Sizleri bu yazımızda bir zamanların fenomen dizisi olan Ekmek teknesine götürmek istiyoruz. Yazımızın başlığında da belirtildiği gibi bu dizideki Heredot Cevdet karakteri üzerinde duracağız. Öncelikle bu diziden bahsedelim. Sıcak bir mahalle dizisi 5 kız evlat sahibi bir baba ve mahallelinin etrafında gelişen bir dizidir. Mahallenin delisi bile vardır bu dizide ismi ise Vefa'dır. Bir o kadar gizemli hikayeside. Orada dikkatleri çeken önemli bir karakter vardır. Bu karakter dizide Hasan Kaçan tarafından canlandırılan "Heredot Cevdet" karakteridir. Bu karakter bir tarafta tarihin babası Heredot Baba'ya diğer tarafta tarihimizde "Hezarfen" niteliğini verilebilecek kadar hünerli ilim sahibi olan Ahmet Cevdet Paşamıza selam çakar. Ancak her ikisi de değildir. Kendi şahsına özel bir karakterdir.
Dizinin senaryo ekibinde de yer alan Hasan Kaçan kendi oynayacağı rolü kendisi tasarlamıştır kanaatimce. Şimdi burada akıllara bir soru gelebilir: Günümüzün popüler dizisi olan Diriliş'ten değil de Ekmek teknesinde bahsediyorsun sen ne kadar da demode bir adamsın?. Burada acizane bizim derdimiz tarihi yaşayanlarla değil anlatanlarla. Yani diriliş yaşanılan tarihi, Heredot Cevdet ise anlatılan tarihi temsil eder. Yani sözün bir kısmı kıymetli meslektaşlarımadır. Gelelim mevzuya önce Heredot Cevdet ete kemiğe büründüren şahsı tanımaya. Hasan Kaçan karikatürist ve Türkiye'nin ünlü mizah dergilerinde yazan bir şahsiyet olarak çıkar karşımıza. Aslında Heredot Cevdet bir mizah dergisi bölümü tadındadır. Zaten dizi içinde de toplamda 10 dakikalık bir süreyi aşmaz. Biliyorum şimdi Heredot Cevdet'e geliyorum. Bir kahve ortamı düşünün herkes oyununda eğlencesinde dedikodusunda… Birden bir nida yayılıyor "Alemin kralı geliyor" Yani Herodot Cevdet. Üzerinde yaz kış çıkarmadığı paltosu vardır. Saçı ve sakalı İmajı aynıdır. Ancak jestler, mimikler ve ses tonlaması konunun ehemmiyetine göre değişir. Konuya "Selamun aleyküm kahve milletinin insanları" diye başlar. Dizi boyunca Heredot Cevdet karakterini hep bu kahvede görürüz. Hep aynı saatte ve aynı yere gelir. Kahve milleti ile selamlaşır. Kahveciye şöyle hitap eder: "Ulan taarruz keçisi. Patlatsana çayları". Bu durum bize eski İstanbul kalem efendilerinin çay eşliğinde yaptıkları ilmi sohbetleri hatırlatmaktadır. Bu noktada parantez açmak gerekirse bence bu güzellikleri en iyi tanıyacağınız eserler Dursun GÜRLEK'e aittir.
