Daha İyi Yargı Derneği, Yargı Reformu Stratejisi 2019 belgesi hakkındaki inceleme raporu ile görüş ve önerilerini yayınladı:
EN ÜST DÜZEYDE SAHİPLENİLMESİ SEVİNDİRİCİ
2009 ve 2015 strateji belgelerini güncelleyen "Yargı Reformu Stratejisi 2019" belgesinin 30 Mayıs 2019 tarihinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından kamuoyu ile paylaşılarak, yürütme gücünün en üst seviyesinde sahiplenilmiş olmasının sevindirici olduğu vurgulanan raporda, "Ayrıca, 'Yargı Reformu StratejiBelgesi 2019'un takdir edilmesi gereken bir diğer yönü, hazırlanmasında öncekilere göre daha geniş bir paydaş kesiminin kapsanmış, vatandaşın talep ve şikâyetlerini belirlemek için geniş çaba gösterilmiş olmasıdır. 10 Ocak 2018 tarihindeki Adalet Şûrası ile başlayıp belgenin kamuoyuna açıklandığı 30 Mayıs 2019 tarihine kadar geçen 1 sene gibi görece kısa bir süre içinde, oldukça ağır planlama, koordinasyon gerektiren çalıştay, konferans, toplantı ve görüşmeleri gerçekleştiren ve sonucunda belgeyi ortaya çıkarmış olan Adalet Bakanlığı bürokratlarının özverileri, tek başına ve belgeden bağımsız olarak, takdire şayandır" denildi.
Belgedeki en önemli beyanın; hukukun ekonomi ile yakın ilişkisinin olduğuna dikkat çekilen raporda, iyi işleyen bir hukuk sisteminin yatırım ortamını iyileştireceğine dair görüşün tüm kesimler tarafından dile getirildiğine işaret edildi. Ancak bu açıklamanın tek başına yetersiz olduğuna değinilen raporda, "Hukuk ve ekonomi ayrı şeyler değildir; hukuk, ekonominin sinir ve kan damarları gibidir; hukuk ne kadar iyi çalışıyorsa ekonomik başarı o kadar yüksek olacaktır" denildi.
EN ÜST DÜZEYDE SAHİPLENİLMESİ SEVİNDİRİCİ
2009 ve 2015 strateji belgelerini güncelleyen "Yargı Reformu Stratejisi 2019" belgesinin 30 Mayıs 2019 tarihinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından kamuoyu ile paylaşılarak, yürütme gücünün en üst seviyesinde sahiplenilmiş olmasının sevindirici olduğu vurgulanan raporda, "Ayrıca, 'Yargı Reformu StratejiBelgesi 2019'un takdir edilmesi gereken bir diğer yönü, hazırlanmasında öncekilere göre daha geniş bir paydaş kesiminin kapsanmış, vatandaşın talep ve şikâyetlerini belirlemek için geniş çaba gösterilmiş olmasıdır. 10 Ocak 2018 tarihindeki Adalet Şûrası ile başlayıp belgenin kamuoyuna açıklandığı 30 Mayıs 2019 tarihine kadar geçen 1 sene gibi görece kısa bir süre içinde, oldukça ağır planlama, koordinasyon gerektiren çalıştay, konferans, toplantı ve görüşmeleri gerçekleştiren ve sonucunda belgeyi ortaya çıkarmış olan Adalet Bakanlığı bürokratlarının özverileri, tek başına ve belgeden bağımsız olarak, takdire şayandır" denildi.
Belgedeki en önemli beyanın; hukukun ekonomi ile yakın ilişkisinin olduğuna dikkat çekilen raporda, iyi işleyen bir hukuk sisteminin yatırım ortamını iyileştireceğine dair görüşün tüm kesimler tarafından dile getirildiğine işaret edildi. Ancak bu açıklamanın tek başına yetersiz olduğuna değinilen raporda, "Hukuk ve ekonomi ayrı şeyler değildir; hukuk, ekonominin sinir ve kan damarları gibidir; hukuk ne kadar iyi çalışıyorsa ekonomik başarı o kadar yüksek olacaktır" denildi.
