Recent Comments

AHLAKİ ÇARPAN ETKİSİ!

Yazıyı okuyanlar "Hey Ben! Kimsin sen?" diye kendine sormadan edemeyecek.
Konuyu anlamak için öncelikle İktisadi/mali bir terim olan "Çarpan Etkisi" nedir açıklayalım.
Otonom (bağımsız) yatırımlardaki bir değişikliğin milli gelirde meydana getireceği artışlar veya azalışlar şeklinde tanımlanıyor. Bir ekonomide marjinal tüketim eğilimi 0.70 ise bu ekonomide ilave 1 liralık gelirin 70 kuruşu harcanmaktadır.
Yani cancağazım; bunu bir örnekle açıklamak gerekirse;
Eline ek olarak 1000 lira geçen bir kimse 700 lirasına televizyon alır.
Televizyon satıcısı elde ettiği 700 liranın 700x0.70= 490 lirası ile dükkanı boyatabilir.
Boyacı 490x0.70=343 lira ile yeni boya almak isteyebilir.
Boyacıya boya satan kişi de elde ettiği geliri aynı oranda başka şekilde harcar. Ve silsile bu şekilde devam eder gider. 
Sonuçta ele geçen ek 1000 lira, 1000+700+490+343+….=1000x{1/(1-MPC)} formülüyle 3.33 lük "Çarpan Etkisi"yle 3330 liraya ulaşır.
Milli geliri etkileyen vergi gelirleri, yatırım harcamaları ve özel tüketim harcamalarının etkileri çarpan etkisi ile ölçülür.
Çarpanın etkisi kişilerin geleceğe bakışına, ekonomik öngörülere, aile/kurumların ortak düşüncelerine göre değişebilir. Kriz dönemlerinde harcamalar kısılıp tasarrufa geçilebilir, Geleceğin güvende olduğu tahmin edilen dönemlerde ise daha fazla harcama yapılabilir. Tüm bunlar Milli gelir, ekonomi ve maliyeyle alakalı olduğu için vergi çarpanı, yatırım çarpanı, kamu harcamaları çarpanı şeklinde açıklanır.
Asıl anlatmak istediğim konu literatürde olmayan AHLAK ÇARPANI'dır. Bir kişinin ahlaki bir konuda yaptığı iş/eylemin milli ahlak ve toplumsal değerler hakkındaki etkisidir.
Ben kimim ki? 
Normalde hiç kimse yaptığı işin sonucunu düşünmeden hareket etmemeli. Hele ki günümüzde. Öyle bir zamanda yaşıyoruz ki duygusal olarak yaptığın bir iş/eylem/söylemin sonucu, hiç ummadığı yerlere gidiyor.
Örneğin, "Ata'yı putlaştırmayın" diyen birisi ile "Ben Ataya tapıyorum" diyen zatın sözü aynı yere hizmet etmekte. 
Toplumun sinir uçları bunları kaldırmıyor. İngiliz ve Siyonist derin devletleri, toplumları kendi istekleri çerçevesinde dizayn etmek istiyor. Gezi olaylarında "mesele ağaç meselesi değil" diye twit atanlar ülkeyi ne kadar maddi zarara uğrattıysa; toplumu kutuplaştırarak yeni uç oluşumlara sebep olanların oluşturduğu sosyal zarar da aynıdır. Mazlumların umudu Türkiye'miz, yine bir seçim sathı mahaline girdi. (Gerçi hiç çıkmadı ama)! Yahudi Soroslar, açık toplum projesi kapsamında toplumu sosyal olaylarla dizayn etme planından vazgeçmiş değil. O sebepten her olayın çarpanını da hesaba katmak gerekiyor.
Lütfen "28 şubat bin yıl sürecek" diyenleri lütfen haklı çıkarmayın. 28 Şubat, D8 gibi yöntemlerle Yeni Bir Dünya kurmak isteyenleri bertaraf etmek amacıyla hiç alakasız yollar kullanılarak yapılmıştı. Medya, o kadar abartılı haberler yapmaya başladı ki "Aczimendiler, cüppeliler, irticacılar tüm ülkeyi işgal etti" şeklinde zihinler tahrip edildi. Ben garip bile, köy yerinde akraba/komşularımın nasıl bir geçmişi veya ahlakı olduğunu bilmeme rağmen şüphe ve korkuya kapılmıştım. Acaba şu da mı aczimendi, bu da mı irticacı falan. Kaldı ki seküler ahlak sahibi nasıl tedirgin olmasın.  Oysa herkes işinde gücünde – ekmeğinin derdinde insanlardı. 
Günümüzde de Sosyal Medya araçları ile örneğin twitterda hashtag oluşturulup en ufak/basit konu, bin paylaşımcı ile ülke gündemine getirilebiliyor.
Bazı zamanlarda sıradan gördüğünüz bir eylemin, duygusal/manevi kriz dönemlerinde çarpan etkisi tahmin edilenin üzerinde olabiliyor. O sebepten her fert, toplumu etkileyecek her düşünce ve eyleminden sorumludur. Yapacağı bir yanlışın nasıl sonuçlar doğuracağını düşünüp tartıp ona göre hareket etmesi gerekmekte. Ben kimim ki demeyin, suyu dalgalandırmak için bir damla yeter!

 "Sonunu düşünen kahraman olamaz" şeklindeki romantik dizi repliği, ortaya çıkacak vebali karşılamaz. Çünkü Akıl, bir işin sonunu düşünmektir. Öyle olmasaydı yüce rabbimiz "Siz hiç akletmez misiniz, aklınızı kullanmaz mısınız" diye ayetlerde bizi uyarır mıydı?
Nasıldı o Mustafa Cihat ezgisi:
Beni yanlış anladın
Ben aslında o değilim
Ben benim ben senim
O değilim!
*
Sözlerim gitmesin gücüne
Alınmayasın kırılmayasın
Ben senin bildiğin o değilim
Ben benim, ben senim, o değilim

Google News Takip Et
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? ’te Bozkır Haber'e abone olun.
Google News Takip Et
Son dakika gelişmelerden anında haberdar olmak için WhatsApp haber kanalımıza katılın.

Yorum Gönder

0 Yorumlar
* yapılan yorumlar denetlendikten sonra yayınlanmaktadır.