Gönül dağı dizisinin meşhur karakteri Kellerin Rıfat ilçesinde kahvecilik yapan aksi ve huysuz ama yeri geldiğinde delikanlılık yapan bir karakter olarak gösterilmişti.
Dizinin formatı gereği her bölümde bir karakterin geçmişi incelenirken bir bölümde de Kellerin Rıfat'ın geçmişi anlatıldı. Rıfat; hayatı boyunca ikinci planda kalan bir çocukluk geçiriyor. Derslerde, yarışlarda her yerde bunu içine sindiremez. Ailesi tarafından da gerek fiziksel özellikleri gerekse bu ikinci planda kalması yüzünden arkadaşları ile kıyas edilen bir çocukluk yaşıyor. Ancak bir gün okula gelen Karagöz oynatıcısından aldığı hediye ile kendince mutluluk nedeni oluyor. Tabi aldığı hediye annesi tarafından çöpe atılıyor. Bu saatten sonra kahveci Rıfat kendini "Hayali" yani Karagöz oynatıcısı oluyor. Kendini ikinci plana atsa da yeri geldiğince yaptığı "Sefer Abi Kırmızı Çizgimizdir" çıkışı gibi delikanlı tavırları ile izleyicinin gönlünde taht kurmayı başarmıştır.
Kıssadan Hisse; her çocuk doğuştan bir potansiyel ile gelir. Tabi toplumun yetenek algısı farklı olunca aile de öğrenciyi kıyaslamaya tabi tutunca çocuk kendini toplumun gözünde itilmiş ve değersiz hissediyor. Toplum olarak ta pek çok cevheri kaybediyoruz. Burada en büyük görev aile ve öğretmene düşüyor. Çocuğun çalışması ve gayreti de bunların hepsinden daha mühim. Aynı dizinin ikinci bir karakteri de tam bir Z kuşağı bireyi olan Alp er Tunga. Dizinin kadın başrolünün akrabası rolünde görüyoruz. Daha çocuk ergenliğin birkaç yıl öncesinde ama doğum günü için yakılan mum kadar selfiesi çekilen ve ailesi tarafından sosyal medyada paylaşılan bir çocuk. Ben çocuğum demekten ziyade bireyim diyen bir karakter. Ukala ve kendini üst perdeden gören, her dediği anında yapılan bir ergen adayı. Çalışmayan ve yorulmayan, ileri de yaşayacağı ilk mağlubiyette oturup ağlayacak zayıflıkta yetişen bir çocuk. İzleyiciye itici gelen bu çocuk Z kuşağı olarak kutsanan bir neslin en tipik örneği. Ya da kendi elimizle köleliğini yaptığımız efendilerimiz. Bu kuşağın en önemli özelliği de "çalışmamaları ve tembelliği marifet kabul eden" bir tavırlarının olması. Ülkeyi onlar nasıl değiştirir bilmem ama kendilerinin ciddi bir eğitime ihtiyaçlarının olduğu bir gerçek.
Not: Dizinin senaristi Mustafa Becit psikoloji tahsili görmüş. Bu nedenle karakterlerin psikolojisini gayet güzel ve kırmadan dökmeden işliyor. Tebrik ve takdirlerimi sunuyorum.
Selam ve dua ile…
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te Bozkır Haber'e abone olun.