"Bu haftaki yazımızda ülkemizde vaazlarda ve dini sohbetlerde sıklıkla anlatılan Salebe Kıssasını incelemeye çalışacağız."
Hikaye şudur ki Resulullah döneminde mescitten çıkmayan Salebe Resullullaha gelerek kendisi için dua etmesini ister. Duanın konusu kısaca şudur: Salabe'nin zengin olması ve zenginliği ile çok hayır yapmasının nasip olmasıdır. Allah Resulü bu duayı gönülsüzce de olsa yapar. Allah, Salebe'ye zenginlik nasip eder. Sürü sürü koyunlar, kuzular vb. Zekat farz kılınıp zekat memurları kapısına varınca Salebe zekat vermek istemez. Daha sonradan aklı başına gelen Salebe zekat vermeyi kabul etse de Resululah zekatı kabul etmez. Aynı uygulama Hz. Ebu Bekir ve Hz. Ömer döneminde tekrarlanır. Fakat Hz. Osman zekatı kabul eder. Kıssa burada biter. Bu kıssa pek çok noktada uydurma veya kurgudur. Şöyle ki;
1 – Hz. Peygamber zamanında 39 tane Salebe vardır. Bunlardan birisi kıssaya konu olan Salebe İbn-i Hatip'tir. Ama aynı dönemde bir de Salebe İbn-i Ebi Hatip vardır ki bunlar ayrı kişilerdir. Birinci yazdığımız mescit kuşu, Bedir ve Uhud ehlinden bir sahabedir. Diğeri ise Münafıkların Dırar mescidini yaptıran ve zekat memurlarına kovan kişidir. Sonraki dönemlerde kıssacılar bu iki kişinin hikayesini birleştirip ayrı bir kurgu oluşturmuşlardır.
2 – İbni Sad, Taberi gibi İslam tarihçileri ise bu rivayetleri ya kitaplarına almamışlar ya da doğru olmadığını belirtmişlerdir. Daha garibi Resulullahın ve ilk iki halifenin zıddına hareket eden Hz. Osman imajı vardır. Bu imaj Hz. Osman'ın siyasi hayatındaki düşmanları tarafından üretilmiş olması muhtemeldir. 3 – Peygamberlerin ve halifelerin tövbe eden bir kimsenin tövbesini kabul etmeme durumu söz konusu olamaz. Yani İslam'da tövbe alma, verme veya kabul etmeme işi şahıslara verilmemiştir. Bu alan Tevvab sıfatıyla Allah'ın sıfatlarından biridir. Velev ki kıssa doğru olsa bile bu durum Hz. Peygamberin, Allah'ın kudretinde olan bir sahada tasarrufta bulunması Allah Resulüne iftiradır. Tarihen sabittir ki Resulullah dinden dönen bir kişiyi bile affetmiştir.
Özetle: Hikayenin niteliği ne olursa olsun aç gözlülük, para hırsı ve kibir gibi duygular maalesef en sağlam Müslümanı daha zarar verebilmektedir. Tarihte Salebe kıssası yaşanmasa bile içimizde Salebelerin olduğu hiç kuşkusuzdur. Rabbim bizleri samimi bir şekilde hayır yapan kullarından eylesin.
Kaynak: Muhammed Emin Yıldırım Hoca'nın Siyer ile ilgili Youtube sayfasında Salebe Kıssası videosu izlenirse detaylı bilgi alınabilir.
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te Bozkır Haber'e abone olun.