MHP Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı:- "Ülkemizi hedef alan saldırılar karşısında milli bir duruş sergilemek, herkes için ahlaki ve vicdani bir zorunluluktur, vatanseverliğin asgari bir icabıdır"
- MHP Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı, Türkiye'nin çok yönlü saldırılara maruz kaldığını belirterek, "Öncelikle, ülkemizi hedef alan saldırılar karşısında milli bir duruş sergilemek, herkes için ahlaki ve vicdani bir zorunluluktur, vatanseverliğin asgari bir icabıdır." dedi.
Kalaycı, 2020 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi'nin son gün görüşmelerinde MHP Grubu adına yaptığı konuşmada, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nde, yasamanın yürütme üzerindeki denetim görevinin daha da önem kazandığı dikkate alınarak, kesin hesapların ve Sayıştay denetim raporlarının, birçok ülkede olduğu gibi ayrı bir komisyon tarafından görüşülmesi için Meclis İçtüzüğü'nde gerekli düzenlemenin yapılması gerektiğini söyledi.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin, Türk devlet geleneğine en uygun sistem olduğunu belirten Kalaycı, "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile milli birlik ve beraberlik çok güçlü bir şekilde teyit edilmiş, iç ve dış mihraklara, terörizme, terör örgütlerine, aynı zamanda yerli ve yabancı destekçilerine karşı muazzam bir mücadele cephesi açılmıştır. Terörle mücadelede önemli ve büyük bir başarı sağlanmıştır." ifadesini kullandı.
- "Tüm saldırılar etkisiz hale getirilmiştir"
Son yıllarda, Türkiye'nin çok yönlü saldırılara maruz kaldığına değinen Kalaycı, "Öncelikle, ülkemizi hedef alan saldırılar karşısında milli bir duruş sergilemek, herkes için ahlaki ve vicdani bir zorunluluktur, vatanseverliğin asgari bir icabıdır." değerlendirmesinde bulundu.
Bu saldırıların uzun süreli belirsizliğe yol açtığını, güven ve istikrar ortamına zarar verdiğini, Türkiye ekonomisine önemli bir maliyet yüklediğini anlatan Kalaycı, şöyle konuştu:
"Soruyorum, darbe girişimi olan, terör olayları yaşanan, şehirlerinde bombalar patlayan bir ülkede yatırım olur mu? Bırakın yatırımı turist bile gelmez. Nitekim bunlar hep yaşanmıştır. Hamdolsun, tüm saldırılar etkisiz hale getirilmiştir. Ekonomik teröristler de püskürtülmüş, alınan isabetli tedbirlerle döviz kuru ve faiz inmiş, enflasyon düşmüştür. Türkiye ekonomisi üç çeyrekteki daralmanın ardından 2019 yılının üçüncü çeyreğinde yüzde 0,9 büyümüştür. 2019 yılında yüzde 0,5 bir büyüme beklenmektedir. Daha 7-8 ay önce Türk ekonomisinin 2019 yılında önemli oranda küçüleceğini söyleyen IMF, OECD, Dünya Bankası ve Avrupa Birliği Komisyonu ile uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları son raporlarında pozitif büyüme olacağını kabul etmişlerdir. Ülkemizin 2020 ve 2021 büyüme tahminlerini de yükseltmişlerdir. Türkiye'de ekonominin beklenenden daha hızlı bir şekilde toparlandığı ve Türkiye'nin zor bir ekonomik dönemden çıktığı bu uluslararası kuruluşların raporlarına da yansımıştır."
Ekonomik göstergelerin önümüzdeki dönem için umut verdiğini aktaran Kalaycı, şunları söyledi:
"2018 yılının Ağustos ayından itibaren daralan sanayi üretimi, bu yıl Eylül ayında yüzde 3,4, Ekim ayında ise yüzde 3,8 artmıştır. Ekonomiye olan güvende önemli düzeyde artış görülmektedir. Ekonomi yönetiminin sağlam ve kararlı mücadelesi sonuç vermiştir. Şunun bunun yıkım edebiyatı boşunadır. Makroekonomik göstergeler düzelmektedir. İşsizlik sorunu da mutlaka aşılacaktır."
- "Üretim ekonomisi hızla tesis edilmelidir"
Mustafa Kalaycı, yurt içi talebin istenilen düzeyde artması için gelirde artış sağlanması gerektiğini vurgulayarak, "Daha fazla üretim, daha fazla ihracat, daha fazla istihdam ve daha fazla gelir için daha fazla yatırıma ihtiyaç vardır. Yatırım, üretim ve istihdamı sürekli kılmayı öngören üretim ekonomisi hızla tesis edilmelidir." diye konuştu.
MHP'li Kalaycı, ekonominin yapısal sorunlarının bulunduğunu, gelecek dönemde dış riskler de göz önüne alındığında, bir taraftan sıkı para politikası ve etkili maliye politikaları uygulanırken diğer taraftan başta üretim, tasarruf, vergi, iş gücü piyasası, eğitim ve tarım gibi temel alanlarda yapısal önlemlerin büyük bir ciddiyetle hayata geçirilmesi gerektiğini kaydetti.
