Öncelikle medeniyetimiz yani İslam medeniyeti bir kitap medeniyetidir. Arapça Ketebe, yazdı kökünden türeyen bu kelime okumakla beraber medeniyetimizin temel taşı olmuştur. Hz. Peygamber devrinden itibaren ilahi kelamın yazılması ihtiyacı kitabı ve okumayı gerekli kılmıştır. İslam medeniyetinin göz bebeği olan Endülüs'teki milyonluk kütüphaneler Ortaçağ Avrupa medeniyetini etkilemiştir. İbn-i Rüşt, İbn-i Meymun ve İbn-i Tufeyl yazdıkları ciltler dolusu kitapla Avrupa'da tanınan alimlerimiz olmuştur.
Yine aynı dönemde Beytül Hikme ve Mısırdaki Darül Hikme iki farklı mezhebi temsil etseler de İslam medeniyetinin öncüsü olan ilim merkezleri olmuştur. Başta Harran olmak üzere İlk çağın ilim merkezlerindeki çeviri kitaplar İslam medeniyeti sayesinde günümüze aktarılmıştır. O günün alimleri talebe okutmak vazifesinin yanında yazmaya çok önem vermişlerdir. Hatta en zor zamanda hapishaneden talebelere yazdırılarak ortaya çıkan İmam Serahsi'nin El Mebsut isimli eseri 31 cilt halinde günümüz Türkçesine çevrilmiştir. Özetle alimlerimiz teknolojinin olmadığı dönemlerde bile hem okuma, hem yazma aynı zamanda talebe yetiştirme yoluna giderek adeta haftayı 77 gün, günü ise 240 saatmiş gibi eserler vücuda getirmişlerdir. Tıp, astronomi, matematik vb alanlarda yazılan eserlerin pek çoğu Haçlı seferleri ve Moğol İstilası gibi sebeplerle harap olmuşlardır. Bu arada Müslümanlar arası iç savaş ve isyan hadiseleri de bu mirasın yok olmasında etkili olmuştur. Halen Osmanlı arşivindeki milyonlarca eserin tasnifi sürmektedir. Biz peki nasıl bu hale geldik onu sorgulayalım şimdi
Merhum Prof Dr. Fuat Sezgin'e göre coğrafi uzaklık medeniyet yayılmasını engellemiş ve İslam medeniyetinin bir ucundaki miras diğer yerlere aktarılamamıştır. Ama asıl sıkıntı daha büyüktür. Medeniyetimiz önce işgaller ile harap edilmiş sonra da eski eserlerimizin kopya ve taklidinden öteye geçilmemiştir. Bir diğer önemli nokta ise doğruluk, samimiyet ve ilmiyle amel etme erdemlerinden uzaklaştıkça Avrupa bu değerlere daha çok sarılmıştır. Bizim ülkemizden oraya gidip intihal yani bilim hırsızlığı yapan bizimkiler aynı davranışlar örnek alınmasın diye ülkeden kovulmuşlardır.
İşte yukarıda bir nebze de olsa anlattığımız durumlar içerisinde ülkemizde 29 Mart- 4 Nisan arası kitapları tanıtmak ve kitap okumayı sevdirmek amacıyla Kütüphaneler haftası olarak kutlanmaktadır. Bu kapsamda ilçemizde bir yıl boyunca kitap okuyan kişilere çam sakızı çoban armağanı olarak hediyeler takdim edilerek program düzenlenmektedir. Bu yılın yetişkinler kategorisinde ödülü abdı acize takdim eden Kaymakamımız Muhammet AKIN ve Belediye başkanımız Sadettin SAYGI'ya teşekkür ederim. Ayrıca kütüphaneye gelen okurlara ilgisini esirgemeyen kütüphane Müdürümüz Murat Akman abime ve onun şahsında kütüphane personelimize teşekkür ederim.
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te Bozkır Haber'e abone olun.