حذيفة بن اليمان
Ebû Abdillâh Huzeyfe b. Huseyl (Hisl) b. Câbir el-Absî (ö. 36/656)
Huzeyfe bin Yeman -radıyallahu anh- Resulullah'ın (s.a.v.) sırdaşı diye meşhur olmuş bir sahabe-î kiramdır. Onun ketum bir şahsiyete sahip olduğunu bilen sevgili Peygamberimiz, dünyada olacak hadiseleri kopacak fitneleri ona anlatmış zamanında yaşayan münafıkları da bir bir tanıtmıştır.
Geceleri sık sık Resulullah'ın Huzeyfeyle biraraya gelerek başbaşa konuştukları diğer sahabeler tarafından beyan edilmiştir.
Resûlullah'ın hiçbir sahâbîye vermediği bir kısım bilgileri ona verdiği, bundan dolayı ashap içerisindeki münafıkların adını ve ileride meydana çıkacak fitne hareketlerini ondan başka kimsenin bilmediği rivayet edilmiştir.
Hz. Ömer ve Hz. Ali onun bu özelliğini açık bir şekilde ifade etmişlerdir. Halifeliği sırasında Hz. Ömer'in Huzeyfe'ye valileri arasında münafık bulunup bulunmadığını sorduğu, onun da bir tane bulunduğunu söylediği, Huzeyfe'nin isim vermemesi üzerine ondan aldığı bilgilerden münafık olduğunu tahmin ettiği bir valiyi hemen azlettiği bildirilmektedir.
Yine Hz Ebubekir'in cenaze namazlarında Huzeyfe'yi takip ettiği, Huzeyfe'nin münafıkları bilmesi özelliği nedeniyle onun iştirak etmediği cenaze namazlarını kıldırmaktan imtina ettiği rivayet edilmiştir.
Kitap ve Sünnet konusunda çok titiz davrandığı bilinen Huzeyfe, Azerbaycan ve İrmîniye seferinde Iraklı ve Suriyeli askerler arasında Kur'an'ın farklı kıraatlerle okunduğunu görünce bu karışıklığa son vermesi için Hz. Osman'ı uyarmış ve Mushaf nüshalarının çoğaltılmasını sağlamıştır.
Huzeyfe aynı zamanda en karışık davaları çözüme kavuşturacak güçte bir kadı idi. Resûl-i Ekrem, kamıştan yapılmış bir evle ilgili olarak anlaşmazlığa düşen ve kendisine başvuran kişileri ona havale etmiş, o da kararını verip sonucu kendisine bildirdiğinde Resûlullah isabetli bir karar verdiğini söylemiştir.
Huzeyfe zühd ve takvâsı ile de tanınmıştır. Vali olarak gittiği Medâin'e merkebinin sırtında girmiş, şehrin ileri gelenleri Hz. Ömer'in tâlimatına uyarak ona ne kadar maaş istediğini sorduklarında sadece kendisi doyacak kadar yiyecek ile merkebi için bir miktar yem istemiştir. Valiliği sırasında Hz. Ömer onu bir ara yanına çağırmış, yaşadığı sade hayatta herhangi bir değişiklik olmadığını görünce çok sevinmiş, kendisine sen benim kardeşimsin, ben de senin kardeşinin diyerek tebrik etmiş ve tekrar Medâin valisi olarak görevlendirmiştir.
Nitekim ölürken bile kendisine pahalı kefen alınmamasını özellikle tembih etmiş, Allah'ın huzuruna gösterişli kefenle değil samimi bir iman ve ibadetle çıkmanın önemli olduğunu hatırlatmıştır.
Huzeyfe b. Yemân'ın hikmetli sözleri de vardır: "Sizin en hayırlılarınız âhiret için dünyayı, dünya için âhireti terkedenler değil fakat her ikisi için de çalışanlardır";
"Öyle bir zaman gelecek ki iyiliği emretmeyen ve kötülükten menetmeyen kimseleri içinizde en hayırlı kişiler olarak göreceksiniz."
Huzeyfe'nin bir adama, "İnsanların en kötüsünü öldürmen seni sevindirir mi?" diye sorduğu, "evet" cevabını alınca da, "0 zaman sen ondan daha kötü olursun" dediği rivayet edilir.
Hz. Peygamber'den pek çok hadis dinleyen Huzeyfe'den 225 kadar hadis rivayetine rastlanmaktadır.
Kendisi hakkında bilgi sahibi olmayan kardeşlerimize bu örnek şahsiyeti yakından tanımaları için bir girizgâh yaptım.
Ayrıca münafıkların cenaze namazlarına iştirak etmemesi de bizlerin bugün pek aldırış etmediği, unutulmuş bir erdemli davranış olarak önümüze gelmektedir.
Hayatı boyunca islam ve müslüman düşmanı olduğu sabit, beyanlarıyla, davranışlarıyla bunu şüpheye yer bırakmayacak şekilde ortaya koymuş insanların cenaze namazlarına iştirak etmemek hususunda farkındalık oluşturmak için güzel bir örnek olarak önümüzde durmaktadır.
Allah cc. kendisinden razı olsun ve bizlere rehberlik edecek yukarıda anlattığım davranışlarını tatbik edecek şuur ve idrak nasip etsin.
Selam ve Dua ile,
Ebû Abdillâh Huzeyfe b. Huseyl (Hisl) b. Câbir el-Absî (ö. 36/656)
Huzeyfe bin Yeman -radıyallahu anh- Resulullah'ın (s.a.v.) sırdaşı diye meşhur olmuş bir sahabe-î kiramdır. Onun ketum bir şahsiyete sahip olduğunu bilen sevgili Peygamberimiz, dünyada olacak hadiseleri kopacak fitneleri ona anlatmış zamanında yaşayan münafıkları da bir bir tanıtmıştır.
