Anne Babasıyla Evlenmek İsteyen Çocuklar
Çocuktur bunlar, zamanı da mekanı da unuttururlar bize. Zaman geçer ama nasıl geçtiğini de pek bilmeyiz. Sanki dün gibiydi onun doğuşu, anne baba deyişi.
Büyür 4-5 yaşına gelirler. Bebeklikten çıkmış çocuk olmuşlardır. Her şey değişir fakat ne bizim ona, nede onların bize karşı sevgileri değişmezdir.
Sevgilerini anlatmaya çalışırlar bize. Seni seviyorum demekten öte farklı bir cümleyle anlatmaya çalışırlar. Anne babasının boynuna sımsıcak yada yarı sert bir şekilde sarılarak: "Anneciğim, babacığım ben büyüdüğüm zaman seninle evleneceğim" der. Sevgidir onlarınki hangi anlamlar yüklersen o anlamlara gelir. Saftır, temizdir ve bir o kadar da paylaşılmazdır sevgileri. Benim babamdır, benim annemdir der. Zaten her şey onundur. Anne babaları onun olduğu gibi bizim dünyamızda onlarındır.
Ayrılmak istemezler anne babalarından. Anne babasının birbirini sevdikler gibi sever onları. Görmüştü onlarda sevenlerin ayrılmadığını. Bekli de bunun için istemiştir anne babasıyla evlenmeyi. Evlenmek ona göre belki de sevenlerin ayrılmayışı demektir. Yada büyüdüğü zaman onlar gibi karakterli bir kişiyle evlenmek isterler. Onlar gibi seven, onlar gibi değer veren biri olsun isterler.
Okul çağı gelmiştir çocuğumuzun. Onu okula hazırlamak dünyanın en güzel hazırlığıdır. Okuyacak adam olacaktır. Biz okuyamadık, öğretmen olamadık. Ah! Bir okutsaydı annemiz babamız ne güzel öğretmen olurduk. Çocukları da çok severdik. Olsun bizim yerimize çocuğumuz okuyacak öğretmen olacak, vatanına milletine faydalı olacak.
Bizdik sanki okula gidecek olan. Hazırlığı sanki kendimiz için yapıyorduk. Sanki okul ihtiyaçlarını kendimiz için alıyorduk. En uygunun değil en iyisini alıyorduk. Olsun oda bizim çocuğumuz, geleceğimiz ve gerçekleştiremediğimiz hayalimizdir. Çünkü o okuyacaktır. O öğretmen olacaktır.
Bayram havası esmeye başlar evimizde. Sanki çocukluğumuzdaki bayramları beklediğimiz gibi yarını bekliyorduk çocuğumuzla. Gece gözümüze uyku girmese de rahatsız değildik; çünkü yarın güneşle bizim hayalimizde doğacaktır.
Çocuğumuzun okulda ilk günü. Onun gibi bizde heyecanlıyızdır. Hayallerimizle ve çocuğumuzla birlikte okula gideriz. Ama kaygılarımızda yok değil. Acaba okumaz mı, derslerine çalışmaz mı, acabaların arkası kesilmez...
Çocuğumuzu okula bırakıp tam eve doğru yönelirken bir ses duyarız. "Anneciğim-babacığım beni bırakmayın!" Birden kaynar sular dökülmüş hissederiz başımızdan aşağıya. Acaba bütün hayallerimiz mi yıkıldı. Yoksa çocuğumuz okumayacak mı... hayaller için de iken arkaya döneriz. Arkamıza baktığımızda meğerse seslenen çocuk bizim çocuğumuz değilmiş.
El sallıyordu bize çocuğumuz. Kocaman bir oh! Çektik. O kadar rahatlamıştım ki "Allah'ım sana şükürler olsun!" Çünkü ilk gün çok önemliydi. Okuyacak çocuk ilk günde belli olur derdi eğitimciler.
Şükürler olsun Allah'ım sana!..
Seviyorum seni Allah'ım!....
Allah tamamına erdirmesi dileğiyle... AMİN
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te Bozkır Haber'e abone olun.