Türkiye'nin bir teknolojik dönüşüm yaşamakla birlikte; halen milli yenilik sistemi zayıf, katma değeri yüksek ürün üretmekte zorlandığına işaret eden Kalaycı, "Yüksek katma değerli ürün ihracatının artırılması, yerlileştirme yoluyla ithalata olan bağımlılığın azaltılması büyük önem taşımaktadır. " dedi.
Kalaycı, ekonomiye ilişkin şu önerileri sıraladı:
"KOBİ'lerin ve esnafın finansman ihtiyacını karşılayacak, borç sıkıntısını giderecek önlemler alınmalı, vergi ve prim oranlarında indirim yapılmalı, piyasanın canlanması, rekabet gücünün artırılması amacıyla yeni programlar uygulamaya konulmalıdır.
Esnaf ve sanatkarımızı yok olma tehlikesiyle karşı karşıya bırakan AVM ve büyük market zincirlerinin şehir merkezinde şube açmaları adil rekabet şartlarını bozmayacak şekilde kurallara bağlanmalıdır.
Esnafımızın sosyal güvenlik sistemindeki eşitsizliklerin giderilmesi hususunda haklı talepleri bulunmaktadır. Esnafın prim gün sayısında ve emekli aylıklarında eşitlik sağlanmalıdır.
Çıraklık ve staj süreleri de hizmetten sayılmalı, bu süreler sigortalılık başlangıç tarihi olarak esas alınmalıdır.
Kur artışı ve gelen zamlarla artan girdi maliyetleri nedeniyle çiftçimiz zor durumdadır. Üreticinin temel girdilerini ucuza alabilmeleri sağlanmalıdır.
Tarımsal destekler üretici refahını artıran, girdi maliyetlerini azaltan, üretim maliyeti ve ürün fiyatı dengesini gözeten, verimliliği artıran bir anlayışla belirlenmeli ve uygulanmalıdır.
Çiftçiye ve üreticiye yönelik icra uygulamaları durdurulmalı, Ziraat Bankası ve tarım kredi kooperatiflerine olan borçlarına, ödeyebilecekleri bir yapılandırma imkanı verilmelidir.
Türkiye'de tarımın güçlenmesi için tohumculuk sektörünün desteklenmesi gerekmektedir."
Kalaycı, net asgari ücretin mutlaka açlık sınırının üzerinde belirlenmesi gerektiğini belirterek, "Asgari ücretten vergi alınmamalı ve çalışanların asgari ücret kadar geliri vergi dışı bırakılmalıdır." dedi.
Kalaycı, MHP'nin, gençlerin KYK öğrenim kredisi borçlarının faizlerinin silinmesi ve ödeme kolaylığı getirilmesi görüşünde olduğunu da ifade etti.
Kaynak: Mustafa Kalaycı: Herkes için görev
Kalaycı, 2020 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi'nin son gün görüşmelerinde MHP Grubu adına yaptığı konuşmada, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nde, yasamanın yürütme üzerindeki denetim görevinin daha da önem kazandığı dikkate alınarak, kesin hesapların ve Sayıştay denetim raporlarının, birçok ülkede olduğu gibi ayrı bir komisyon tarafından görüşülmesi için Meclis İçtüzüğü'nde gerekli düzenlemenin yapılması gerektiğini söyledi.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin, Türk devlet geleneğine en uygun sistem olduğunu belirten Kalaycı, "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile milli birlik ve beraberlik çok güçlü bir şekilde teyit edilmiş, iç ve dış mihraklara, terörizme, terör örgütlerine, aynı zamanda yerli ve yabancı destekçilerine karşı muazzam bir mücadele cephesi açılmıştır. Terörle mücadelede önemli ve büyük bir başarı sağlanmıştır." ifadesini kullandı.
- "Tüm saldırılar etkisiz hale getirilmiştir"
Son yıllarda, Türkiye'nin çok yönlü saldırılara maruz kaldığına değinen Kalaycı, "Öncelikle, ülkemizi hedef alan saldırılar karşısında milli bir duruş sergilemek, herkes için ahlaki ve vicdani bir zorunluluktur, vatanseverliğin asgari bir icabıdır." değerlendirmesinde bulundu.
Bu saldırıların uzun süreli belirsizliğe yol açtığını, güven ve istikrar ortamına zarar verdiğini, Türkiye ekonomisine önemli bir maliyet yüklediğini anlatan Kalaycı, şöyle konuştu:
"Soruyorum, darbe girişimi olan, terör olayları yaşanan, şehirlerinde bombalar patlayan bir ülkede yatırım olur mu? Bırakın yatırımı turist bile gelmez. Nitekim bunlar hep yaşanmıştır. Hamdolsun, tüm saldırılar etkisiz hale getirilmiştir. Ekonomik teröristler de püskürtülmüş, alınan isabetli tedbirlerle döviz kuru ve faiz inmiş, enflasyon düşmüştür. Türkiye ekonomisi üç çeyrekteki daralmanın ardından 2019 yılının üçüncü çeyreğinde yüzde 0,9 büyümüştür. 2019 yılında yüzde 0,5 bir büyüme beklenmektedir. Daha 7-8 ay önce Türk ekonomisinin 2019 yılında önemli oranda küçüleceğini söyleyen IMF, OECD, Dünya Bankası ve Avrupa Birliği Komisyonu ile uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları son raporlarında pozitif büyüme olacağını kabul etmişlerdir. Ülkemizin 2020 ve 2021 büyüme tahminlerini de yükseltmişlerdir. Türkiye'de ekonominin beklenenden daha hızlı bir şekilde toparlandığı ve Türkiye'nin zor bir ekonomik dönemden çıktığı bu uluslararası kuruluşların raporlarına da yansımıştır."
