşünüyor musunuz? Şundan dolayı soruyorum: Biliyorsunuz, sosyoekonomik gelişmişlik düzeyi il merkezine göre çok geride olmasına rağmen ilçelerimiz mecburen ilin bulunduğu bölge teşviklerinden yararlanabilmekte ki Konya en bariz örneklerden biri. Konya 2'nci bölge ama benim öyle ilçelerim var ki sosyoekonomik gelişmişlik açısından 6'ncı bölgeden daha geri. Yani ilçe bazlı teşvik sistemine geçişle ilgili bir çalışmanız var mı?...

SORU: (Tutanak Sayfa: 97): ... Sayın Bakanım "Bu ilçe bazlı teşvik sistemine yönelik bir çalışmamız yok, nokta bazlı." dediniz. Ben Sadi Be/e aynen katılıyorum ve şu şekilde bir soru soruyorum: Bizim Ereğli ve Akşehir gibi hemen dibinde dördüncü bölgeden iller olan ilçelerimizin suçu günahı ne? Yani bu sistemde bir değişiklik yapılması lazım. İlçeler maalesef her geçen sene kan kaybediyor. Ben şunu duyunca hakikaten sıkılıyorum: Bana bir ilçe "Biz Niğde'ye bağlanmak istiyoruz." diyor. Mikrofon tutuyorlar, ne diyeyim ben Sayın Bakan? Niye? Niğde'de destek daha fazla diye, aynısı Afyon'da. Yani bunu objektif belirlemek lazım diye düşünüyorum. Sadi Bey'e de Sayın Başkanımıza da aynen katılıyorum..."

CEVAP: Cevaplanmıştır. - Tutanak Sayfa 89















Google News Takip Et
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? ’te Bozkır Haber'e abone olun.
Google News Takip Et
Son dakika gelişmelerden anında haberdar olmak için WhatsApp haber kanalımıza katılın.

Yorum Gönder

0 Yorumlar
* yapılan yorumlar denetlendikten sonra yayınlanmaktadır.