Geceleri sık sık Resulullah'ın Huzeyfeyle biraraya gelerek başbaşa konuştukları diğer sahabeler tarafından beyan edilmiştir.
Resûlullah'ın hiçbir sahâbîye vermediği bir kısım bilgileri ona verdiği, bundan dolayı ashap içerisindeki münafıkların adını ve ileride meydana çıkacak fitne hareketlerini ondan başka kimsenin bilmediği rivayet edilmiştir.
Hz. Ömer ve Hz. Ali onun bu özelliğini açık bir şekilde ifade etmişlerdir. Halifeliği sırasında Hz. Ömer'in Huzeyfe'ye valileri arasında münafık bulunup bulunmadığını sorduğu, onun da bir tane bulunduğunu söylediği, Huzeyfe'nin isim vermemesi üzerine ondan aldığı bilgilerden münafık olduğunu tahmin ettiği bir valiyi hemen azlettiği bildirilmektedir.
Yine Hz Ebubekir'in cenaze namazlarında Huzeyfe'yi takip ettiği, Huzeyfe'nin münafıkları bilmesi özelliği nedeniyle onun iştirak etmediği cenaze namazlarını kıldırmaktan imtina ettiği rivayet edilmiştir.
Kitap ve Sünnet konusunda çok titiz davrandığı bilinen Huzeyfe, Azerbaycan ve İrmîniye seferinde Iraklı ve Suriyeli askerler arasında Kur'an'ın farklı kıraatlerle okunduğunu görünce bu karışıklığa son vermesi için Hz. Osman'ı uyarmış ve Mushaf nüshalarının çoğaltılmasını sağlamıştır.
Huzeyfe aynı zamanda en karışık davaları çözüme kavuşturacak güçte bir kadı idi. Resûl-i Ekrem, kamıştan yapılmış bir evle ilgili olarak anlaşmazlığa düşen ve kendisine başvuran kişileri ona havale etmiş, o da kararını verip sonucu kendisine bildirdiğinde Resûlullah isabetli bir karar verdiğini söylemiştir.
Huzeyfe zühd ve takvâsı ile de tanınmıştır. Vali olarak gittiği Medâin'e merkebinin sırtında girmiş, şehrin ileri gelenleri Hz. Ömer'in tâlimatına uyarak ona ne kadar maaş istediğini sorduklarında sadece kendisi doyacak kadar yiyecek ile merkebi için bir miktar yem istemiştir. Valiliği sırasında Hz. Ömer onu bir ara yanına çağırmış, yaşadığı sade hayatta herhangi bir değişiklik olmadığını görünce çok sevinmiş, kendisine sen benim kardeşimsin, ben de senin kardeşinin diyerek tebrik etmiş ve tekrar Medâin valisi olarak görevlendirmiştir.
Nitekim ölürken bile kendisine pahalı kefen alınmamasını özellikle tembih etmiş, Allah'ın huzuruna gösterişli kefenle değil samimi bir iman ve ibadetle çıkmanın önemli olduğunu hatırlatmıştır.
Huzeyfe b. Yemân'ın hikmetli sözleri de vardır: "Sizin en hayırlılarınız âhiret için dünyayı, dünya için âhireti terkedenler değil fakat her ikisi için de çalışanlardır";
"Öyle bir zaman gelecek ki iyiliği emretmeyen ve kötülükten menetmeyen kimseleri içinizde en hayırlı kişiler olarak göreceksiniz."
Huzeyfe'nin bir adama, "İnsanların en kötüsünü öldürmen seni sevindirir mi?" diye sorduğu, "evet" cevabını alınca da, "0 zaman sen ondan daha kötü olursun" dediği rivayet edilir.
Hz. Peygamber'den pek çok hadis dinleyen Huzeyfe'den 225 kadar hadis rivayetine rastlanmaktadır.
Kendisi hakkında bilgi sahibi olmayan kardeşlerimize bu örnek şahsiyeti yakından tanımaları için bir girizgâh yaptım.
Hem Resulallah sav ile yakın arkadaşlığı münasebetiyle doğacak fitneler ve olaylar hakkında aktardığı bilgiler, hem de bir VALİ sıfatıyla yaptığı kamu görevi sırasında , Hz Ebubekir ve Hz Ömer'in ahlakına uygun davranışı, bu atanmışlığın cazibesine kapılıp mala mülke ve zenginliğe itibar etmeyişi , bizlere örnek alınacak bir şahsiyet olarak rehberlik etmektedir.
Ayrıca münafıkların cenaze namazlarına iştirak etmemesi de bizlerin bugün pek aldırış etmediği, unutulmuş bir erdemli davranış olarak önümüze gelmektedir.
Hayatı boyunca islam ve müslüman düşmanı olduğu sabit, beyanlarıyla, davranışlarıyla bunu şüpheye yer bırakmayacak şekilde ortaya koymuş insanların cenaze namazlarına iştirak etmemek hususunda farkındalık oluşturmak için güzel bir örnek olarak önümüzde durmaktadır.
Allah cc. kendisinden razı olsun ve bizlere rehberlik edecek yukarıda anlattığım davranışlarını tatbik edecek şuur ve idrak nasip etsin.
Selam ve Dua ile,
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te Bozkır Haber'e abone olun.