Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Konya Milletvekili Sayın Mustafa KALAYCI, TBMM Genel Kurulunda 217 sıra sayılı Kanun Teklifi üzerine yaptığı konuşmada "Çiftçilerimizin sorunlarını" gündeme getirmiştir. Bilgilerinize sunarız.
TARIMIN STRATEJİK ÖNEMİNİ CORONAVİRÜS SALGINI BİR KEZ DAHA ORTAYA KOYMUŞTUR
Tarım ve hayvancılığın ekonomiler için ne derece kritik olduğunu, gıda güvenliği ve tarımın stratejik önemini, tüm dünyayı etkileyen coronavirüs salgını bir kez daha ortaya koymuştur.
Ülkemiz, salgınla etkin mücadele yanında, tarımsal üretimde sürdürülebilirliğin sağlanması ve gıda arz güvenliğinin korunması amacıyla bazı tedbirleri uygulamaya koymuştur. Tarımsal üretim ve gıda zincirindeki bütün unsurlar kritik sektörler olarak belirlenirken faaliyetlerini kesintisiz sürdürebilmelerine imkân sağlanmıştır.
Yüzde 75 hibe tohum desteği kapsamı mutlaka genişletilmeli
Ayrıca bu süreçte tarımsal destekler hızlı ödenmiş, hazineye ait tarım arazileri çiftçilerimizin kullanıma açılmış, üreticilere yüzde 75 hibe, tohum desteği sağlanmıştır. Tohum desteği kapsamı mutlaka genişletilmeli, yaygın hâle getirilmelidir.
Bu süreçte de başta gübre, yem, elektrik gibi tarımsal girdilerin fiyatları yüksek oranda artmıştır. Çiftçilerimiz bu artışlar karşısında çaresiz kalmıştır. Çiftçilerimizin mazot, gübre, ilaç, yem gibi girdileri uygun fiyatla alabilmesi sağlanmalıdır.
Tarımda kullanılan elektrik için mutlaka daha düşük tarife belirlenmeli
Elektrik faturaları önemli bir maliyet kalemi hâline gelmiştir. Tarımsal suluma da, enerji maliyetleri düşürülmezse sulu tarımdan hızlı bir kaçış olacaktır. Konya'da 10 dekar arazinin bir saat sulaması için 55 ila 75 lira eğer kooperatif kuyusu ise 83 ila 100 lira enerji maliyeti bulunmaktadır. Elektrik maliyeti altından kalkılamaz hâle gelmiştir. Tarımda kullanılan elektrik için mutlaka daha düşük tarife belirlenmelidir. Bazı illerde çiftçiye elektrikten sağlanan destek İç Anadolu çiftçisine de verilmelidir. Ayrıca on bir yıl öncesinden gelen ve tahsil kabiliyeti kalmayan TEDAŞ'a olan elektrik borçları tümüyle silinmelidir.
2018 yılında 7139 sayılı Kanunla düzenlenen yer altı suyu sulama kooperatiflerinden sulama tesisi mülkiyetinin devrinden feragat edenlerin, tesis bedelinin tahsilinden vazgeçilmesi hükmüne işlerlik kazandırılmalıdır.
Tarım kredi ve Ziraat Bankası tarımsal kredi borçları faizsiz ertelenerek uzun vadeli yapılandırılmalı
Çiftçimizin bankalara olan tarımsal kredi borçları 115 milyar liraya, takipteki kredi tutarı ise 5,7 milyar liraya ulaşmıştır. Üreticinin biriken borcu belini bükmektedir. Buna bir çare üretilmelidir. Çiftçinin ve üreticilerin tarım kredi ve Ziraat Bankası tarımsal kredi borçları faizsiz ertelenerek uzun vadeli yapılandırılmalıdır.
Meraların yetiştiriciler tarafından etkin kullanımı sağlanmalı
Hayvancılık açısından yemleme maliyetlerinin azaltılması ve kaba yem açığının giderilmesi büyük önem taşımaktadır. Bu bağlamda meraların kalite ve verimliliğinin artırılmasına yönelik ıslah çalışmalarına hız vermeli, mera tespit ve tahdit çalışmaları hızla tamamlanmalı, meraların yetiştiriciler tarafından etkin kullanımı sağlanmalı, kapa yem üretimi ve işlemesine yönelik alt yapı genişletilmelidir.
