Yurdun her yerinde Mehmet Akif ve İstiklal Marşının anlatıldığı şu günlerde bizde âcizane bir kitap tanıtımı ile bu mevzuya katkı sunmak istiyoruz. Mevzu önemli olunca bu konuda pek çok ilim adamı her gün yeni bilgiler ve bakış açıları ortaya koyduğu için güncelliğini korumaktadır.
"İslam Şairi İstiklal Şairi Mehmet Akif"
D. Mehmet Doğan tarafından yazılmış olan araştırma mahsulü eserlerden biridir. Kitap Bozkır ilçe kütüphanesinden temin edilebilecek bir eserdir. Mehmet Akif'i diğerlerinden farklı kılan yönlerini ortaya koymaya çalışan bir kitaptır
Kitaba göre Mehmet Akif TBMM tarafından "İslam Şairi" olarak anılan tek kişidir. O günün Türkiye'sinde pek çok şair bulunmasına hatta bunlardan bazılarının da milliyetçi ve muhafazakâr çizgide yazmalarına rağmen Akif'in bir farkı vardır. Yazarın başka bir kitabının ismi de Camideki Şairdir. Bu isimlendirmeden şunu da anlamak mümkündür. Milletimizin yegâne mabedi olan Camilerimizde vaaz veren hatip niteliği olan bir şairdir. Bu durumun bir sebebi vardır. Akif, Balkan savaşlarından Milli Mücadele'ye ülke topraklarını karış karış dolaşmış bu milleti işgalcilere karşı mihrap ve minberden uyarmıştır. Yaptığı vaazlarda İngilizlerin ve diğer emperyalist devletlerin hedeflerini anlatmış ve halkı bilinçlendirmiştir. Yani Milli mücadelenin manevi organizasyonundaki köşe taşlarından birisi olmuştur. Akif'in başta Çanakkale Şehitleri'ne olmak üzere bu dönemki şiirlerinin çoğu milli hissiyatla yazılmıştır. Her şeyden önemlisi İstiklal Marşının hazırlayıcısıdır.
Mehmet Akif doğu ve batı kültürüne vakıf bir Osmanlı aydınıdır. Mesleği baytarlık yani veterinerliktir. Bu mesleği itibariyle Osmanlı coğrafyasını tanıma imkânı bulmuştur. Müderris kökenli ve itikadı sağlam bir aileye mensuptur. Ancak dönem itibariyle asıl mesleğinden ziyade verilen görev icabı vatan savunmasına katkıda bulunmuştur. Çanakkale savaşı ile ilgili şiiri Medine'de kaleme almıştır. Bu şiirdeki İslami unsurların bizzat kutsal topraklarda kaleme alınması bu şiirin ardındaki manevi dinamikleri anlamamız açısından mühimdir. Milli Mücadele sırasında Mustafa Kemal tarafından TBMM'ye çağırılmış ve iltifatta bulunulmuştur. Millet Meclisi kayıtlarına " İslam Şairi " olarak geçen tek kişidir. İnönü savaşı sırasında Milli Marş yazılması istenildiğinde para ödülü nedeniyle bu yarışmaya katılmak istememiştir. Ancak para ödülü kaldırılınca bu marşı yazmaya ikna olmuştur. Yarışmayı düzenleyen dönemin Maarif Vekili Hamdullah Suphi Tanrıöver bu marşı ancak Akif hissiyatında bir kişinin yazabileceğini düşünüyordu. Dönemin meclisinde yarışmada elemeyi geçen 6 marşın okunmasına karar verilmiştir. İlk önce İstiklal Marşı okunmuştur. O dönemin meclisinde pek çok konuda çetin tartışmalar yaşanmasına rağmen İstiklal Marşı büyük bir teveccühle kabul edilmiştir. Mehmet Akif bu şiirin Kahraman Ordumuz ve Türk Milletine ithaf olduğunu belirtmiştir. Bu nedenle Safahat isimli kitabına almamıştır.
Mehmet Akif yalnızca şair değil aynı zamanda fikir ve mücadele adamıdır. Milli Mücadele sırasında halkın içinde olmuştur. Bu durum bile onun mücadeleci yönüne delil teşkil eder. Biz fikir adamı yönü üzerinde de durmak istiyoruz. Mehmet Akif bir nesil inşa etmeyi planlamaktadır. Yıllar süren savaşlar neticesinde bitap düşen milletimize ruh ve can verecek dinamik bir nesil. İmanlı , itikat sahibi , doğu ve batı kültürüne haiz bir şahsiyet inşası vardır kafasında. Batının batıl tarafını almayacak teknolojisinden yararlanacak fakat bozulmayacak. Kendi medeniyetinin hatalarından ders alacak tarihi tekerrür ettirmeyecek sağlam bir nesil. Bu nesle Asım'ın nesli diyecekti. İlhamını da Kur'an öğretmeye giderken şehit edilen bir Ensar'dan Asım b. Sabit(r.a)'ten alacaktır. O dönem Tevfik Fikret'in temsil ettiği Haluk'un nesline karşı Asım'ın nesli. Haluk'un neslinin yerinde yeller esmektedir ama Asım'ın nesli özlenilen ve beklenilen bir nesildir.
Mehmet Akif yalnızca şair değil aynı zamanda fikir ve mücadele adamıdır. Milli Mücadele sırasında halkın içinde olmuştur. Bu durum bile onun mücadeleci yönüne delil teşkil eder. Biz fikir adamı yönü üzerinde de durmak istiyoruz. Mehmet Akif bir nesil inşa etmeyi planlamaktadır. Yıllar süren savaşlar neticesinde bitap düşen milletimize ruh ve can verecek dinamik bir nesil. İmanlı , itikat sahibi , doğu ve batı kültürüne haiz bir şahsiyet inşası vardır kafasında. Batının batıl tarafını almayacak teknolojisinden yararlanacak fakat bozulmayacak. Kendi medeniyetinin hatalarından ders alacak tarihi tekerrür ettirmeyecek sağlam bir nesil. Bu nesle Asım'ın nesli diyecekti. İlhamını da Kur'an öğretmeye giderken şehit edilen bir Ensar'dan Asım b. Sabit(r.a)'ten alacaktır. O dönem Tevfik Fikret'in temsil ettiği Haluk'un nesline karşı Asım'ın nesli. Haluk'un neslinin yerinde yeller esmektedir ama Asım'ın nesli özlenilen ve beklenilen bir nesildir.
Son söz: Osmanlı devletinin son devrinde her yönüyle milletimizi temsil eden bu abide şahsiyete karşı ne kadar ansak ta anlatsak ta görevimizi hakkıyla yerine getiremeyiz. Tek yapacağımız şey Asım'ın nesli için elimizden geldiğince insan yetiştirebilmektir. Selam ve dua ile
Mustafa AK
Bozkır Anadolu İmam Hatip Lisesi Tarih öğretmeni
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te Bozkır Haber'e abone olun.