Ekonomik göstergelerin önümüzdeki dönem için umut verdiğini aktaran Kalaycı, şunları söyledi:
"2018 yılının Ağustos ayından itibaren daralan sanayi üretimi, bu yıl Eylül ayında yüzde 3,4, Ekim ayında ise yüzde 3,8 artmıştır. Ekonomiye olan güvende önemli düzeyde artış görülmektedir. Ekonomi yönetiminin sağlam ve kararlı mücadelesi sonuç vermiştir. Şunun bunun yıkım edebiyatı boşunadır. Makroekonomik göstergeler düzelmektedir. İşsizlik sorunu da mutlaka aşılacaktır."
- "Üretim ekonomisi hızla tesis edilmelidir"
Mustafa Kalaycı, yurt içi talebin istenilen düzeyde artması için gelirde artış sağlanması gerektiğini vurgulayarak, "Daha fazla üretim, daha fazla ihracat, daha fazla istihdam ve daha fazla gelir için daha fazla yatırıma ihtiyaç vardır. Yatırım, üretim ve istihdamı sürekli kılmayı öngören üretim ekonomisi hızla tesis edilmelidir." diye konuştu.
MHP'li Kalaycı, ekonominin yapısal sorunlarının bulunduğunu, gelecek dönemde dış riskler de göz önüne alındığında, bir taraftan sıkı para politikası ve etkili maliye politikaları uygulanırken diğer taraftan başta üretim, tasarruf, vergi, iş gücü piyasası, eğitim ve tarım gibi temel alanlarda yapısal önlemlerin büyük bir ciddiyetle hayata geçirilmesi gerektiğini kaydetti.
Türkiye'nin bir teknolojik dönüşüm yaşamakla birlikte; halen milli yenilik sistemi zayıf, katma değeri yüksek ürün üretmekte zorlandığına işaret eden Kalaycı, "Yüksek katma değerli ürün ihracatının artırılması, yerlileştirme yoluyla ithalata olan bağımlılığın azaltılması büyük önem taşımaktadır. " dedi.
Kalaycı, ekonomiye ilişkin şu önerileri sıraladı:
"KOBİ'lerin ve esnafın finansman ihtiyacını karşılayacak, borç sıkıntısını giderecek önlemler alınmalı, vergi ve prim oranlarında indirim yapılmalı, piyasanın canlanması, rekabet gücünün artırılması amacıyla yeni programlar uygulamaya konulmalıdır.
Esnaf ve sanatkarımızı yok olma tehlikesiyle karşı karşıya bırakan AVM ve büyük market zincirlerinin şehir merkezinde şube açmaları adil rekabet şartlarını bozmayacak şekilde kurallara bağlanmalıdır.
Esnafımızın sosyal güvenlik sistemindeki eşitsizliklerin giderilmesi hususunda haklı talepleri bulunmaktadır. Esnafın prim gün sayısında ve emekli aylıklarında eşitlik sağlanmalıdır.
Çıraklık ve staj süreleri de hizmetten sayılmalı, bu süreler sigortalılık başlangıç tarihi olarak esas alınmalıdır.
Kur artışı ve gelen zamlarla artan girdi maliyetleri nedeniyle çiftçimiz zor durumdadır. Üreticinin temel girdilerini ucuza alabilmeleri sağlanmalıdır.
Tarımsal destekler üretici refahını artıran, girdi maliyetlerini azaltan, üretim maliyeti ve ürün fiyatı dengesini gözeten, verimliliği artıran bir anlayışla belirlenmeli ve uygulanmalıdır.
Çiftçiye ve üreticiye yönelik icra uygulamaları durdurulmalı, Ziraat Bankası ve tarım kredi kooperatiflerine olan borçlarına, ödeyebilecekleri bir yapılandırma imkanı verilmelidir.
Türkiye'de tarımın güçlenmesi için tohumculuk sektörünün desteklenmesi gerekmektedir."
Kalaycı, net asgari ücretin mutlaka açlık sınırının üzerinde belirlenmesi gerektiğini belirterek, "Asgari ücretten vergi alınmamalı ve çalışanların asgari ücret kadar geliri vergi dışı bırakılmalıdır." dedi.
Kalaycı, MHP'nin, gençlerin KYK öğrenim kredisi borçlarının faizlerinin silinmesi ve ödeme kolaylığı getirilmesi görüşünde olduğunu da ifade etti.
Kaynak: Mustafa Kalaycı: Herkes için görev
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te Bozkır Haber'e abone olun.