Recent Comments

CUMA PAZARI


Torosların kenarında kurulu irili ufaklı kasabalarda devam eden bir geleneğimiz var. Cumaya İnmek. Cuma cemaatle kılınan bir namaz olduğuna göre inmek neyin nesi nerden çıktı bu deyim. Aslı ne nesli nedir. Dağ köylerinin yoğunlukta olduğu bu tip yerlerde insanlar kasaba merkezinin olduğu ve çoğu zaman ovada olan yerleşim birimlerine bir gün önce inerlerdi. Kurulan pazarda alışverişlerini yapar, Cuma namazlarını kılarlardı. Bu mekânlar dışa karşı sosyal iletişimin zayıf olduğu köylerin birbirini tanıma yeriydi. Evlilik öncesi görüşmeler, düğün davetleri, tanışma istekleri, taziyeler ve akla gelebilecek bilumum kutlamalar burada yapılırdı.                     

2016 da aynı gün içinde Bozkır, Hadim, Ermenek ve Sarıveliler'de yaptığım gezi sonrasında zikrettiğim yerlerin- Hadim dışında- hepsinde Cuma pazarı olduğunu gözlemlemiştim. Buralarda eski gelenek üzere tatilin ilk günü 1935 sonrasında haftanın son iş günü yapılan pazarların hareketliliği görülmeye değer. Ben özellikle Bozkıra değineceğim. Çünkü 9 yıldır Bozkır'da yaşıyorum. Bozkırın kimi dağda kimi düzde 50 pare köyü var. Hepsinin birbirinden farklı kültürü ve ürünleri var. Normal şartlarda bu insanların birbirini tanımaması gerekirken herkes birbirini iyi tanıyor. Sosyal medya öncesi dönemde bu işe "Cuma Pazarı" vesile oluyordu. Merkez camii başta olmak üzere çarşı içi camileri doluyordu. Hatta yaz günleri ve arifeye denk gelirse namazlar dışarıda da kılınabiliyordu. Bu pazarda sadece bugün Bozkıra bağlı olan yerler dışında tarihi süreç içinde kendini buralı hisseden Avdan, Bolat, Cicek ve Dedemli gibi bir başka ilçeye bağlı yerlerden insanlar geliyordu.

Pazar sırasında dikkat çeken görüntülere de rast geliyordum. Zannedersem Fartlı Kunduracı ailesinin başlattığı sokakta ibrikle abdest aldırma geleneği halen sürdürülüyor. Ulu cami sokağında her Cuma yaşanan bu manzara görülmeye değer. Yazıyı yazarken aklıma geldi. Bundan sonraki ilk Cuma orada abdest alacağım. 9 yıl burada yaşayıp burada abdest almadığıma hayıflandım doğrusu. Uluçay yani Çarşamba kıyısında yer alan Fart ve Pınarcık'tan gelen yerli ürünleri, Baybağan ve Sorkun'dan gelen patates Bozkır pazarının değişmezlerindendi. " İlana 1 Lira" gibi yazılarla Türkçemizin en zarif örneklerinin sergilendiği de oluyordu. Garibanın eti demek olan Balık Bozkır tabiriyle "Lise" nin önünde satılıyor. İlçe merkezinde kış günleri Cuma akşamları evlerde balık pişerdi ve kokuları dışarıya yayılırdı. Pazarın bir rengi de tahin kokularıydı. Taze üretilmiş tahini sıcağı ile yemenizi tavsiye ederim. 4-5 ayrı firmanın ürettiği tahinin yerini susamın konusundan bulursunuz emin olun. Her Cuma kuyruğun olduğu Bozkır fırınlarından çıkma sıcak ekmeğinizi de almayı unutmayın.                         

Malum salgın nedeniyle 29 Nisan- 17 Mayıs arasında tam kapanma ilan edildi. Bozkır pazarının 2 hafta arka arkaya kurulamayacağı ve yukarıda anlattığım manzaraların yaşanamayacağı günleri de göreceğiz. Rabbim tez zamanda bu illetin bitmesini nasip eylesin. Selam ve dua ile…

Mustafa AK
Bozkır Anadolu İmam Hatip Lisesi Tarih Öğretmeni
[email protected]
Google News Takip Et
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? ’te Bozkır Haber'e abone olun.
Google News Takip Et
Son dakika gelişmelerden anında haberdar olmak için WhatsApp haber kanalımıza katılın.

Yorum Gönder

0 Yorumlar
* yapılan yorumlar denetlendikten sonra yayınlanmaktadır.