Okuma yazma bilmeyen insanlarla okumayan insanların gündemlerine baktığınız zaman aşağı yukarı aynıdır. Bunların gündemleri genelde siyaset, futbol ve magazin programlarıdır. Bu insanların gündemi değerlendiriş şekillerine bakıldıkları zamanda aralarında pek fark olmadıkları görülür. Bu insanlar, beyinlerini kitap okuyarak doldurmak yerine siyaset, futbol ve magazin dedikoduları ile doldurmaktadırlar.
Kitap okumayıp beynini bilgi ile doldurmayan insanların söz ve söylemleri, içi boş davula benzer. "Bilgisiz ve beyni boş kimse davula benzer, sesi çoktur, ama içi boştur!" sözünde de olduğu gibi bu insanların iki dudakları ya susmak için ya da hayır konuşmak için değil, boş konuşmak için çalışır.
Bu insanlar herhangi bir konu hakkında söz açıldığı zaman hemen bu alanda uzman olduklarını göstermeye çalışırlar. Aslında onların penceresinden baktığın zaman uzman oldukları bir gerçektir çünkü onların, her konuda söyleyecekleri sözleri vardır. Bu kişiler dini konular açıldığı zamanda en iyi hoca, siyaset konusu açıldığı zaman da en iyi siyasetçi olduklarını söylemleriyle ispatlamaya çalışırlar.
Yapmak ya da yapıcı olmaktan daha çok, her konuda söyleyecek bir sözü olan bu kişiler, malumatları olsun olmasın muhakkak her şeyi bildiklerini zannederler. Her insanın bir uzmanlık alanı olmasına rağmen bu insanlar, alanı dışında bir konu açıldığı zaman "Benim bildiğim bu kadar." demek yerine, her şeyi bildiği zannıyla kendisini en çok bilen olarak göstermeye çalışır.
Bir sohbet sırasında arkadaşın biri, yanımızda bulunan ilahiyatçı arkadaşa dini konuyla ilgili bir soru sordu. Soruyu soran arkadaş daha sorusunu tam bitirmeden başka bir arkadaş soruyu cevaplamaya başladı. Soruyu cevaplamaya çalışan arkadaş konuşmasını bitirdikten sonra ilahiyatçı arkadaş, mesleğinin ne olduğunu sordu. Soruyu cevaplamaya çalışan arkadaş da mesleğinin demircilik olduğunu söyledi. Bunu üzerine ilahiyatçı arkadaş da "Ben demircilikten hiç anlamam." demesine rağmen arkadaş konuyla ilgili hocalara dayandırdığı görüşlerini ifade etmeye devam etti.
Bu ve buna benzer örneklere hemen her zaman toplumuzda rastlamaktayız. Kişinin alanıyla ilgili olmayan bir konuda görüş bildirmesi insanın kişiliğini göstermektedir. Bu kimselerden uzak durulması ve onlarla tartışmaya girilmemesi gerekir.
Beyinlerini kitap okuyarak ve faydalı bilgilerle dolduranlar, iki dudaklarını ya susmak için ya da hayır konuşmak için kullanacaklardır. Beynini faydalı bilgilerle dolduran insanları tarif ederken de Cenab-ı Hak şöyle buyurmaktadır: "Ve onlar ki, boş ve yararsız şeylerden yüz çevirirler. Boş yere söylenilen sözden ve işlerden sakınırlar." (Mü'minun,3)
Peygamber Efendimiz (s.a.v): ''Kişinin Müslümanlığının güzelliği kendini ilgilendirmeyen şeyleri terk etmesi iledir.'' (Tirmizî) buyurmaktadır.
Kitap okumayıp beynini bilgi ile doldurmayan insanların söz ve söylemleri, içi boş davula benzer. "Bilgisiz ve beyni boş kimse davula benzer, sesi çoktur, ama içi boştur!" sözünde de olduğu gibi bu insanların iki dudakları ya susmak için ya da hayır konuşmak için değil, boş konuşmak için çalışır.
Bu insanlar herhangi bir konu hakkında söz açıldığı zaman hemen bu alanda uzman olduklarını göstermeye çalışırlar. Aslında onların penceresinden baktığın zaman uzman oldukları bir gerçektir çünkü onların, her konuda söyleyecekleri sözleri vardır. Bu kişiler dini konular açıldığı zamanda en iyi hoca, siyaset konusu açıldığı zaman da en iyi siyasetçi olduklarını söylemleriyle ispatlamaya çalışırlar.
Yapmak ya da yapıcı olmaktan daha çok, her konuda söyleyecek bir sözü olan bu kişiler, malumatları olsun olmasın muhakkak her şeyi bildiklerini zannederler. Her insanın bir uzmanlık alanı olmasına rağmen bu insanlar, alanı dışında bir konu açıldığı zaman "Benim bildiğim bu kadar." demek yerine, her şeyi bildiği zannıyla kendisini en çok bilen olarak göstermeye çalışır.
Bir sohbet sırasında arkadaşın biri, yanımızda bulunan ilahiyatçı arkadaşa dini konuyla ilgili bir soru sordu. Soruyu soran arkadaş daha sorusunu tam bitirmeden başka bir arkadaş soruyu cevaplamaya başladı. Soruyu cevaplamaya çalışan arkadaş konuşmasını bitirdikten sonra ilahiyatçı arkadaş, mesleğinin ne olduğunu sordu. Soruyu cevaplamaya çalışan arkadaş da mesleğinin demircilik olduğunu söyledi. Bunu üzerine ilahiyatçı arkadaş da "Ben demircilikten hiç anlamam." demesine rağmen arkadaş konuyla ilgili hocalara dayandırdığı görüşlerini ifade etmeye devam etti.
Bu ve buna benzer örneklere hemen her zaman toplumuzda rastlamaktayız. Kişinin alanıyla ilgili olmayan bir konuda görüş bildirmesi insanın kişiliğini göstermektedir. Bu kimselerden uzak durulması ve onlarla tartışmaya girilmemesi gerekir.
Beyinlerini kitap okuyarak ve faydalı bilgilerle dolduranlar, iki dudaklarını ya susmak için ya da hayır konuşmak için kullanacaklardır. Beynini faydalı bilgilerle dolduran insanları tarif ederken de Cenab-ı Hak şöyle buyurmaktadır: "Ve onlar ki, boş ve yararsız şeylerden yüz çevirirler. Boş yere söylenilen sözden ve işlerden sakınırlar." (Mü'minun,3)
Peygamber Efendimiz (s.a.v): ''Kişinin Müslümanlığının güzelliği kendini ilgilendirmeyen şeyleri terk etmesi iledir.'' (Tirmizî) buyurmaktadır.
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te Bozkır Haber'e abone olun.