Yaptıklarıma bakınca haksız da sayılmazsın . Ama elçiye zeval olmaz derler, bilirsin. Ben de elçiyim nihayetinde. Nasıl üretildiğimi, Dna yapımı
araştır. Niye üretildiğim üzerinde düşün, kul yapımı mıyım yoksa Halîk mi yarattı tefekkür et. Korunmaya da çalış benden, tedbirini al. Fakat n'olur beni suçlama. Vazifemi tamamlayıp gideceğim hayatınızdan. Ne zaman ve nasıl ben de bilmiyorum. Ama gideceğim ben de her fani şey gibi! Sen gidişimi hızlandıracak çare de ara. Buna da sözüm yok. Lâkin niye geldim, neleri değiştirdim, sende ne gibi etkiler bıraktım lütfen bunları iyi düşün. Bu sana vasiyetimdir SEVGİLİ insanoğlu!
Şimdi ben virüs aklımla geliş nedenimi irdeliyorum. Sen de eşlik et hadi!
Mesela siz aranızda insanlığı, sevgiyi, merhameti, adaleti, saygıyı, güveni, iyiliği birbirinize bulaştıramadınız. Ben ise hızla bulaşıyorum size! Belki bu saydıklarımı bulaştırsa idiniz hayatınızda bana ne yer kalacaktı ne de gerek. Bak ben geldim, sen eşe dosta sarılamaz oldun. Elini uzatamaz hatta kendi elini kendi yüzüne süremez oldun. Oysa bunlara imkan vardı bir zamanlar. Sen yine tutmuyordun garibanın elinden, sen yine dua edip el vurmuyordun yüzüne. Hiç vaktin yoktu ki sevdiklerine. "Ay yetişemiyorum." diyordun sürekli. Ben "vakit" getirdim sana ama yine yapamıyorsun değil mi bunları?! Ne zaman anlayacaksın "vaktim yok" bahanesi ürettiğini. Ne zaman anlayacaksın yok dedikçe mutlaka bir şeylerin yok olacağını ve ne zaman anlayacaksın şükredilmeyen nimetin elinden alınacağı gerçeğini! Sen zulme o kadar sessiz kaldın ki, o kadar isyan ve israf ettin ki, o kadar inkar ve o kadar küfrettin ki... Ve bunlara kim ne karışır dedin ki.. Bana ne, kime ne dedin ki... Bak şimdi ölsen cenazene gelecek insan yok.
Ayrıca SEVGİLİ insanoğlu, sen zaten camiye de pek gelmezdin, Cuma'dan Cuma'ya hatta bayramdan bayrama. Dostlar alışverişte görsün. Şimdi camiler
kapalı diye niye sızlanıyorsun? Açıkken değerini bilemedin , kör öldü badem gözlü mü oldu? Maçların ertelenmesine üzüldüğü kadar caminin kapanmasına üzülmeyenler var bir de. Daha ne diyeyim be insanoğlu!
Birkaç kişinin bir arada olacağı her şeye yasaklama geldi biliyorsun. E, sen zaten çıkmazdın ki insan içine. Hastayı ziyaret etmez , düğüne gitmez, komşuya uğramaz, akraba gözetmezdin. Biri bir şey ister diye ödün kopuyordu. Misafir de sevmezdin, hele çat kapı geleni asla. Bak artık sayemde o dert (!) de yok. Gelen yok, giden yok, ev dağılmıyor, ikram hazırlama derdi yok! Seni de memnun etmek zor be insanoğlu.
Kâbe de kapalı bak benim yüzümden. Aslında senin yüzünden. Sen değil miydin Kâbe ye turist gibi gelen, orada boy boy fotoğraf çekme derdinde olan,
orada bile edepsizlik etmeye devam eden? Kabe' nin etrafına şaşaalı binalar dikip caaanım Kabe' yi mahzun bırakanları saymıyorum bile.
