Milliyetçi Hareket Partisi Genel Sekreter Yardımcısı ve Konya Milletvekili Sayın Mustafa KALAYCI, TBMM Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada "seçim ittifakı ve seçim güvenliği" konusunu gündeme getirdi.
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Sekreter Yardımcısı ve Konya Milletvekili Sayın Mustafa KALAYCI, TBMM Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada "seçim ittifakı ve seçim güvenliği" konusunu gündeme getirdi.
Kalaycı, yaptığı açıklamada şunları söyledi;
Türkiye, bekasına yönelmiş düşmanca emellere karşı mücadele vermekte
Türkiye, Millî Mücadele yıllarından sonra tarihinin en zorlu döneminden geçmektedir. Millî güvenliğimiz ve millî çıkarlarımız tehdit altındadır. Ülkemizin güney sınırları boyunca mazisi bir asrı bulan iğrenç bir kumpas tedavüldedir. Türkiye, meşru bir savunma bilinciyle, varlığına birliğine, bekasına yönelmiş düşmanca emellere karşı mücadele vermektedir.
Terörle girdiğimiz bu yüksek mücadele mutlaka başarıyla sonuçlanacaktır. Çünkü Allah bu milletin yardımcısıdır. Milletin azim ve kararlılığıyla başlayan Zeytin Dalı Harekâtı yine milletimizin destek ve dualarıyla sonuna kadar sürecektir. Yürekler toplu vurmakta, onu sindirecek bir güç ise Allah'a hamdolsun bulunmamaktadır. Zafere olan inancımız tamdır. Allah kahramanlarımızı korusun, Türk milletini ve Türkiye'yi sonsuza kadar var kılsın.
Bugün hepimize düşen en büyük görev, vatanımıza sahip çıkmak ve cumhuriyetimizi sonsuza kadar yaşatmak olmalıdır.
Türk milleti darbe girişimine karşı canını siper etti, kutsal vatanını savundu
2016 yılının 15 Temmuzunda FETÖ eliyle kanlı bir darbe girişimi yaşanmıştı. Alçakça ve açıkça Türk milletini hedef almışlardı. FETÖ içeriden başlattığı kalkışmayla Türkiye'yi felce uğratacak, ardından iç savaş şartları vuku bulacak, sonuç olarak Türkiye işgale açık hâle gelecekti. Bizden istenen, teslim olmamızdı, hayat ve tarihsel haklarımızdan vazgeçmemizdi; parçalanmamız ve bin yıldır yurt edindiğimiz bu topraklardan çıkarılmamız planlanmıştı. Aziz milletimiz bu zillete boyun eğmedi, bu hıyanete "Tamam." demedi. Türk milleti darbe girişimine karşı canını siper etti, kutsal vatanını savundu.
Siyasi partiler arasında seçim ittifaklarının yasal altyapısı oluşturuldu
Bu kanun teklifiyle, 12 Eylül darbe zihniyetinin ürünü olan, siyasi partilerin ittifak yapmalarını yasaklayan hükümler kaldırılarak siyaset alanı daha demokratik hâle getirilmekte, siyasi partilerin özgürlük alanı genişletilmektedir. Yapılan düzenlemeyle siyasi partiler arasında seçim ittifaklarının yasal altyapısı oluşturulmaktadır.
Ülkemizde siyasi partilerin seçim ittifakı yapmaları yeni bir konu değildir, öteden beri yapılagelmektedir. Ancak ittifak yapmak Kanunen yasak olduğundan, siyasi partiler Kanuna karşı hile yoluyla ittifak yapmak durumunda kalmışlardır.
Türk siyasi hayatında bu yolla yapılan seçim ittifaklarının 5 örneği bulunmaktadır. Bu ittifakların nasıl yapıldığını ve sonucunun ne olduğunu hatırlarsak, bu Kanun teklifiyle getirilen düzenlemenin önemi ve anlamı daha iyi anlaşılacaktır.
Siyasi partiler hile yoluyla değil, meşru bir zeminde ittifak yapmaları amaçlanıyor
Bu kanun teklifiyle, siyasi partilerin kanuna karşı hile yoluyla değil, bundan sonra hukuki ve meşru bir zeminde ittifak yapmaları amaçlamaktadır. Yapılan düzenlemenin özü budur. Ülkemizde yapılmış olan ittifaklar ile başka ülkelerde yapılan seçim ittifakı uygulamaları dikkate alınarak ittifak müessesesine dair bir düzenleme getirilmektedir. Seçmen iradesinin ittifaklar yoluyla Meclise daha fazla yansıması sağlanacağından, bu düzenleme temsilde adalet ilkesine de hizmet etmektedir.