Konya'da hayvancılık yapan insanımız meralar için hayvan başına alınan otlakiye bedelinden dert yanmaktadır. Çiftçi Malları Koruma Birimine ödenen ücret karşılığında görünürde bir koruma hizmeti de yoktur. Üretici merayı kendi korumaktadır.
2014 yılında büyük şehirlerde köy tüzel kişiliği kaldırılıp mahalleye dönüşmesinden sonra Çifti Malları Koruma Birimleri de şehir merkezine alındığından kuruluş amacına uygun hizmet veremez hâle gelmiştir. 1941 yılında çıkarılan Çiftçi Mallarının Korunması hakkında Kanun güncellenmeli, mahalleye dönüştürülen köylerde tüzel kişilik oluşturularak muhtarların yetkisi artırılmalı, koruma masrafına göre bir ücretlendirmeye gidilmelidir.
Ürünleri hasar gören üreticimizin mağduriyeti mutlaka giderilmeli
Çiftçimiz doğal afetlere maruz kalmaktadır. Güney illerimizde yaşanan aşırı sıcak ve poyraz sebebiyle narenciye ağaçlarında yanma ve çiçek dökümü olmuştur. Yine, birçok ilimizde meydana gelen don, dolu ve sel afetlerinden çiftçimiz büyük zarar görmüştür. Yaşanan afetler karşısında devletimiz hızla harekete geçmekte, hasar tespitleri yapmaktadır.
Aşırı sıcaklar TARSİM kapsamına alınmalı, TARSİM'le ilgili şikâyetler giderilmeli ve ürünleri hasar gören üreticimizin mağduriyeti mutlaka giderilmeli, çiftçimiz için her türlü imkân kullanılmalıdır.
Çiftçilerimiz için acilen bir tedbir paketi açıklanmalı
Milliyetçi Hareket Partisi çiftçilerimiz için acilen bir tedbir paketi açıklanması gerektiğini sürekli dile getirmektedir. Ülke olarak bizim ne yapıp ne edip çiftçimizi, üreticimizi gözeten köklü tedbirleri uygulamaya koymamız lazımdır.
Tarım sektörü, üretim işleme ve pazarlama boyutlarıyla bütüncül bir yapıya kavuşturulmalı, yüksek verimlilikte ve kaliteli ürün üreten, teknoloji kullanabilen ülke insanını besleyebilen ve ihracat kapasitesi yüksek bir düzeye getirilmelidir.
TARIMIN STRATEJİK ÖNEMİNİ CORONAVİRÜS SALGINI BİR KEZ DAHA ORTAYA KOYMUŞTUR
Tarım ve hayvancılığın ekonomiler için ne derece kritik olduğunu, gıda güvenliği ve tarımın stratejik önemini, tüm dünyayı etkileyen coronavirüs salgını bir kez daha ortaya koymuştur.
Ülkemiz, salgınla etkin mücadele yanında, tarımsal üretimde sürdürülebilirliğin sağlanması ve gıda arz güvenliğinin korunması amacıyla bazı tedbirleri uygulamaya koymuştur. Tarımsal üretim ve gıda zincirindeki bütün unsurlar kritik sektörler olarak belirlenirken faaliyetlerini kesintisiz sürdürebilmelerine imkân sağlanmıştır.
Yüzde 75 hibe tohum desteği kapsamı mutlaka genişletilmeli
Ayrıca bu süreçte tarımsal destekler hızlı ödenmiş, hazineye ait tarım arazileri çiftçilerimizin kullanıma açılmış, üreticilere yüzde 75 hibe, tohum desteği sağlanmıştır. Tohum desteği kapsamı mutlaka genişletilmeli, yaygın hâle getirilmelidir.
Bu süreçte de başta gübre, yem, elektrik gibi tarımsal girdilerin fiyatları yüksek oranda artmıştır. Çiftçilerimiz bu artışlar karşısında çaresiz kalmıştır. Çiftçilerimizin mazot, gübre, ilaç, yem gibi girdileri uygun fiyatla alabilmesi sağlanmalıdır.
