Çocuklar içinde en hayırlısı hakkında Peygamber Efendimiz (s.a.v) şöyle buyurmaktadırlar:
" Hiçbir baba, çocuğuna güzel terbiyeden daha üstün bir hediye veremez." (Tirmizi)
"Çocuklarınızı şu üç edep üzerine yetiştirin; Peygamberini sevmek, onun aile halkını, dost ve yakın arkadaşlarını sevmek, Kur'an okumak." (Tabarani)
Yine Sevgili Peygamberimiz (s.a.v): "Çocuklarınız güzel davranıp iyilik ve ikramda bulunuz. Onları en güzel şekilde terbiye ediniz." (İbni Mace) buyururlar.
Eskiden çocuklar ilkokulu bitirdikten sonra bir veya iki yıl Kur'an Kurslarına gider; orada Kur'an öğretimini ve dini konularını öğrendikten sonra öğrenimine devam ederdi. Oysa şimdi ise böyle bir imkân olmadığı için bu da yaz dönemlerinde açılan iki aylık yaz kurslarında yapılmaya çalışılmaktadır.
Yaz dönemlerindeki kurslara da çocukların devam etme ve ders çalışma konusunda gereken hassasiyeti göstermemelerinden sağlıklı bir Kur'an öğretimi yapılmasının önüne geçmektedir. Bunun yanında ailelerin yaz kurslarına gereken önemi vermemeleri, tatil planlarını kurs programlarına göre yapmadıkları için çocukların dini eğitimleri de hep eksik kalmaktadır.
Çocukların dersleri ve sınavları konusunda gereken hassasiyeti gösteren aileler, aynı duyarlılığı çocukların Kur'an öğrenimi ve dini eğitimleri konusunda da gösterselerdi yaz tatillerinde Kur'an öğretimi ve dini eğitimi nasıl alması gerektiği konusunda kafa yorarlardı. Gerekirse ingilizce, matematik gibi dersler için aldırdığı özel dersler gibi bu konuda çocuklarına özel ders dahi aldırmayı düşünürlerdi.
Yine bu aileler; çocuklarının okul döneminde sınavlarına çalışma konusunda gösterdikleri hassasiyeti Kur'an öğretimi için de göstermiş olsalardı bu çocuklar; yazılıya hazırlanır gibi dini bilgiler için çalışır, sınavlar için her gün en az 100 soru çözer gibi günde en az Kur'an-ı Kerim'den 100 ayet okurlardı.
Çocukların daha yaşı küçüktür kafası karışır, derslerini engeller diye geciktirilen Kur'an öğretimi normal çocuğun okula geç gönderilmesi kadar sakıncalıdır. Nasıl ki ilköğretimi bitirmiş ergenlik çağındaki bir çocuğu sanayiye vermek zorsa; Kur'an öğretimi de bu çocuklara hem zor gelecek hem de ailelerin karşısına bir problem olarak çıkacaktır.
"Çocuklarınız yedi yaşına gelince namaz kılmasını öğretin…"(Tirmizi)
Resulullah'a bundan (namazın çocuğa ne zaman emredileceğinden) sorulmuştu: "Çocuğun sağını solundan ayırmasını bildi mi ona namazı emredin." buyurdu. (Ebu Davud)
Peygamber Efendimizin (s.a.v) yukarıdaki hadiste de buyurdukları gibi yedi yaşın en önemli özelliği çocukların somut zekâdan soyut zekâya geçiş döneminin başlamasıdır. Öğrendiklerini hayalinde canlandırabildiği ve öğrenmenin en uygun yaşı olduğunu göstermektedir.
Sonuç olarak okul çağı dönemi dediğimiz 6-15 yaşları çocukların Kuran öğretimin yapılabileceği en uygun bir dönemdir. Onun içindir ki bu dönem çocukların Kur'an öğrenmesi için ideal dönemdir. Atalarımızın "demir tavında dövülür ve ağaç yaş iken eğilir" sözü bunu bize çok güzel anlatmaktadır.