YARGI REFORMU TÜRKİYE'NİN POTANSİYELİNİ GERÇEKLEŞTİRMESİ İÇİN GEREKLİDİR
Türkiye'nin; tam bağımsız, etkin, şeffaf ve hesapverir bir yargıya sahip olarak; hukukun üstünlüğünü başta kamu kesimi olmak üzere toplumun her alanına yaydığı taktirde özgürlükçü ve katılımcı bir demokrasiye sahip olacağına işaret edilen raporda, şöyle denildi: "İleri bir hukuk düzenine ve demokrasiye sahip olan Türkiye, Doğu ile Batı'nın birbirini daha iyi anlamasını ve aralarında etkin etkileşim ve işbirliğinin oluşmasının anahtarı gibidir. Bu gerçekleştiği takdirde Türkiye, uluslararasında barış ve istikrarın sağlanmasına ve dünyada çatışmaların önlenmesine önemli katkılarda bulunarak sadece kendisi için değil; içinde bulunduğu hassas coğrafya, komşuları ve dünya için büyük fırsatların kapısını açabilir. Dolayısıyla Türkiye'nin demokratikleşme ve bu yolda kurumlarını reform etme konusundaki çabalarını AB üyeliğine bağlamak ve şartlandırmak doğru değildir. Türkiye kendi geleceği, kendi amaçları için reform yapması gerektiğini unutmamalıdır."
GÜN: SİVİL TOPLUM OLARAK GÖREV ÜSTLENMEYE HAZIRIZ
Raporu açıklayan Daha İyi Yargı Derneği Başkanı Av. Mehmet Gün, Yargı Reformu Stratejisi 2019 Belgesi'nin, en üst düzeyde sahiplenilmiş olmasının sevindirici olduğunu, ancak belgenin Avrupa Konseyi'nin 2019 İlerleme Raporu'nda getirilen eleştirileri gidermeye ve toplumun yargı reformu beklentilerini karşılamaya yeterli olmadığını belirtti. Gün, "Çalışmayı, bir strateji belgesi olmaktan daha çok bir politika belgesi olarak değerlendirilebiliriz. İçerdiği konularda bir durum tespiti, gelecek tasarımı, vizyonu ve uzun erimli bir plan ile ülkemizin katkısına somut fayda sağlayacak bu çalışmaya, Daha İyi Yargı Derneği olarak katkı sunmaktan memnuniyet duyarız" ifadesini kullandı.
Gün, "Tüm tarafların kapsanacağı, sorunların ve kök sebeplerin isabetli olarak tespit edileceği, tüm paydaşlarca benimsenecek bir strateji belgesi oluşturulması için kamuoyunu ufuk açıcı, olumlu ve yapıcı öneriler yapmaya davet ediyoruz. Daha İyi Yargı Derneği olarak siyaset üstü bir anlayışla ve tüm siyasi görüşlere eşit mesafede durarak yeni bir strateji belgesinin oluşturulması gerektiği inancındayız. Kuruluş amacımıza uygun olarak belgenin mükemmel bir strateji haline getirilmesi ve bundan sonra hazırlanacak olan strateji belgelerinin bilimsel, kapsamlı ve sonuç almaya yeterli olmasını sağlamak için çalışmaya hazırız" şeklinde konuştu.
