Güzelliklerimize sahip çıkalım; Konya ili Bozkır ilçesi Küçükhisarlık köyündenim(mahallesi). Ormanı ve doğa güzelliklerini her Türk vatandaşı gibi seven biriyim.
Bozkır, Hadim çevresi kısaca Orta Toroslar ekonomik değeri düşük arazi yapısına sahip bir bölgedir. Tek güzelliği havası, doğası, korulukları, ormanlarıdır. Bölgede doğa kirliliği yaratılır, ormancıkları yok edilirse sadece taşlık bir çirkinlikten başka geriye bir şeyi kalmaz. Bölgede yaşayan insan sayısı azalmış. Aslında bölge turizme, hayvancılığa ve doğal tarım ürünleri yetiştirmeye çok uygun yerlerdir. İnsanları bölgeye çekmek için belirtilen iş kolları teşvik edilirse hem insanlara iş sağlanır, hem üretime katkı sağlanır. Bunun içinde çevrenin, ormanların korunması gerekir.
Orman bölge şeflikleri insanların bu güne kadar gözü gibi korudukları korulukları çeşitli adlarla kestiriyor. Çevre il temsilcilikleri her yere mermer ve taş ocakları açma izni veriyor. Ocak açacağım diye ormandan izin alınıyormuş. Dağlardaki meşe, ardıç vb. ağaçlar yok ediliyor. Ocaklar verimli mi diye kapatılıp, çekip gidiyorlar. Talan ve tahrip ettikleri ormanı ve çevreyi eski haline getirmeleri gerekirken bırakıp gidiyorlar. Doğa ve ormanlara yazık oluyor. Bunun sorumlusu belirtilen iki kurum olması gerekir.
Orman şeflikleri gençleştirme, temizlik adı altında ağaçları kestiriyor. Sözde orman güzelleşecek, hem de devlete kazanç sağlayacakmış. Aksine ormanı pisleştiriyorlar. Düşünülmeyen şu; bu ağaçlar kaç yılda yetişiyor, ağaçların suçu ne?
Geçen yaz ağustos ayında köyümün koruluklarını geziyordum. O mevsimde kesim yaptıklarını gördüm. Uyardım, kaçtılar. Kaçak belirtilen yerler dışında kesim yaptıkları anlaşıldı. Bunun bir kontrolü olmalı. Bozkır Orman Şefliğine gidip durumu anlattım. Biz uygun yaparız, gibi klasik laflar ettiler. Gelin yerleri göstereyim dememe, rağmen gelmediler.
Bildiğim ve orman kanunlarında kesilecek ağaçlar numaralanır, mutlaka kesim anında bir sorumlu başında durur. Köyde kaldığım süre içinde ne geleni gördüm ne de beni arayıp durumu soranı. Orman şefliği kesilen odunları ster olarak satıyormuş. Ne kadar sattıklarının ispatı bana düşmez. Kontrol edilse kırık, kuru ağaçlar kesilecek diye vermişler. Adamlar tamamen genç fidanları kesmiş, hiçbir temizlik yapılmamış. Pislemişler bırakmışlar. Genç fidanlardan kömür iyi olur diye bunları kesmişler. Kaçak sattıkları kişilerin isteklerine göre kesip satıyorlarmış. Cimer' e bildirdim. Uygundur diye, bilinen usullerle cevap verdiler. TEMA vakfına teşekkür etmek zorundayım. Çünkü orası beni aradı, ilgilendiklerini söylediler. Bu yıl da Bozkırın bazı yerlerinde aynı usullerle kesim, kıyım yapılacakmış. Koskoca devletimiz halkın bu güne kadar koruduğu ağaçların parasına mı kaldı? Yoksa işgüzarlık mı? Yazık oluyor.
Bozkır Küçükhisarlık Köyü Tamış Mahallesindeki eskiden köylünün olan yerlerdeki meşe koruluğunu keseceklermiş, kıyacaklarmış:
1-Ağaçlar numaralandırılmamış.
2-Burası köylünün bu güne kadar kendilerinin olan yerler, gelip köylüye soruldu mu, sorulmamış.
3-İşi yasal yapacağız diye imza, mühür almışlar. Bundan halkın haberi yokmuş. Şimdi bu duyulunca köyde ikilik çıkmış. Allah muafaza oraya kesimci denilen güdümlü kişi testere ile ağaçlara vurmaya başlayınca olay çıkarsa sorumlusu kim olacak?
4-O bölgeye geçmek için helikopter mi kullanılacak? Bölgenin etrafı tamamen tapulu arazi. Halk geçirtmeyiz diyor. Hakları değil mi? İstimlak mı edecekler?
5-Keşke iyice araştırılarak, halka sorularak bu belirtmeye çalıştığım konular olmasa. Halk huzursuz edilmeseydi.
6-Anlamadığım ve akıl erdiremediğim konu bir yandan orman kıyımı yaptırılıyor, bir yandan ağaç dikeceğiz diye törenler yapılıyor. Bu çelişkiyi bilmiyorum.
Diyeceksiniz ki sana ne?:
1-Öncelikle vatanını ve doğasını seven bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım. Vatandaşlık görevimi yapıyorum.
2-Ormanları ve doğayı çok severim. Özellikle ağaçları çok severim.
3-Doğayı ve ağaççıkların yok edilişini üzülerek acıyorum.
Bu nedenlerle de bildirmeyi görev bilip yazıyorum.