" Hiçbir baba, çocuğuna güzel terbiyeden daha üstün bir hediye veremez." (Tirmizi)
"Çocuklarınızı şu üç edep üzerine yetiştirin; Peygamberini sevmek, onun aile halkını, dost ve yakın arkadaşlarını sevmek, Kur'an okumak." (Tabarani)
Yine Sevgili Peygamberimiz (s.a.v): "Çocuklarınız güzel davranıp iyilik ve ikramda bulunuz. Onları en güzel şekilde terbiye ediniz." (İbni Mace) buyururlar.
Eskiden çocuklar ilkokulu bitirdikten sonra bir veya iki yıl Kur'an Kurslarına gider; orada Kur'an öğretimini ve dini konularını öğrendikten sonra öğrenimine devam ederdi. Oysa şimdi ise böyle bir imkân olmadığı için bu da yaz dönemlerinde açılan iki aylık yaz kurslarında yapılmaya çalışılmaktadır.
Yaz dönemlerindeki kurslara da çocukların devam etme ve ders çalışma konusunda gereken hassasiyeti göstermemelerinden sağlıklı bir Kur'an öğretimi yapılmasının önüne geçmektedir. Bunun yanında ailelerin yaz kurslarına gereken önemi vermemeleri, tatil planlarını kurs programlarına göre yapmadıkları için çocukların dini eğitimleri de hep eksik kalmaktadır.
Çocukların dersleri ve sınavları konusunda gereken hassasiyeti gösteren aileler, aynı duyarlılığı çocukların Kur'an öğrenimi ve dini eğitimleri konusunda da gösterselerdi yaz tatillerinde Kur'an öğretimi ve dini eğitimi nasıl alması gerektiği konusunda kafa yorarlardı. Gerekirse ingilizce, matematik gibi dersler için aldırdığı özel dersler gibi bu konuda çocuklarına özel ders dahi aldırmayı düşünürlerdi.
Yine bu aileler; çocuklarının okul döneminde sınavlarına çalışma konusunda gösterdikleri hassasiyeti Kur'an öğretimi için de göstermiş olsalardı bu çocuklar; yazılıya hazırlanır gibi dini bilgiler için çalışır, sınavlar için her gün en az 100 soru çözer gibi günde en az Kur'an-ı Kerim'den 100 ayet okurlardı.
Çocukların daha yaşı küçüktür kafası karışır, derslerini engeller diye geciktirilen Kur'an öğretimi normal çocuğun okula geç gönderilmesi kadar sakıncalıdır. Nasıl ki ilköğretimi bitirmiş ergenlik çağındaki bir çocuğu sanayiye vermek zorsa; Kur'an öğretimi de bu çocuklara hem zor gelecek hem de ailelerin karşısına bir problem olarak çıkacaktır.
"Çocuklarınız yedi yaşına gelince namaz kılmasını öğretin…"(Tirmizi)
Resulullah'a bundan (namazın çocuğa ne zaman emredileceğinden) sorulmuştu: "Çocuğun sağını solundan ayırmasını bildi mi ona namazı emredin." buyurdu. (Ebu Davud)
Peygamber Efendimizin (s.a.v) yukarıdaki hadiste de buyurdukları gibi yedi yaşın en önemli özelliği çocukların somut zekâdan soyut zekâya geçiş döneminin başlamasıdır. Öğrendiklerini hayalinde canlandırabildiği ve öğrenmenin en uygun yaşı olduğunu göstermektedir.
Sonuç olarak okul çağı dönemi dediğimiz 6-15 yaşları çocukların Kuran öğretimin yapılabileceği en uygun bir dönemdir. Onun içindir ki bu dönem çocukların Kur'an öğrenmesi için ideal dönemdir. Atalarımızın "demir tavında dövülür ve ağaç yaş iken eğilir" sözü bunu bize çok güzel anlatmaktadır.
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te Bozkır Haber'e abone olun.