YARGI YÜKÜNÜN HAFİFLEMESİ EKONOMİYE KATKI SAĞLAR
Uzun süren davaların hem yargı sistemi hem de ülke ekonomisi üzerinde önemli bir yük oluşturduğuna dikkat çeken Mehmet Gün, Türk hukuk sisteminde performans ve verimliliğin artırılmasının kangren olmuş ağır iş yükü konusunu çözeceğine işaret etti. Gün, "İlk derece mahkemelerinde ortalama 4 - 5 yıl süren, tarafların ortalama 15 kere lüzumsuz yere adliyeye giderek israf edilen zamanlarını daha iyi ve verimli değerlendirmek bu davaları ortalama 50 ila 100 gün içerisinde tek celsede ve makul maliyetle çözmek mümkündür. Daha İyi Yargı Derneği kurulurken 105 ticaret davasını örnek alarak yaptığımız incelemede, bir davanın ortalama 15 duruşma ve 1529 günde sonuçlandığını gördük. Bu sürenin nasıl kullanıldığına baktığımızda ise, ilk iddia ve savunma aşamasının 90 gün, delillerin toplanması ve ön meselelerin 819 gün, bilirkişi görüşlerinin 580 gün ve kararın da son 30 günde alındığını tespit ettik. Arada yapılan duruşmalar ise 5'er dakikalık ve büyük oranda yazılı olarak dilekçelerle yürüyor. Oysa taraflar tüm belgelerini tam ve doğru ifşa ile masanın üzerine koyması ve sonucun tek duruşmada verilmesi durumunda dava süreleri 15 kat daha azalacak ve 1529 gün süren dava, 100 günde tamamlanacak. Davaların maliyeti de beş kat daha az olacak. Böylece yargı sisteminin üzerindeki 60 saatlik iş 18,5 saate inecek. Bir hâkim ortalama yüz davaya bakacak iken 33 davaya bakar hale gelecek. Bu da hem yargı sistemi üzerindeki hem de ekonomi üzerindeki yükü azaltacak. Böylece adil ve isabetli karar verme oranı da artacaktır" şeklinde konuştu.
STRATEJİ BELGESİNİN KAZANDIRDIKLARI
Yargı Reformu Stratejisi 2019 belgesi, Daha İyi Yargı Derneği tarafından önerilen "Tam ve Doğru İfşa ve İbraz" politikasını büyük ölçüde kapsıyor. Yargılama süreçlerinin daha etkin kılınması için "Dürüstlük İlkesi" merkezli aksiyonlar öneren politikanın gerçekleşmesi için Yargı Reformu Stratejisi'nde çeşitli bölümlerde dağınık olarak yer alan şu maddeler kısmen yeterli.
Ayrıca stratejide yargı sürecinde dürüstlük ilkesi bir etik sorun olarak dar kapsamda değerlendirilmemiş, yargının etkin çalışması ve davaların daha kısa sürede bitmesi için bir süreç sorunu olarak ele alınmıştır. Söz konusu adımların birbiri ile ilişkisi ortaya konarak, planlı ve gelecek vizyonu ile sunulması ve bilirkişilik sisteminde ciddi iyileştirmelerin yapılması halinde yargının etkin çalışarak ekonomik ve sosyal kalkınmaya katkıda bulunması önünde bir engel bulunmuyor. Söz konusu vizyon ve bütüncül yaklaşım aşağıda ayrıntılarını verdiğimiz Tam ve Doğru İfşa Politikası'nda mevcut.
İNCELEME RAPORUNDA DİKKAT ÇEKEN BAŞLIKLAR
İnceleme Raporu'nda sekiz ana başlıkta toplanan Yargı Reformu Strateji Belgesi 2019'daki tüm maddelere ilişkin olumlu ve geliştirilmesi gereken konulara, gerekçeleri ile birlikte yer verildi. İnceleme Raporu'nda şu noktaların altı çizildi:
Amaç 1: Hak ve Özgürlüklerin Korunması ve Geliştirilmesi:
YÜRÜTMENİN YARGIYI ISLAH ETMESİ DÜŞÜNÜLEMEZ
Amaç 2: Yargı Bağımsızlığı, Tarafsızlığı ve Şeffaflığının Geliştirilmesi
YARGININ TAM BAĞIMSIZ VE HESAPVERİR OLMASI SAĞLANMALI
Amaç 3: İnsan Kaynaklarının Nitelik ve Niceliğinin Artırılması
BİLİRKİŞİLİK BİR MESLEK OLMAKTAN ÇIKARILMALI
Amaç 4: Performans ve Verimliliğin Artırılması
AVUKATLARA TÜM HAKLARI VERİLMELİ
Amaç 5: Savunma Hakkının Etkin Kullanımının Sağlanması
Amaç 6: Adalete Erişimin Kolaylaştırılması ve Adalet Hizmetlerinden Memnuniyetin Artırılması
UZMANLAŞMIŞ MAHKEMELER OLUŞTURULMALI
Amaç 7: Ceza Adaleti Sisteminin Etkinliğinin Artırılması
AİLE HUKUKU DAVALARINDA YARGI VE DEVLET MÜŞFİK OLMALI
Amaç 8: Hukuk Yargılaması ile İdari Yargılamanın Sadeleştirilmesi ve Etkinliğinin Artırılması
Amaç 9: Alternatif Uyuşmazlık Çözüm Yöntemleri
Daha İyi Yargı Derneği Hakkında:
Daha İyi Yargı Derneği, Türk yargısının sorunlarını tespit etmek, sorunlara yönelik çözüm önerileri geliştirmek, öneriler üzerinde toplumsal mutabakat sağlanması ve çözümlerin hayata geçirilmesi yönünde çalışmak amacıyla kurulmuş olan siyaseten tarafsız bir sivil toplum düşünce kuruluşudur.
