ŞİMDİ UYANIK OLMA ZAMANI
Müslüman ne demek diye sözlüğe baktığınız zaman kısaca, İslam dinini kabul etmiş kişi, İslam'a uygun yaşamayı kabul etmiş, İnsanların kendisinden emin olan kişi olarak tanımlar, bu tanımı bir kenara bırakalım, bir de Müslüman olmadığı halde, Müslüman olanları saptırmak, aralarında fesat çıkartmak, kısaca Müslümanları ve İslam'ı yok etmek isteyenlere ise, Münafık, onlara göre ise misyoner denir, peki gerçekten Müslüman olup ta son tanımlanan kişilere uyan kişilere ise ahmak Müslüman denir ki bu benim tespitim takdir sizin.
İslam'ı kabul etmiş ve eksikleri de olsa elinden geldiği kadar dinini yaşamak ve yaşatmak isteyenlere söylenecek bir sözümüz olamaz, Münafıkları ve misyonerleri de dikkat edersek anlar ve ona göre tedbirimizi alırız, ancak bana göre bizi yıkan ve paramparça eden her gurup, her cemaat, her fert kendi gittiği cemaati veya gurubu ön plana çıkartarak karşı tarafı acımasızca eleştirip, hatta eleştiriden öte hakaret ve küfre kadar gidiyor. İşte bize biz olmaktan çıkartan bu guruplar.
Dikkat ederseniz yine son zamanlarda yukarıda bahsi geçen münafıklar ve misyonerler bir şeyleri kaşımaya başladılar. Özellikle bunu İslami kesim üzerinden yapmaya çalışıyorlar, hedeflerinde Müslüman bürokratlar, vaizler, imamlar, bunun en ileri safhasında da Ülkemizde dinimizin temsilcisi Diyanet kurumu ve başındaki zat hedefe konulmaktadır. Münafık ve Siyonist misyonerleri anlıyoruz görevleri bu, zira onlara görevlerini şeytan verdi. Yalnız en düşündürücüsü ise bunların yalan ve iftiraları nasıl Müslümanlar tarafından karşılık buluyor. Şimdi vereceğim birkaç örneğin kime hizmet ettiğimizin anlaşılması bakımından üzerinde düşünülmesi gerektiği kanaatindeyim.
1- Sosyal medyada tartışmaya açılan bir konu Diyanet işleri Başkanının Suud'lu bir yetkili ile görüşürken tercüman bulundurması, o söz konusu kişi tercüman mı yoksa müzaker ye dahil biri mi o dahi belli değilken neymiş diyanetin başındaki adam arapça bilmiyormuş, öncelikle karşındaki kişi bir profösör ve bir temsil ettiği ulvi bir makam var, tartışmaya giren kişilerin eminim tamamına yakını bu hususlarla ilgili konuşacak seviyede değiller, olsalar bile İslam'ı temsi edem bir zatın ulu orta tartışmaya açılması nekadar doğru. Şu hadis kime hitap ediyor acaba Müslümanlara değilmi? "Uhud'da şehit olan bir gencin annesi, (Oğlum sana Cennet müjde olsun!) dedi. Bunun üzerine Resulullah efendimiz buyurduki:"
"(Ne biliyorsun, belki malayani konuşurdu.) [Tirmizi] (Kıyamet günü günahı en çok olan malayani konuşandır.)"
"(Ne biliyorsun, belki malayani konuşurdu.) [Tirmizi] (Kıyamet günü günahı en çok olan malayani konuşandır.)"
2- Yine İslam'ın temsilcileri ve peygamber mesleğinin icracıları, Camii imamlarımıza yapılan haksız, mesnetsiz ve de onur kırıcı bir söylem yine maalesef ki Müslümanlar tarafından tartışmaya açılmaktadır. Neymiş efendim imamlar bizim verdiğimiz vergilerle maaşlarını aldıkları halde neden görevlerini yapmıyorlar veya şu kadar maaş alıyorlar yatıyorlar gibi, bu gibi çirkin söylemler bazı çevrelerce çıkartılabilir ancak Müslüman buna alet olmamalı öğrenmeden söz nerden gelmekte ne için kullanılmakta demeden bu kampanyaya katılmak öncelikle insanlıkla bağdaşmadığı gibi Müslümana asla yakışmaz.
Yeri gelmişken şu hususunda bilinmesinde fayda var. Öyle sanıldığı gibi imamların maaşları senin verginle falan ödenmiyor. Ödenmiş olsa dahi sana köle olamaz emek veriyor karşılığını alıyor. Kaldı ki, işin aslı bütçeden maaş almıyorlar nasıl mı; Çünkü ecdadım camiiyi yaparken imamını, müezzini, temizlikçisi, hafızı ne varsa hepsini düşünerek camiyi inşa etmiş ve camii ile birlikte akarını yani gelir getirici mülkünüde bırakmış. Devlet ne yapmış bu mülkleri almış camileri kendi haline bırakmış, versin camilerin mülkünü imamlara maaşıda kessin. Devletimiz kiliseye tanıdığı töleransı camiye de bir an evvel tanılamalı tölersans da değil hak iadesini yapmalı.
28 Mart 2018 Abdullah Pehlivan
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te Bozkır Haber'e abone olun.
