İnsanlar fanidir, vakti saati gelen bu dünyadan bir başka dünyaya göç eyleyeceklerdir. Bu Allah kanunu, sünnetullahtır. Her canlı gibi Atamizda bu acı gerçekle karşılaşmıştır. Atamız bundan 83. Yıl önce 10 Kasimda bu dünyadan göçmüştü. Zaman geçtikçe Atatürkün düşmanları ,ülkede ayrımcı güçler ,şer guçler ve din tüccarlariyla elele verip ATATÜRKÜN düşmanlığında birleşmişlerdir.
Çevrenizde din ve mezhep adina dökülen kanlari gördükçe ,Cumhuriyeti kuranlarin ve Laikligi kabul etmekle ne kadar isabetli karar verdiklerini anlamiş bulunmaktayiz. Hala ülkemizin çevresinde kanin akmasindan ders almayan dindar kesim Atatürkün anlamamıştır. Hala Atatürkle uğraşmaya ve düşmanlık yapmaya devam ediyorlar.
Atatürk'ün ölüm günü, 10 Kasım bütün milletin ağladığı inkar edilemez bir gerçektir.
Bu toplu ağlama, Konyada Mevlana'nın ölüm günü Konyada yaşayanlarda aglamıştır . Bütün din mensupları, Mevlana bizden biriydi diye ağladıkları da görülmüştür.
Tarihte büyük insanlar, sevenleri yanında, düşmanlarının da olduğu bilinmektedir. Atatürk için de bu geçerlidir. Yaratıcının ölüm konusunda koyduğu kanun budur. Biz buna sunnetullah veya ilahi kanun diyoruz.
Bu kanun kahraman, veli ve peygamberleri için de geçerlidir. Bu ölüm kanundan kurtulmak için kaçanlar olmuşsa da, Azrail kaçtıkları yerde yakalamıştır.
Her insan öldüğü zaman arkasında iyi vre kötü şeyler bırakmıştır. Ölüm gerçek, mirasta haktır, demişler. Ölenlerin arkasından üzülen ve sevinenler olduğu gibi azda olsa, ölenin bıraktığı malların paylaşılma hesabı yapanlar olur.
Peygamberlerin arkasından ağlayanlar ve üzülenler olmuş, fakat geride bıraktığı malı paylaşma gibi bir düşünce sahibi olanlar da olmuştur. Efendimiz " peygamberler, Miras bırakmazlar " demişti.
Atatürk de her şeyin bu millete bırakmıştır. Ondan bu yana mirasini millete birakan bir devlet adami göremedik. Fakat O milletin verdiği malı, yine millete bırakmıştır.
Atatürk de her şeyin bu millete bırakmıştır. Ondan bu yana mirasini millete birakan bir devlet adami göremedik. Fakat O milletin verdiği malı, yine millete bırakmıştır.
Atatürk , maddi ve manevi mirasini milletine bırakmakla beraber, kendisini baba bilen, ondan Başka kimsesi olmayanlara sadece tahsillerine devam etmeleri ve geçimlerini sağlayabilmeleri için maaş bağlanmasını vasiyet etmiştir.
Kuran'da,Yüce Allah" Siz, sizin hakkınızda kimin hayırlı olacağını bilemezsiniz." buyurdu . Atatürk, belki de bu ayetin emrine uymaya gayret göstermiştir. İyi bir insan olmasaydı, ölmeden önce vasiyetini yazmazdı. Millet birde onun bıraktığı mallarla meşgul olacak ve kargaşa çıkacaktı. Atatürk bunu ölmeden önce halletmiştir.
Herkesin olduğu gibi , Atatürk'ünde akraba ve yakınları vardı. Fakat yüce milletini tercih edip onu almıştır. Fakat Atatürk'ün bu özelliği, ölümünden sonra siyasetçiler ve halk arasinda kimse Atamız Bu güzelliklerini dile getirememişler. Hala bazıları için düşmanlığı geçerlidir. Atatürk din düşmanı olarak anlatanlar, yaptıkları dinsizlik algılanmasına yol açılmış ve yayılmıştır.
Öldüğünüzde sizin için hayır duayı kimin yapacağını ve sizin için hayırlı olanı siz bilemezsiniz. Ancak bunu Allah bilir. Bu nedenle mirasın, hakkaniyet ölçülerine göre paylaşılmasını emreder Kuran. Atatürk bu emre uymuştur.
Bizim için hayır duayı kimin yapacağını bilemeyeceğimize göre, tedbirmizi önceden almalıyız. Hâlbuki ölen mirasçılarının, hiçbir hayır duada bulunmadıkları gibi ölenin malları yagmalanmiştr.
Kuranı Kerime göre, mirastan bütün akraba yararlandırılmaktadır. Hatta akraba olmayanlara bile mirastan hisse verilmektedir. İslam'ın miras taksimi, ölen insanların hayırla yat edenlerin sayısını artırmaktadır.
Herkesin olduğu gibi Atatürk'ünde çok sayıda akrabası vardır. Hatta Konya'ya geldiğinde akrabalarının yanında kaldığını görenler ve yazanlar olmuştur. Fakat o büyük insan milletin verdiğini, akrabalarına değil, milletin kendisine bırakmıştır.
Cumhurbaşkanı olan siyasetçilerin, kazandıklarını millete bağışlayarak, Atatürk'ü örnek almaları gerekirdi. Ama onlar millet malını aile arasında paylaştıklarını gördük.
Sanki gelecekte kıtlık olacak gibi çocuklarının erken emeklilik işleriyle uğraşanlar oldu.
Sanki gelecekte kıtlık olacak gibi çocuklarının erken emeklilik işleriyle uğraşanlar oldu.
Son olarak Atatürk'ün Cumhuriyeti kurarken sert davrandığından dem vurulur. O günlerde en büyük tehlike iç düşman tehlikesidir. Devlet için Fatih Sultanın yaptığı gibi bazı kelleler gitmiştir. Atatürk'ün yaptıkları anlatılmalı, ama nedenleri de söylenmelidir.
Bugün güvenlik konusundaki siyaset . Atatürkten daha sert yapılmaktadır. Hemde Atatürk sert davrandı, diyenler tarafındandir. Atatürk ne yaptıysa bu millet ve bu devletin ayakta kalması içindir.
Atamız, bu ölüm yıldönümünde Rahmetle anarken yaptıkları eserlerin ülke ve devletimiz için çok önemli olduğu anlaşıldı.
Çevremizdeki kardeş kavgasının topraklarımıza taşınmamasi için Cumhuriyetin kazanımlarına sahip çıkmalıyız. Kahramanımızı bir kere daha 10 kasımda Atatürkle birlikte anıyoruz. RUHLARI ŞAD OLSUN.
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te Bozkır Haber'e abone olun.