Derneğin tohumları, Daha İyi Yargı Hareketi adı ile Av. Mehmet Gün önderliğinde, Türk yargısının sorunlarına uygulanabilir çözümler sunmak ve Tam ve Doğru İfşa yolu ile Dürüst Davranış ilkesini hayata geçirmek amacı etrafında buluşan, Türkiye'yi geliştirme ve toplumun standartlarını iyileştirme arzusu, duyarlılığı ve kararlılığına sahip avukatlar, akademisyenler ve fikir önderleri tarafından atılmıştır.
Daha İyi Yargı Hareketi oluşumu, planlanan çalışmaların kapsamını büyütmek ve bu amaca uygun olacak şekilde kurumlaşmak amacıyla Kasım 2014 tarihinde Daha İyi Yargı Derneği adı ile dernek statüsü edinmiştir.
Av. Mehmet Gün Hakkında:
Uluslararası düzeyde tanınmış bir avukat olan Mehmet Gün, Daha İyi Yargı Derneği'nin Kurucusu ve Başkanlığını yürütüyor. Konya'nın Bozkır ilçesi Dere köyünde doğan Gün, İstanbul Üniversitesi'nden mezun oldu. Türkiye'nin en büyük ve hukuk şirketlerinden biri olan Gün + Partners şirketini kuran Gün, ayrıca Türk fikri mülkiyet hukuku ve kanunlarının hazırlanması ve uygulanmasına da öncülük etti.
Mehmet Gün, biriktirdiği tecrübelerini ve edindiği bilgi birikimini Türkiye'nin ye uluslararası düzeyde saygın yer edinmesi için kullanmak için farklı kurum ve Sivil Toplum kuruluşları ile ortak çalışmalar yapıyor. Demokratik bir Türkiye için zorunlu temellerden biri olan bağımsız yargı erkini savunmak amacıyla kurulan Daha İyi Yargı Derneği'ne ek olarak, İstanbul Tahkim Derneği'nin de (İSTA) Kurucu ve Başkanlığı'nı üstlenen Gün, İSTA vasıtasıyla, tahkim sisteminin Türkiye'nin tercih edilen bir ihtilâf çözümleme merkezi olması için çalışıyor.
Mehmet Gün, aynı zamanda Türkiye İş İnsanları Dernekleri Konfederasyonu (TÜRKONFED) Başkan Yardımcılığı ve TÜSİAD Haysiyet Divanı Üyeliği görevlerini de yürütüyor.
Gün'ün, otobiyografisinden oluşan "Bozkırdan Dünya'ya: Avukat Olmak, "Bilirkişi Camiasına Sağlanan İmtiyazlı Korumanın Anayasaya Aykırılığı" ve "Türkiye'nin Orta Demokrasi Sorunları ve Çözüm Önerileri" adında kitapları bulunuyor.
Uluslararası hukuk camiasının en etkili yayını olan Legal500, Chambers and Partners ve Euromoney tarafından Türkiye'nin en etkili avukatlarından biri olarak seçilen Mehmet Gün'ün şirketi Gün + Partners da 2014 yılında The Lawyer ve 2016 ile 2018 yılları arasında Managing IP ve 2015, 2017 ve 2018 yıllarında Who's Who Legal tarafından Yılın Ulusal Hukuk Bürosu seçildi. Gün+Partners, Türkiye İhracatçılar Meclisi tarafından yapılan araştırmada 2016 yılında En Büyük Profesyonel Hizmet İhracatçısı oldu.
