Çanakkale, 1. Dünya savaşı sırasında Müttefiklerin Osmanlı başkentini almak için yaptıkları kara ve deniz savaşlarının ortak çıkarma noktası. Bu tanım Osmanlı için binlerce şehidimiz ve onların geride bıraktıklarının hikâyelerini düşündüğümüz zaman çok sığ kalıyor. Her savaş kendi içinde dramlar barındırsa da Çanakkale çok başkadır. Tarih içindeki yerini anmalarda çok dinlediniz. Fakat içindeki insan öykülerinden birini aktaracağım. Sılto
İslam tarihçisi İhsan Süreyya Sırma anlatıyor. İlkokul öğretmenimizin annesi deli bir kadındı. İsmi Sultan ama kısaca Sılto diye anarlardı. Biz çocuk aklımızla onu kızdırmak için uğraşırdık. Sonrasında ise Sılto " Çanakkale" diye bağırarak bizi kovalardı. Biz de acır ve kadınla uğraşmayı bırakırdık. Anneme Sılto'nun hikâyesini sordum. Ondan şu cevabı aldım.
"Sen tarihçisin daha iyi bilirsin. Çanakkale'de bir savaş olmuş. Sılto savaştan 4 ay önce evlenmişti. Pervari'nin en güzel kızıydı. Evlendikten bir hafta sonra kocasını ve ağabeyini askere almışlar. 4 ay sonra ikisinin de şahadet haberi geldi, dayanamadı kafayı üşüttü."
Bugün bizim için kolayca telaffuz edilen rakamlar o günün insanı için ayrı birer dramdı. Hepsinin ayrı bir hikâyesi vardı. Geride kalanların bazıları acılarını kalbine gömerek devam etti. Bazıları ise bu divane oldu. Her hikâye, bizler için bir imtihandı. Bir gün başka bir hikâyenin öznesi olan ihtimali hepimiz için var. Çünkü kimse imtihandan muaf değil. Kul olarak bu meseleye ibret nazarı ile bakmamız lazım. Tarihçi gözüyle bakacak olursak; tarihi anlamlandırmak için insan hikâyelerine bakmamız elzemdir. Diğer türlü tarihi bir olay ve onun rakamsal sonuçlarını okuyup değerlendirmekten başka bir şey yapmayız. Bu da olayı eksik bırakır. Olayı gerçekleştiren insan unsuru üzerinden olayı değerlendirmek daha doğru olur diye düşünüyorum.
Özetle, Çanakkale, Osmanlı Müslümanları açısından ümmet olma şuurunun yakın tarihimizdeki en güzel örneğidir. Bu savaş sırasında kendini buraya ait gören gayri Müslim unsurlar da canlarını ortaya koyarak savaşmışlardır. Allah bu vatan için şehit ve gazi olan ecdadımızdan razı olsun. Mekanları cennet ve makamları ali olsun. Selam ve dua ile
Mustafa AK
Seydişehir AİHL Tarih Öğretmeni
"Sen tarihçisin daha iyi bilirsin. Çanakkale'de bir savaş olmuş. Sılto savaştan 4 ay önce evlenmişti. Pervari'nin en güzel kızıydı. Evlendikten bir hafta sonra kocasını ve ağabeyini askere almışlar. 4 ay sonra ikisinin de şahadet haberi geldi, dayanamadı kafayı üşüttü."
Bugün bizim için kolayca telaffuz edilen rakamlar o günün insanı için ayrı birer dramdı. Hepsinin ayrı bir hikâyesi vardı. Geride kalanların bazıları acılarını kalbine gömerek devam etti. Bazıları ise bu divane oldu. Her hikâye, bizler için bir imtihandı. Bir gün başka bir hikâyenin öznesi olan ihtimali hepimiz için var. Çünkü kimse imtihandan muaf değil. Kul olarak bu meseleye ibret nazarı ile bakmamız lazım. Tarihçi gözüyle bakacak olursak; tarihi anlamlandırmak için insan hikâyelerine bakmamız elzemdir. Diğer türlü tarihi bir olay ve onun rakamsal sonuçlarını okuyup değerlendirmekten başka bir şey yapmayız. Bu da olayı eksik bırakır. Olayı gerçekleştiren insan unsuru üzerinden olayı değerlendirmek daha doğru olur diye düşünüyorum.
Özetle, Çanakkale, Osmanlı Müslümanları açısından ümmet olma şuurunun yakın tarihimizdeki en güzel örneğidir. Bu savaş sırasında kendini buraya ait gören gayri Müslim unsurlar da canlarını ortaya koyarak savaşmışlardır. Allah bu vatan için şehit ve gazi olan ecdadımızdan razı olsun. Mekanları cennet ve makamları ali olsun. Selam ve dua ile
Mustafa AK
Seydişehir AİHL Tarih Öğretmeni
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te Bozkır Haber'e abone olun.