Tarımda kullanılan elektrik için mutlaka daha düşük tarife belirlenmeli
Elektrik faturaları önemli bir maliyet kalemi hâline gelmiştir. Tarımsal suluma da, enerji maliyetleri düşürülmezse sulu tarımdan hızlı bir kaçış olacaktır. Konya'da 10 dekar arazinin bir saat sulaması için 55 ila 75 lira eğer kooperatif kuyusu ise 83 ila 100 lira enerji maliyeti bulunmaktadır. Elektrik maliyeti altından kalkılamaz hâle gelmiştir. Tarımda kullanılan elektrik için mutlaka daha düşük tarife belirlenmelidir. Bazı illerde çiftçiye elektrikten sağlanan destek İç Anadolu çiftçisine de verilmelidir. Ayrıca on bir yıl öncesinden gelen ve tahsil kabiliyeti kalmayan TEDAŞ'a olan elektrik borçları tümüyle silinmelidir.
2018 yılında 7139 sayılı Kanunla düzenlenen yer altı suyu sulama kooperatiflerinden sulama tesisi mülkiyetinin devrinden feragat edenlerin, tesis bedelinin tahsilinden vazgeçilmesi hükmüne işlerlik kazandırılmalıdır.
Tarım kredi ve Ziraat Bankası tarımsal kredi borçları faizsiz ertelenerek uzun vadeli yapılandırılmalı
Çiftçimizin bankalara olan tarımsal kredi borçları 115 milyar liraya, takipteki kredi tutarı ise 5,7 milyar liraya ulaşmıştır. Üreticinin biriken borcu belini bükmektedir. Buna bir çare üretilmelidir. Çiftçinin ve üreticilerin tarım kredi ve Ziraat Bankası tarımsal kredi borçları faizsiz ertelenerek uzun vadeli yapılandırılmalıdır.
Meraların yetiştiriciler tarafından etkin kullanımı sağlanmalı
Hayvancılık açısından yemleme maliyetlerinin azaltılması ve kaba yem açığının giderilmesi büyük önem taşımaktadır. Bu bağlamda meraların kalite ve verimliliğinin artırılmasına yönelik ıslah çalışmalarına hız vermeli, mera tespit ve tahdit çalışmaları hızla tamamlanmalı, meraların yetiştiriciler tarafından etkin kullanımı sağlanmalı, kapa yem üretimi ve işlemesine yönelik alt yapı genişletilmelidir.
Konya'da hayvancılık yapan insanımız meralar için hayvan başına alınan otlakiye bedelinden dert yanmaktadır. Çiftçi Malları Koruma Birimine ödenen ücret karşılığında görünürde bir koruma hizmeti de yoktur. Üretici merayı kendi korumaktadır.
2014 yılında büyük şehirlerde köy tüzel kişiliği kaldırılıp mahalleye dönüşmesinden sonra Çifti Malları Koruma Birimleri de şehir merkezine alındığından kuruluş amacına uygun hizmet veremez hâle gelmiştir. 1941 yılında çıkarılan Çiftçi Mallarının Korunması hakkında Kanun güncellenmeli, mahalleye dönüştürülen köylerde tüzel kişilik oluşturularak muhtarların yetkisi artırılmalı, koruma masrafına göre bir ücretlendirmeye gidilmelidir.
Ürünleri hasar gören üreticimizin mağduriyeti mutlaka giderilmeli
Çiftçimiz doğal afetlere maruz kalmaktadır. Güney illerimizde yaşanan aşırı sıcak ve poyraz sebebiyle narenciye ağaçlarında yanma ve çiçek dökümü olmuştur. Yine, birçok ilimizde meydana gelen don, dolu ve sel afetlerinden çiftçimiz büyük zarar görmüştür. Yaşanan afetler karşısında devletimiz hızla harekete geçmekte, hasar tespitleri yapmaktadır.
Aşırı sıcaklar TARSİM kapsamına alınmalı, TARSİM'le ilgili şikâyetler giderilmeli ve ürünleri hasar gören üreticimizin mağduriyeti mutlaka giderilmeli, çiftçimiz için her türlü imkân kullanılmalıdır.
Çiftçilerimiz için acilen bir tedbir paketi açıklanmalı
Milliyetçi Hareket Partisi çiftçilerimiz için acilen bir tedbir paketi açıklanması gerektiğini sürekli dile getirmektedir. Ülke olarak bizim ne yapıp ne edip çiftçimizi, üreticimizi gözeten köklü tedbirleri uygulamaya koymamız lazımdır.
Tarım sektörü, üretim işleme ve pazarlama boyutlarıyla bütüncül bir yapıya kavuşturulmalı, yüksek verimlilikte ve kaliteli ürün üreten, teknoloji kullanabilen ülke insanını besleyebilen ve ihracat kapasitesi yüksek bir düzeye getirilmelidir.
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te Bozkır Haber'e abone olun.