Recent Comments

Kalaycı;Esnaf ve KOBİ’ler, borç ve yüksek faiz sarmalından kurtarılmalı


Esnaf ve KOBİ'ler, borç ve yüksek faiz sarmalından kurtarılmalı
Tasarı, yatırım ortamının iyileştirilmesi adıyla ve iddiasıyla hazırlanmıştır. Ancak, bu kanun tasarısıyla yapılan düzenlemeler olumlu olmakla birlikte yatırım ortamının iyileştirilmesi konusunda yetersiz görülmektedir.

KOBİ'lerin gerek finansman, gerekse borç sıkıntısı had safhadadır. BDDK verilerine göre 2010 yılında 125 milyar lira olan KOBİ kredileri, her geçen yıl yüksek oranda artarak 2017 yılı itibariyle 513 milyar liraya ulaşmıştır. KOBİ'lerin takibe düşen kredi borçları da hızla artmakta olup 25 milyar liraya varmıştır. 2017 yılında KOBİ kredileri yüzde 22, takipteki kredi tutarı ise yüzde 17 oranında artmıştır. KOBİ'lerin takipteki kredi oranı, toplam takipteki kredi oranının üstündedir.

Esnaf ve KOBİ'ler, borç ve yüksek faiz sarmalından kurtarılmalıdır. Piyasanın canlanması, KOBİ'lerin ve esnafın rekabet gücünün artırılması amacıyla geniş kapsamlı bir programı açıklanmalı, bölgesel, sektörel ve milli yenilik strateji ve politikaları ivedilikle uygulamaya konulmalıdır. KOBİ'ler ve esnafın vergi ve prim oranlarında indirim yapılmalıdır. Elektrik, su ve doğalgazda esnafımıza indirimli özel tarifeler getirilmelidir.

KOBİ'lerin nitelikli insan gücüne dönük eğitim-sanayi işbirliği politikaları desteklenmeli
KOBİ'lerin katma değeri yüksek mal ve hizmet üretmeleri desteklenmeli, Ar-Ge yatırımı yapmaları ve araştırmacı istihdam etmeleri özendirilmeli, markalaşmaları, kurumsallaşmaları ve yenilikçi iş modelleri geliştirmeleri sağlanmalıdır. KOBİ'lerin her kademedeki insan gücü kapasitesi artırılmalı, nitelikli insan gücüne dönük eğitim-sanayi işbirliği politikaları desteklenmeli, çıraklık ve kalfalık destekleri hayata geçirilmelidir.

Çıraklık ve staj süreleri emeklilik hizmetine sayılmalı
Uygulamada çıraklık ve staj çalışmaları boşa gitmektedir. Çırak ve stajyer olarak çalışanların ellerine sigorta kartı ve sigorta numarası verilerek "sigortalısın" denilmekle birlikte çalıştıkları süreler emeklilikte hiç sayılmamakta, borçlanma imkânı da verilmemektedir. Mesleki eğitimin ve çıraklık eğitiminin özendirilmesine de katkıda bulunmak amacıyla çıraklık veya staj süreleri hizmete sayılmalı, geçmiş süreler için borçlanma hakkı verilmeli ve emeklilik için sigortalılık başlangıç tarihi olarak dikkate alınmalıdır.

Daha fazla gelir için daha fazla yatırıma ihtiyaç var
Ekonomiyi büyütebilmek için yatırıma, yatırım için de kaynağa ihtiyaç duyulmaktadır. Türkiye'de birçok sektörde kapasite kullanım oranı yüzde 80'leri aşmış olup,  bu durum yeni yatırım ihtiyacı olduğunu ortaya koymaktadır. Büyümenin birinci kaynağı sabit sermaye yatırımı, ikinci kaynağı ise ülke genelinde verimliliğin artırılmasıdır.

Daha fazla üretim, daha fazla ihracat, daha fazla istihdam ve daha fazla gelir için daha fazla yatırıma ihtiyaç vardır. Bunun yolu öncelikle yurt içi tasarrufları artırmaktan geçmektedir. Bir ülkenin kendi kaynakları yetersizse dış kaynak kullanabilmesi son derece önemlidir. Bir o kadar daha önemli olan da, bu dış kaynağın nerede kullanıldığıdır. Bu kaynak, eğer üretken alanlarda yatırıma harcanıyorsa verimli kullanılmış demektir.

Hem yatırımlarımızın düşük olması hem de bunların üretken alanlarda kullanılmaması imalat sanayinin milli gelir içindeki payının azalmasına, üretimin teknoloji seviyesinin düşmesine, ekonominin ihtiyaç duyduğu malların ithal edilerek cari açığın yükselmesine, sonuç olarak da ülkenin gelirinin düşmesine neden olmaktadır.

Otomobil ve cep telefonu ithal ederek ekonomik atılım gerçekleştirilemez
Elde edilen kıt ve maliyetli kaynakları inşaata, betona gömen, özelleştirme yaparak ve yabancılara toprak satarak, otomobil ve cep telefonu ithal eden bir anlayışla ekonomik bir atılım gerçekleştirilmesi mümkün değildir.

Hem sanayimiz hem de ihracatımızın ithalata bağımlılığı kaygı verici boyutlara yükselmiştir. Sadece ara malı ithalatı, toplam ihracattan fazla duruma gelmiştir. Bunu sadece enerji ithalatıyla, altın ithalatıyla açıklamak da mümkün değildir

2017 yılında ara malı ithalatı önceki yıldakine göre yüzde 28 oranında artarak 171,5 milyar dolara ulaşmış olup, aynı dönemde 157 milyar dolar olan toplam ihracat rakamının çok üzerindedir. Türkiye için sürdürülebilir olmayan bu tablo, sanayide ihtiyacımız olan üretim yapısına erişmemiz için büyük bir engel teşkil etmektedir.

Türkiye ekonomi alanında hızla reform gündemi oluşturmalı
2012 yılında uygulamaya konulan teşvik sistemi ile ülkemizin ithalat bağımlılığının azalacağı ve buna bağlı olarak cari açık aşağıya çekileceği söylenmiş, teknolojik dönüşüm sağlayacak yüksek ve orta ileri teknoloji içeren yatırımlara süper destekler sağlandığı ifade edilmiştir.

Bu teş­vik pa­ke­ti­nin en önem­li ayakla­rın­dan bi­ri "s­tra­te­jik ya­tı­rım­la­r" ko­nu­suy­du. Uzay en­düs­tri­si, oto­mo­tiv, kim­ya, ma­ki­ne ile il­gi­li ya­pı­la­cak bü­yük ya­tı­rım­la­rı kap­sı­yor­du. Çok ha­va­lı konuşmalar yapıldı ama so­nuç­ta, atı­lan taş ür­kü­tü­len kur­ba­ğa­ya değ­me­di. Beklenen düzeyde, ya­tı­rım ya­pan çık­ma­dı. Açıkçası Hükümet ken­di çaldı ken­di oy­nadı.

Türkiye ekonomisinin yapısal sorunları artarak devam etmektedir. Türkiye ekonomi alanında hızla reform gündemi oluşturmalı ve bunu uygulamalıdır. Bir an evvel bu ülkede olumsuzlukları giderecek, iş dünyasına güvence verecek adımların atılması gerekmektedir.

 
Google News Takip Et
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? ’te Bozkır Haber'e abone olun.
Google News Takip Et
Son dakika gelişmelerden anında haberdar olmak için WhatsApp haber kanalımıza katılın.

Yorum Gönder

0 Yorumlar
* yapılan yorumlar denetlendikten sonra yayınlanmaktadır.