Fark ettin mi ben sınıf ayrımı da yapmıyorum. Zengin, fakir, ünlü, ünsüz demiyorum. Belki de ondan bu kadar çok korktunuz benden. Yoksa açlıktan, sıtmadan, ilaçsızlıktan ölenlerin sayısı benim sebep olduğum ölümlerden fazlaydı. Onlar bu kadar korkutmadı seni ama. Cünkü sen beri idin onlardan. Ben bir virüsüm, öyle kıssa mıssa bilmem ama yazının müellifi Sevgi anlatmıştı bir ara. Tam da burada onu aktarayım ben de sana: Bir yerde yangın çıkmış, büyük zatlardan biri de yangın yerine telaşla gitmiş . Bakmış ki yanan kendi bahçesi değil. Derin bir oh çekip "Elhamdülillah" deyivermiş. Bu dediği için de ömür boyu tevbe etmiş Rabb' ine. Çünkü başkasının acısı varken, bana gelmedi bu acı deyip şükrediyor olmaktan hicap duymuş. Kardeşine, "Acın acımdır " diyen değil midir mümin, sorarım sana! Hiç başkası için gözyaşı döktün mü?
SEVGİLİ insanoğlu, hadi gözün aydın. Önümüz Ramazan. Teravih'e gidemeyeceksiniz, sofrada gariban ağırlayamayacaksınız. Haa, pardon siz zaten zengin ağırlardınız değil mi? Işte şimdi onları da ağırlayamayacaksınız. Ramazan etkinliği adı altında yaptığınız israfı da yapamayacaksınız. Yalnız başına iftarlar yapın bakalım bir de, nasılmış yalnız oruç açmak tecrübe edin. Sonra da bayram gelecek. Ha, zaten siz sevmezdiniz bayram ziyaretlerini. Külfet gelirdi büyükleri ziyaret etmek. Ezbere yazılan mesajlarla kutluyordunuz bayramları. Bak size fırsat doğdu, bahane üretmek zorunda kalmadan üstelik. Amaaaa tatile de gidemeyeceksiniz bu bayram. Eee, biraz da siz bakın pencerelerden. Yıllarca beklettiğiniz ana, baba, eş, dost, hasta, akraba, komşu vardı ya onlara sayın bu bekleyişinizi.
SEVGİLİ insanoğlu, yineliyorum ben bir virüsüm. Ama sizde meğer ne çok virüs çeşidi varmış: Maske stoğu yapan fırsatçı virüsü, aç kalma korkusu ile markete saldıran stokçu virüsü, ülkesini beğenmeyip yabana sığınan ve sonra salgın çıkınca da kurtar beni Türkiye diyen nankör virüsü, ortalığı yalan yanlış haberlerle ayağa kaldıran yaygara virüsü, karantina için yerleştirildiği yurdu beğenmeyen memnuniyetsizlik virüsü, bana bir şey olmaz diyen cehalet virüsü, ben iyi olayım da diğerleri önemli değil diyen bencillik virüsü, ezandan, duadan rahatsız olan küffar virüsü ve daha pek çoğu. Sen şimdi yıllarca bunlarla yaşadın da benden mi korkuyorsun? Şaştım kaldım doğrusu!
SEVGİLİ insanoğlu demeye içim elvermiyor artık. O yüzden sadece "Insanoğlu" diyeceğim artık sana. Bu süreçte seni hayretle izliyorum. Tevbe etmek,
sabretmek, tefekkür etmek, ibadet etmek yerine stok derdine düştün. Maske, kolonya, eldiven saklayıp karaborsa satmaya çalıştın. Sadaka vermenin tam vakti iken "Ben, ben, ben " demeye devam ettin. Iki ayaklı, konuşan tarih vesikaları olan yaşlılar ile alay ettin. Emanetti oysa onlar, kıymet bilmedin; sahip çıkmadın. Sorumluluktan kaçtın. Bana bulaştı ona da bulaşsın diyenleriniz bile var içinizde. Infak bu değildi halbuki, bela infak edilir mi?? Yeni dolandırıcılık yöntemleri buldunuz. Beni bile kullandınız bu uğurda. Siz benden korkuyorsunuz evet ama vallahi ben de sizden korkuyorum artık. Bana bulaşmayın nolur!!!
Not: Mektuplarım devam edecek. Cevap beklemiyorum, icraat bekliyorum insana yakışan cinsten! Sizinkilere selam söyle insanoğlu. Büyüklerin ellerinden , küçüklerin gözlerinden öpemiyorum malum. Şimdilik idare edin.Corona
Sevgi BİNGÖL
Nam-ı Diğer Seyyahedibe
Saygılarımızla,
Sevgi BİNGÖL | [email protected]
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te Bozkır Haber'e abone olun.