Her siyasi partiye aynı şartları öngören ve eşit imkânlar sunan bu kanun teklifiyle siyasi partilere şeffaf bir ortamda ve hukuki zeminde seçim ittifakı yapabilme imkânı sağlanmaktadır. Seçmene karşı da dürüst ve tutarlı siyasetin önü açılmaktadır.
Milliyetçi Hareket Partisi, huzur ve beka için güç birliğinden yana
Milliyetçi Hareket Partisi olarak Adalet ve Kalkınma Partisiyle kurduğumuz birliktelik millî hislerin tezahür ve tembihidir, milletimizin talep ve umududur. Milliyetçi Hareket Partisi huzur ve beka için güç birliğinden yanadır. Bunun da seve seve gereğini yapmaktadır.
Milliyetçi Hareket Partisini dillerine dolayıp iftiralar atanlar, gitsinler, kendi partilerine baksınlar, kendi dertlerine yansınlar. Bunlar telaş ve panik içinde, çılgınca iftira yağdırsalar da biz işimize bakacağız, millet ne diyor, ona kulak vereceğiz.
Siyasi partilerin işine gelince veya gelmeyince itiraz etmesi gibi gereksiz tartışmaların ortadan kaldırılması amaçlanıyor
Geçmişte yapılan tüm seçimlerde, sandık kurulu mührü olmayan oy pusulalarının geçerli sayılmasına dair tüm siyasi partilerin seçim kurullarına ve Yüksek Seçim Kuruluna başvuruları vardır.
Cumhuriyet Halk Partisi de HDP de işine gelince sandık kurulu mührü olmayan oy pusulalarının geçerli sayılması için başvuruda bulunmuş ve bu yönde kararlar alınmasını sağlamıştır.
Böylelikle siyasi partilerin işine gelince veya gelmeyince itiraz etmesi gibi işlemlerin ve gereksiz tartışmaların ortadan kaldırılması amaçlanmaktadır.
CHP, bu kanun teklifinin ekinde yer alan muhalefet şerhinde, teklifin 6'ncı maddesiyle, getirilen oy pusulaları ve zarflarının filigranlı kâğıt kullanılarak hazırlanmasının olumlu bir düzenleme olduğunu ama bunun mühürsüz oy kuralının zeminini hazırlamak için yapıldığını iddia etmektedir.
Oy pusulaları ve zarflarında "Türkiye Cumhuriyeti Yüksek Seçim Kurulu" filigranı bulunması hükmü 1979 yılında 2234 sayılı Kanun'la getirilmiş olup yıllardır filigranlı hazırlanmaktadır.
Seçimlerin güvenli ve huzurlu bir ortamda gerçekleştirilmesi devletin görevidir
Seçimlerin güvenli ve huzurlu bir ortamda gerçekleştirilmesi devletin görevidir. Bu kapsamda, vatandaşımızın hiçbir baskı ve etki altında kalmadan hür iradesiyle seçme hakkını kullanabilmesi için ve ihtiyaç hâlinde kullanılmak üzere Yüksek Seçim Kuruluna seçim güvenliğini sağlamada güçlük çekilebilecek yerlerde sandık taşıma ve birleştirme yetkisi veriliyor.
Geçmiş seçimlerde belli yerlerdeki sandık sonuçlarına bakılırsa, örnek veriyorum: Sandık seçmen sayısı 300, kullanılan oy sayısı 300, geçerli oy sayısı 300 ve bir partiye veya bağımsız adaya çıkan oy sayısı 300 şeklinde birçok sandıkta sonuçlar görülecektir.
Soruyorum, bu normal midir? Açık ifade ediyorum bu durum, ağırlıklı olarak PKK tehdit ve baskısının olduğu sandıklarda söz konusu olmuştur. Şimdi, seçmenin hür iradesiyle tercihini yapabilmesine yönelik ve gerektiğinde kullanılmak üzere tedbir öngörülüyor. Belki de hiç ihtiyaç duyulmayacak ve bu tedbir hiç uygulanmayacak.
Seçmen kayıtlarını siyasi partilerin ve seçmenin denetleme imkânı mevcut
Seçmene yönelik olası baskı ve etkiyi bertaraf etmek amacıyla aynı binada oturan seçmenlerin hane bütünlüğünü koruyarak aynı muhtarlık bölgesinde farklı sandıklara kaydedilebilmesi düzenlenmektedir. "Boş dairelere hatalı seçmen kaydı ve listeye bakarak komşularını denetleme olanağı ortadan kalkıyor." deniliyor. Hâlbuki seçmen listeleri partilere gönderiliyor.
Seçmen kayıtlarını siyasi partilerin ve seçmenin denetleme imkânı mevcut. Yine, sandık listeleri oluşunca sandık seçmen listelerini denetleme imkânı bulunmakta. Ayrıca, sandık seçmen listeleri muhtarlıklarda askıya çıkmakta, inceleme ve itirazlara imkân verilmektedir.
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te Bozkır Haber'e abone olun.