Mithat Arı Bozkır Küçükhisarlık Mahallesi 20.02.2021
Bozkır, Hadim çevresi kısaca Orta Toroslar ekonomik değeri düşük arazi yapısına sahip bir bölgedir. Tek güzelliği havası, doğası, korulukları, ormanlarıdır. Bölgede doğa kirliliği yaratılır, ormancıkları yok edilirse sadece taşlık bir çirkinlikten başka geriye bir şeyi kalmaz. Bölgede yaşayan insan sayısı azalmış. Aslında bölge turizme, hayvancılığa ve doğal tarım ürünleri yetiştirmeye çok uygun yerlerdir. İnsanları bölgeye çekmek için belirtilen iş kolları teşvik edilirse hem insanlara iş sağlanır, hem üretime katkı sağlanır. Bunun içinde çevrenin, ormanların korunması gerekir.
Orman bölge şeflikleri insanların bu güne kadar gözü gibi korudukları korulukları çeşitli adlarla kestiriyor. Çevre il temsilcilikleri her yere mermer ve taş ocakları açma izni veriyor. Ocak açacağım diye ormandan izin alınıyormuş. Dağlardaki meşe, ardıç vb. ağaçlar yok ediliyor. Ocaklar verimli mi diye kapatılıp, çekip gidiyorlar. Talan ve tahrip ettikleri ormanı ve çevreyi eski haline getirmeleri gerekirken bırakıp gidiyorlar. Doğa ve ormanlara yazık oluyor. Bunun sorumlusu belirtilen iki kurum olması gerekir.
Orman şeflikleri gençleştirme, temizlik adı altında ağaçları kestiriyor. Sözde orman güzelleşecek, hem de devlete kazanç sağlayacakmış. Aksine ormanı pisleştiriyorlar. Düşünülmeyen şu; bu ağaçlar kaç yılda yetişiyor, ağaçların suçu ne?
Geçen yaz ağustos ayında köyümün koruluklarını geziyordum. O mevsimde kesim yaptıklarını gördüm. Uyardım, kaçtılar. Kaçak belirtilen yerler dışında kesim yaptıkları anlaşıldı. Bunun bir kontrolü olmalı. Bozkır Orman Şefliğine gidip durumu anlattım. Biz uygun yaparız, gibi klasik laflar ettiler. Gelin yerleri göstereyim dememe, rağmen gelmediler.
Bildiğim ve orman kanunlarında kesilecek ağaçlar numaralanır, mutlaka kesim anında bir sorumlu başında durur. Köyde kaldığım süre içinde ne geleni gördüm ne de beni arayıp durumu soranı. Orman şefliği kesilen odunları ster olarak satıyormuş. Ne kadar sattıklarının ispatı bana düşmez. Kontrol edilse kırık, kuru ağaçlar kesilecek diye vermişler. Adamlar tamamen genç fidanları kesmiş, hiçbir temizlik yapılmamış. Pislemişler bırakmışlar. Genç fidanlardan kömür iyi olur diye bunları kesmişler. Kaçak sattıkları kişilerin isteklerine göre kesip satıyorlarmış. Cimer' e bildirdim. Uygundur diye, bilinen usullerle cevap verdiler. TEMA vakfına teşekkür etmek zorundayım. Çünkü orası beni aradı, ilgilendiklerini söylediler. Bu yıl da Bozkırın bazı yerlerinde aynı usullerle kesim, kıyım yapılacakmış. Koskoca devletimiz halkın bu güne kadar koruduğu ağaçların parasına mı kaldı? Yoksa işgüzarlık mı? Yazık oluyor.
Bozkır Küçükhisarlık Köyü Tamış Mahallesindeki eskiden köylünün olan yerlerdeki meşe koruluğunu keseceklermiş, kıyacaklarmış:
1-Ağaçlar numaralandırılmamış.
2-Burası köylünün bu güne kadar kendilerinin olan yerler, gelip köylüye soruldu mu, sorulmamış.
3-İşi yasal yapacağız diye imza, mühür almışlar. Bundan halkın haberi yokmuş. Şimdi bu duyulunca köyde ikilik çıkmış. Allah muafaza oraya kesimci denilen güdümlü kişi testere ile ağaçlara vurmaya başlayınca olay çıkarsa sorumlusu kim olacak?
4-O bölgeye geçmek için helikopter mi kullanılacak? Bölgenin etrafı tamamen tapulu arazi. Halk geçirtmeyiz diyor. Hakları değil mi? İstimlak mı edecekler?
5-Keşke iyice araştırılarak, halka sorularak bu belirtmeye çalıştığım konular olmasa. Halk huzursuz edilmeseydi.
6-Anlamadığım ve akıl erdiremediğim konu bir yandan orman kıyımı yaptırılıyor, bir yandan ağaç dikeceğiz diye törenler yapılıyor. Bu çelişkiyi bilmiyorum.
Diyeceksiniz ki sana ne?:
1-Öncelikle vatanını ve doğasını seven bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım. Vatandaşlık görevimi yapıyorum.
2-Ormanları ve doğayı çok severim. Özellikle ağaçları çok severim.
3-Doğayı ve ağaççıkların yok edilişini üzülerek acıyorum.
Bu nedenlerle de bildirmeyi görev bilip yazıyorum.
Mithat Arı Bozkır Küçükhisarlık Mahallesi 20.02.2021
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te Bozkır Haber'e abone olun.