Son günlerin en çok tartışılan konuları içinde yer alan;
*Sezen Aksu'nun Hz. Adem(a.s.) ve Hz. Havva annemize şarkısında "cahil" diyerek aşağılaması,
*Bir gencin intiharı üzerinden İslami Cemaat ve tarikatlara ağır saldırılarda bulunulması,
*Samsun'daki Atatürk Heykeline yapılan provokatif eylemin düşündürücü tarafları üzerinde kısaca durmaya çalışacağım.
-Benim açımdan düşündürücü olan neydi biliyor musunuz?
Sezen Aksu'ya hemen hemen her kesimden verilen desteğin onda birinin bile İslami Cemaatlere verilmemesiydi!
Oysa ki, İslami Cemaatler bir gencin intiharı üzerine haksız hatta aşağılık bir şekilde linçe tabi tutuldular.
Benim açımdan düşündürücü olan, sağ cenahta yer alan partilerin lider ve üst düzey yöneticilerinden Sezen Aksu'ya destek, İslami Cemaatlere yönelik köstek sözleridir!
En büyük sitemimde muhalefetin ikinci büyük partisinin liderinin İslami Cemaat yurtları ile ilgili 19 Ocak 2022 grup toplantısındaki değerlendirmesidir.
Açık açık cemaat ve tarikat yurtlarının kapatılmasını istiyor. İnanmayan internetten dinleyebilir.
Sayın siyasiler, seçim öncesi grup toplantılarında "hiçbir İslami Cemaat ve tarikatın partimize oy vermesini istemiyoruz, onların oyuna ihtiyacımız yok" diyebilir misiniz?
Ben bunları kafamın içine yerleştirdim ve o günler geldiğinde kendi şahsıma değerlendireceğim.
Bir de geçmişte kendini muhafazakar şimdi ise biraz muhafazakar birazda liberal tanımlayanlar size de sitem ediyorum.
Sezen Aksu'ya verdiğiniz desteği iftiralara maruz kalan İslami Cemaatlere açık ve net olarak veremediniz, doğrusu vermediniz!
Ne diyeyim; Yüce Rabb'im, öbür alemde çok değer verdiğiniz, sevdiğiniz Sezen Aksu ile birlikte haşreylesin!
Eğer, ahirete inancınız varsa bunun sonuçları ve hesabının ne olduğunu herhalde bilirsiniz!
Şunu da unutmadan söyleyeyim; yukarıdaki açıklamalarımda Sayın Devlet Bahçeli'yi ayrı tutuyorum.
Sayın Bahçeli'nin, "Yazdığı ucube şarkının sözleri arasında Hz. Adem ve Havva'ya cahil diyen sorumsuz şarkıcının sefalet hali, cehalet çukuru açık seçik. Sanatçıya diyorum ki serçeysen serçeliğini bil sakın kuzgunluğa heves etme" sözü çok hoşuma gitti.
İntihar olayı ile ilgili olarak da Sayın Bahçeli; "..bizim burada üzerinde durmak istediğimiz asıl mevzu söz konusu intihar olayının özellikle menfur bir siyasi hesaplaşmaya konu edilerek, muhafazakar ve mütedeyyin insanlarımıza karşı husumetle perçinlenmiş intikam aracına dönüştürülmesidir. Bu doğru değildir, insani değildir, vicdani hiç değildir. Yüreğimizin sızladığı bir intihar olayı üzerinden fırsatçılık yaparak inancımızı tahrip etmeye kadar dillerini uzatanlar bir defa samimiyet iflası yaşayan ilkesizlerdir" diyerek en doğru değerlendirmeyi yapmıştır.
Bir de Sezen Aksu'nun 5 yıl önce Kültür Bakanlığı'ndan izin alarak piyasaya sürdüğü şarkısını bugün gündeme getirenlere diyorum ki, "maksadınızın ne olduğunu bilmiyorum; ancak, İslami bir hassasiyetle sürdüyseniz sonuçlarının Hz. Adem(a.s.) ve Hz. Havva annemize mi yoksa Sezen Aksu'ya mı hizmet ettiğini biraz düşününüz!
Şunu da belirteyim, sapkın hocalara da malzeme verdiğiniz için de mutlu olabilirsiniz!
Konuya ayrıntılı girmeden İstiklal Gazetemizin çok kıymetli yazarı Ali DEĞERMENCİ Beyefendinin 01 Şubat 2022 tarih ve "BU GİDİŞ NEREYE?" başlıklı yazısını okumanızı tavsiye ederim.
Samsun'daki Atatürk Heykelini yıkmaya yönelik manyakça eylem ve eylem sonrası yaşananlar üzerinde kısaca duracağım.
Şuurlu bir Müslümanın Atatürk'ü sevip sevmemesine bir şey diyemem; herkes istediği kişiyi sever veya sevmez bu kişinin kendi tercihi olup hiçbir güç bu duruma etki edemez; çünkü, sevgi ve nefret insanın kalbindedir.
Küçük çaplı Atatürk heykellerine zaman zaman saldırılar olsa da birkaç yılda bir daha provokatif eylemlerde eksik olmamaktadır.
Yine Şanlıurfa'da da buna benzer bir eylem olmuş ve bir uyuşturucu manyağına sakal bıraktırıp cübbe giydirilerek eylem yaptırılmıştı.
Her ne kadar bu eylemleri yapan kişiler Müslüman kisvesi altında yapsalar da hiçbir şuurlu Müslüman bu eylemlerin bir parçası olmaz ve bu tür eylemlerin Müslümanların lehine olmayacağını bilir!
Müslüman her söylediği sözün attığı her adımın hesabını yapar.
Soruyorum:
-Atatürk Heykellerine yapılan bu tür eylemlerin Müslümanlara ne faydası var?
İslam'a hakaret ettirmekten başka hiçbir faydası yok!
Kesinlikle ve kesinlikle son eylemi yapanlarında İslam'la alakalarının olmadığına inanıyorum.
Bu eylemin faillerinin yakalanmasından çok daha önemlisi bu faillerin kim, arkalarında kimlerin olduğunun net olarak kamuoyuna açıklanmasıdır.
Bana göre bu hükümetin en önemli vazifesi olup bir vatandaş ve Müslüman olarak bunu bilmemin hakkım olduğunu düşünüyorum.
Atatürk Heykeline yapılan saldırı sonrası heykelin çevresinde yapılan eylemlerin uzatılmasını mantıktan uzak bulduğum için yazıma konu etmekten içtinap ediyorum.
Sadece, bu olay üzerinden Müslümanlara saldıracaklar ya ona sinirim bozuluyor!
Bu ülkede yaşayan tüm vatandaşlarımıza sesleniyorum:
Kendinizi nasıl tanımlarsanız tanımlayın, söylenen her söz ve eyleme sazan olmadan önce biraz düşünün!
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te Bozkır Haber'e abone olun.