Türkiye'nin; tam bağımsız, etkin, şeffaf ve hesapverir bir yargıya sahip olarak; hukukun üstünlüğünü başta kamu kesimi olmak üzere toplumun her alanına yaydığı taktirde özgürlükçü ve katılımcı bir demokrasiye sahip olacağına işaret edilen raporda, şöyle denildi: "İleri bir hukuk düzenine ve demokrasiye sahip olan Türkiye, Doğu ile Batı'nın birbirini daha iyi anlamasını ve aralarında etkin etkileşim ve işbirliğinin oluşmasının anahtarı gibidir. Bu gerçekleştiği takdirde Türkiye, uluslararasında barış ve istikrarın sağlanmasına ve dünyada çatışmaların önlenmesine önemli katkılarda bulunarak sadece kendisi için değil; içinde bulunduğu hassas coğrafya, komşuları ve dünya için büyük fırsatların kapısını açabilir. Dolayısıyla Türkiye'nin demokratikleşme ve bu yolda kurumlarını reform etme konusundaki çabalarını AB üyeliğine bağlamak ve şartlandırmak doğru değildir. Türkiye kendi geleceği, kendi amaçları için reform yapması gerektiğini unutmamalıdır."
GÜN: SİVİL TOPLUM OLARAK GÖREV ÜSTLENMEYE HAZIRIZ
Raporu açıklayan Daha İyi Yargı Derneği Başkanı Av. Mehmet Gün, Yargı Reformu Stratejisi 2019 Belgesi'nin, en üst düzeyde sahiplenilmiş olmasının sevindirici olduğunu, ancak belgenin Avrupa Konseyi'nin 2019 İlerleme Raporu'nda getirilen eleştirileri gidermeye ve toplumun yargı reformu beklentilerini karşılamaya yeterli olmadığını belirtti. Gün, "Çalışmayı, bir strateji belgesi olmaktan daha çok bir politika belgesi olarak değerlendirilebiliriz. İçerdiği konularda bir durum tespiti, gelecek tasarımı, vizyonu ve uzun erimli bir plan ile ülkemizin katkısına somut fayda sağlayacak bu çalışmaya, Daha İyi Yargı Derneği olarak katkı sunmaktan memnuniyet duyarız" ifadesini kullandı.
Gün, "Tüm tarafların kapsanacağı, sorunların ve kök sebeplerin isabetli olarak tespit edileceği, tüm paydaşlarca benimsenecek bir strateji belgesi oluşturulması için kamuoyunu ufuk açıcı, olumlu ve yapıcı öneriler yapmaya davet ediyoruz. Daha İyi Yargı Derneği olarak siyaset üstü bir anlayışla ve tüm siyasi görüşlere eşit mesafede durarak yeni bir strateji belgesinin oluşturulması gerektiği inancındayız. Kuruluş amacımıza uygun olarak belgenin mükemmel bir strateji haline getirilmesi ve bundan sonra hazırlanacak olan strateji belgelerinin bilimsel, kapsamlı ve sonuç almaya yeterli olmasını sağlamak için çalışmaya hazırız" şeklinde konuştu.
