.jpg)
Bayram sabahı büyük şeytana JAMARAT denilen bölgede 7 taş atıp, kurbanlarımızı kesip saçlarımızı resulullahın 'Allah saçlarını kazıtanlara rahmet etsin' sözüne uygun olarak usturaya vurdurarak ihramdan çıkma imkanına kavuşmuştuk.
Resulullah'a saçlarını kısaltanlara rahmet yok mu ? Diye soran Ashab'a ancak üçüncü defa sormalarından sonra onlara da Allah rahmet etsin demesinden dolayı saçlarımızı kazıtmayı daha müstehap gördük.
Büyük , orta ve küçük şeytan şeklinde sıralanan jamarat bölgesinde, bayramın 1., 2. ve 3. günü 7, 21 ve 21 olmak üzere toplam 49 taş atılarak Hz Adem'e Hz. İbrahim'e ve Hz Muhammed sav'e göründüğü ve onlar tarafından taşlandığı rivayet edilen bu ritüeli bütün hacılar vacip bir ibadet olarak yaptılar. Mazeretsiz yerine getirilmediğinde Kurban cezası bulunan şeytan taşlama ibadeti görülmeye değer bir manzaraydı.
Hacılar 'BİSMİLLAHİ ALLAHÜEKBER' diye bağırarak, ardından da 'Şeytan ve ordusuna rağmen' diye seslenerek üç günde tahminim 150 milyon adet taşı şeytana fırlattılar.
Şeytanın zelil olduğu bu günde,Allah'ın mebrur ve makbul hacların karşılığını kirlerden arınma ve af makamıyla ödüllendirmesi onun yeryüzüne indirilirken Yüce Allah'a insanlara önlerinden, arkalarından, sağlarından ve sollarından yaklaşarak yoldan çıkaracağını , çoğunu sapmış bulacağını iddia etmesine karşın, hacılar onu ulül azim peygamberler gibi taşlayarak, adeta ayaklarının Allah'ın yolu üzerinde sabit kaldığını şeytanın yüzüne haykırdılar.
Ziyaret tavafı ve Veda tavafı ile tamamlanan hac ibadeti, oldukça yorucu , meşakkatli bir ibadet türü. Ortalama bir maraton koşucusunun harcadığı eforu harcadığımızı tahmin ediyorum. Bu yüzden en geç 40 ve 50 li yaşlarda yapılmasını tavsiye ediyorum. Yaşlılar için sıcak ve aşırı efor bedenen gerçekten çok yorucu oldu. Allah ecirlerini versin tüm hacılara ibadetlerinin bir karşılığı olarak inşaallah.
Kabe'yle yeniden başbaşa kalmıştık. Bedenlerimiz yorgun, ama ruhlarımız taptaze olarak yine o yörüngeye girip dönmedeydik. Mevlana'nın kuvvetli bir alimken Şems'le tanışıp aşk ateşine düşmesi ve arifler kervanına katılıp sema etmesini Kabe'de tavaf ederken daha iyi anlıyordum. Biz semayı dini bir ritüelden, alelade bir gösteri sanatına çevirmiş olsak da tavafla birlikte düşününce o dönüşlerde dostun Allah'ı aradığını iliklerime kadar hissetme imkanına kavuştum.
2003 yılında yine böyle derin duygularla yazdığım Salah şiirini yeniden yaşıyordum tavaf meydanında ikinci oğluma hamile eşimle namaza durduğumda ilhamla yazdıklarımı paylaşarak Haccın Mekke faslını kapatıyorum
akşamlardan bir akşamdı
kimsesizliğimizle paylaşırken seni
dostları saydık parmakuçlarımızda
yıldızlar ve şehir göz kesişti
ateşböcekleri sessiz kaldı
bu aşkın büyüsüne
kumsal ve zikir davetkardı
buyurduğun gibi,
''hafiften bir yükle yüklenmiş olarak''
duruyorduk işte emrine amade
gözlerimiz sabitlendi yıldızlara
altımızda asırlık hasır
yüreklerimiz açıldı ummana
bir hasbihal başlattık Samanyolunda
kah parlayan, kah kayan yıldızlarla
Kamer, yine bulutların ardında
Hacer, koşturuyordu Safa'yla Merve arasında
Beytullah'ın harcını karıyordu İbrahim
Necid çöllerinden geliyordu Habeşli'nin feryadı
ve ılık bir rüzgar vuruyordu eteklerine kumsalın
vecd ile yönelirken geceye
savruldu tekbirlerim köpüklü dalgalara
ve yoldaşım soruyordu hikmetini Halık'ın
bu ışıklar bilmem kaç bin yıl öncenin ışıkları mıy dı yani
4 koca yılda mı giderdi ışık
şu görünen yıldıza
yani şu göz kırpıştırmalar yokmuydu şimdi
ya da yok olabilirdi öyle mi
10 üzeri 29 yıl önce değilmi ki big bang hasıl oldu
10 üzeri 11 yıl önce başlamadı mı ki hayat
ve altı günde arz endam etmedi mi
yedi kat sema ve daha bilmem neler
o halde ey akıl!
gel sen bunlardan haber ver
söyle;
biz ikimiz
bir de şu yüklendiğimiz
noktalar kümesinde bir nokta,
hiçlik denizinde bir damla
kumsalda bir ayak izi
to be or not to be…
yok ki bundan daha güçlü bir sezi
tahiyyat, salli, barik ve gına azabennar
tek dileğim var rabbim
beni hicranından kurtar.
Selam ve Dua ile
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te Bozkır Haber'e abone olun.