Konuya devam edelim. Konular ya güncel mevzulardır ya o günkü senaryoya uygun mahallelinin tamamını ilgilendiren olayları anlatmaktadır. Kendim başta olmak üzere tüm meslektaşlara ikaz günceli veya öğrencinin gündemini yakalamazsak maalesef etkimiz çok az oluyor. Heredot Cevdet mahallenin delisi veya velisi Vefa efendinin ortadan kaybolduğu bölümde vefa efendinin hikayesini anlatıyor. Mahalleye Çinli bir karakterin geldiği bir bölümde "Çinli kardeşime söz verdiğim gibi size Çin seddinin hikayesini anlatayım diyor" Kahve milleti de hep bir ağızdan "Anlat" diyorlar. Seyircinin dikkatini çekmek için "Yaklaşın bakalım yamacıma" sloganı kullanılıyor ve kahve milleti Heredotun oturduğu masaya yaklaşıyorlar. Örnek verdiğimiz bölümde tarih anlatılırken bazen argo sayılabilecek ama halkın günlük hayatında kullandığı kelimeler de kullanılıyor. "Çinliler ve Türkler'in kavgalarının en önemli sebebi manitadır" ifadesinde olduğu gibi. Günlük hayattaki kavramları kullanırken jest ve mimiklerini de kullanıyor. Bu durum dinleyicilerin pür dikkat dinlemesini sağlıyor. Mesela Türklerin Çin ile savaşlarını anlatırken peşi sıra kullandığı tasvirleri anlatmak için dizinin izlenmesi gereklidir. Dizi izlenildiği zaman görülecektir ki karikatür ustası Hasan Kaçan olayı anlatmamakta adeta yaşamaktadır. Tüm ruhu ve benliğiyle. Bizce Heredot Cevdet'i orijinal kılan budur. Tabi burada sinemanın dilinin abartılı bir parçası olan mübalağa sanatını fazlasıyla kullanan adeta kelimelere ip atlattıran senarist Hasan Kaçan devreye girmektedir. Türklerin Çin seddinin yapılması sonrasında Çin'e girememesini anlatırken Dede Korkut karakterini araya sokup Türk milletine öğüt vermesi dikkat çekicidir. Bu arada daha çok İslami dönemle ilişkilendirilen Dede Korkut'un burada yer alması mantık hatası denilecektir. Bizce Dede Korkut Türk kültürü nasihat konusunda özellikle yazılı belgelerin az olduğu dönemlerle ilgili çalışmalarda kullanılmaya elverişli bir karakterdir. Heredot Cevdet Dede Korkut'un ağzından Türk Milletine" özünüze dönün, adam olun mesajı verir. Burada ise asıl mesleği berberlik olan hep kahvede Heredot'un yanında sohbeti dinlerken sohbetin en can alıcı noktasında "Allah" nidasıyla beliriveren Ölü karakteri karşımıza çıkar. Bu karakter gerçek yaşamda bulunması ender tiplerdendir adeta karikatürlerden fırlamış gibidir. Mevzunun son noktasında "Kıl Kasap" devreye girer ve ahiret sorusu tarzı bir soru sorar. Heredot Cevdet ehline müracaat edelim der. Bu noktada acizane devreye gireyim eğer bize de bilmediğimiz bir yerden soru gelirse "Ehline müracaattan korkmamak gerekir". Mahallelinin babası Nusret babaya gidilir. Nusret baba soruya cevap verir. Tam bir Türk bilgesi gibi. Zaten diziyi tasarlayanlarda bu karakteri bir nevi modern Nasrettin Hoca veya ahi şeyhi olarak tasarladıklarını belirtmişlerdir. Alınan cevap sonrası "Baba büyüksün nidaları ile Nusret babanın Ekmek teknesinden ayrılması ile Heredot'un sahnesi sona erer.
SONUÇ
Dizi olarak Türk geleneklerinden ilham alınarak tasarlanan bu dizi her bölümünde tarihten pek çok mevzuyu olayları bilmeyen izleyicinin aklına sokmuştur. Malum dizilerin bu anlamda kalıcı oldukları bilinmektedir. Bu dizi bir nesle bu şekilde tarihi sevdirmiştir. Hatta dizi bittikten sonra "Heredot Cevdet Saati" isimle yeniden bu kısım canlandırılmasına rağmen fazla izlenilmemiştir. Yani bu sahne dizi içerisinde anlam kazanmaktadır. Dizinin kendi içinde hataları olsa da tarihle ilgili kısımları tarih ve sosyal bilgiler öğretmenlerince örnek alınabilir. Alanında Türk televizyonlarında bir ilk olduğu için daha derinlemesine incelenmelidir.
Mustafa AK
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te Bozkır Haber'e abone olun.