YARGI YÜKÜNÜN HAFİFLEMESİ EKONOMİYE KATKI SAĞLAR
Uzun süren davaların hem yargı sistemi hem de ülke ekonomisi üzerinde önemli bir yük oluşturduğuna dikkat çeken Mehmet Gün, Türk hukuk sisteminde performans ve verimliliğin artırılmasının kangren olmuş ağır iş yükü konusunu çözeceğine işaret etti. Gün, "İlk derece mahkemelerinde ortalama 4 - 5 yıl süren, tarafların ortalama 15 kere lüzumsuz yere adliyeye giderek israf edilen zamanlarını daha iyi ve verimli değerlendirmek bu davaları ortalama 50 ila 100 gün içerisinde tek celsede ve makul maliyetle çözmek mümkündür. Daha İyi Yargı Derneği kurulurken 105 ticaret davasını örnek alarak yaptığımız incelemede, bir davanın ortalama 15 duruşma ve 1529 günde sonuçlandığını gördük. Bu sürenin nasıl kullanıldığına baktığımızda ise, ilk iddia ve savunma aşamasının 90 gün, delillerin toplanması ve ön meselelerin 819 gün, bilirkişi görüşlerinin 580 gün ve kararın da son 30 günde alındığını tespit ettik. Arada yapılan duruşmalar ise 5'er dakikalık ve büyük oranda yazılı olarak dilekçelerle yürüyor. Oysa taraflar tüm belgelerini tam ve doğru ifşa ile masanın üzerine koyması ve sonucun tek duruşmada verilmesi durumunda dava süreleri 15 kat daha azalacak ve 1529 gün süren dava, 100 günde tamamlanacak. Davaların maliyeti de beş kat daha az olacak. Böylece yargı sisteminin üzerindeki 60 saatlik iş 18,5 saate inecek. Bir hâkim ortalama yüz davaya bakacak iken 33 davaya bakar hale gelecek. Bu da hem yargı sistemi üzerindeki hem de ekonomi üzerindeki yükü azaltacak. Böylece adil ve isabetli karar verme oranı da artacaktır" şeklinde konuştu.
STRATEJİ BELGESİNİN KAZANDIRDIKLARI
Yargı Reformu Stratejisi 2019 belgesi, Daha İyi Yargı Derneği tarafından önerilen "Tam ve Doğru İfşa ve İbraz" politikasını büyük ölçüde kapsıyor. Yargılama süreçlerinin daha etkin kılınması için "Dürüstlük İlkesi" merkezli aksiyonlar öneren politikanın gerçekleşmesi için Yargı Reformu Stratejisi'nde çeşitli bölümlerde dağınık olarak yer alan şu maddeler kısmen yeterli.
Ayrıca stratejide yargı sürecinde dürüstlük ilkesi bir etik sorun olarak dar kapsamda değerlendirilmemiş, yargının etkin çalışması ve davaların daha kısa sürede bitmesi için bir süreç sorunu olarak ele alınmıştır. Söz konusu adımların birbiri ile ilişkisi ortaya konarak, planlı ve gelecek vizyonu ile sunulması ve bilirkişilik sisteminde ciddi iyileştirmelerin yapılması halinde yargının etkin çalışarak ekonomik ve sosyal kalkınmaya katkıda bulunması önünde bir engel bulunmuyor. Söz konusu vizyon ve bütüncül yaklaşım aşağıda ayrıntılarını verdiğimiz Tam ve Doğru İfşa Politikası'nda mevcut.
İNCELEME RAPORUNDA DİKKAT ÇEKEN BAŞLIKLAR
İnceleme Raporu'nda sekiz ana başlıkta toplanan Yargı Reformu Strateji Belgesi 2019'daki tüm maddelere ilişkin olumlu ve geliştirilmesi gereken konulara, gerekçeleri ile birlikte yer verildi. İnceleme Raporu'nda şu noktaların altı çizildi:
Amaç 1: Hak ve Özgürlüklerin Korunması ve Geliştirilmesi:
YÜRÜTMENİN YARGIYI ISLAH ETMESİ DÜŞÜNÜLEMEZ
Amaç 2: Yargı Bağımsızlığı, Tarafsızlığı ve Şeffaflığının Geliştirilmesi
YARGININ TAM BAĞIMSIZ VE HESAPVERİR OLMASI SAĞLANMALI
Amaç 3: İnsan Kaynaklarının Nitelik ve Niceliğinin Artırılması
BİLİRKİŞİLİK BİR MESLEK OLMAKTAN ÇIKARILMALI
Amaç 4: Performans ve Verimliliğin Artırılması
AVUKATLARA TÜM HAKLARI VERİLMELİ
Amaç 5: Savunma Hakkının Etkin Kullanımının Sağlanması
Amaç 6: Adalete Erişimin Kolaylaştırılması ve Adalet Hizmetlerinden Memnuniyetin Artırılması
UZMANLAŞMIŞ MAHKEMELER OLUŞTURULMALI
Amaç 7: Ceza Adaleti Sisteminin Etkinliğinin Artırılması
AİLE HUKUKU DAVALARINDA YARGI VE DEVLET MÜŞFİK OLMALI
Amaç 8: Hukuk Yargılaması ile İdari Yargılamanın Sadeleştirilmesi ve Etkinliğinin Artırılması
Amaç 9: Alternatif Uyuşmazlık Çözüm Yöntemleri
Daha İyi Yargı Derneği Hakkında:
Daha İyi Yargı Derneği, Türk yargısının sorunlarını tespit etmek, sorunlara yönelik çözüm önerileri geliştirmek, öneriler üzerinde toplumsal mutabakat sağlanması ve çözümlerin hayata geçirilmesi yönünde çalışmak amacıyla kurulmuş olan siyaseten tarafsız bir sivil toplum düşünce kuruluşudur.
Derneğin tohumları, Daha İyi Yargı Hareketi adı ile Av. Mehmet Gün önderliğinde, Türk yargısının sorunlarına uygulanabilir çözümler sunmak ve Tam ve Doğru İfşa yolu ile Dürüst Davranış ilkesini hayata geçirmek amacı etrafında buluşan, Türkiye'yi geliştirme ve toplumun standartlarını iyileştirme arzusu, duyarlılığı ve kararlılığına sahip avukatlar, akademisyenler ve fikir önderleri tarafından atılmıştır.
Daha İyi Yargı Hareketi oluşumu, planlanan çalışmaların kapsamını büyütmek ve bu amaca uygun olacak şekilde kurumlaşmak amacıyla Kasım 2014 tarihinde Daha İyi Yargı Derneği adı ile dernek statüsü edinmiştir.
Av. Mehmet Gün Hakkında:
Uluslararası düzeyde tanınmış bir avukat olan Mehmet Gün, Daha İyi Yargı Derneği'nin Kurucusu ve Başkanlığını yürütüyor. Konya'nın Bozkır ilçesi Dere köyünde doğan Gün, İstanbul Üniversitesi'nden mezun oldu. Türkiye'nin en büyük ve hukuk şirketlerinden biri olan Gün + Partners şirketini kuran Gün, ayrıca Türk fikri mülkiyet hukuku ve kanunlarının hazırlanması ve uygulanmasına da öncülük etti.
Mehmet Gün, biriktirdiği tecrübelerini ve edindiği bilgi birikimini Türkiye'nin ye uluslararası düzeyde saygın yer edinmesi için kullanmak için farklı kurum ve Sivil Toplum kuruluşları ile ortak çalışmalar yapıyor. Demokratik bir Türkiye için zorunlu temellerden biri olan bağımsız yargı erkini savunmak amacıyla kurulan Daha İyi Yargı Derneği'ne ek olarak, İstanbul Tahkim Derneği'nin de (İSTA) Kurucu ve Başkanlığı'nı üstlenen Gün, İSTA vasıtasıyla, tahkim sisteminin Türkiye'nin tercih edilen bir ihtilâf çözümleme merkezi olması için çalışıyor.
Mehmet Gün, aynı zamanda Türkiye İş İnsanları Dernekleri Konfederasyonu (TÜRKONFED) Başkan Yardımcılığı ve TÜSİAD Haysiyet Divanı Üyeliği görevlerini de yürütüyor.
Gün'ün, otobiyografisinden oluşan "Bozkırdan Dünya'ya: Avukat Olmak, "Bilirkişi Camiasına Sağlanan İmtiyazlı Korumanın Anayasaya Aykırılığı" ve "Türkiye'nin Orta Demokrasi Sorunları ve Çözüm Önerileri" adında kitapları bulunuyor.
Uluslararası hukuk camiasının en etkili yayını olan Legal500, Chambers and Partners ve Euromoney tarafından Türkiye'nin en etkili avukatlarından biri olarak seçilen Mehmet Gün'ün şirketi Gün + Partners da 2014 yılında The Lawyer ve 2016 ile 2018 yılları arasında Managing IP ve 2015, 2017 ve 2018 yıllarında Who's Who Legal tarafından Yılın Ulusal Hukuk Bürosu seçildi. Gün+Partners, Türkiye İhracatçılar Meclisi tarafından yapılan araştırmada 2016 yılında En Büyük Profesyonel Hizmet İhracatçısı oldu.
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te Bozkır Haber'e abone olun.