Nedir bu sınav kaygısı?
Sınav kaygısı, sınava çalışmak yerine sınavı kaybettiği takdirde başına gelebilecek olumsuzlukları düşünmektir.
Sınav kaygısı, dikkatini sorulara vermek yerine, daha çok sınav sonunda yaşanabilecek olumsuzluklara yoğunlaşmaktır. Başka bir ifadeyle sınav kaygısı, kendinden beklenen başarıları gerçekleştirip gerçekleştiremeyeceği korkusudur.
Sınav kaygısının temelinde, öğrencinin sınavda zihnini soruya odaklanıp soruyu çözmek yerine, anne babasının beklenti adına söylediklerini düşünmesi ve o andaki sorumluluklarını yerine getirememe korkusu vardır.
Yine sınav kaygısını; sınavı kaybettiği zaman ailesinin kendisini sevmeyeceğini ve sınavlarda bilgisinden çok kişiliğinin ölçüleceğini düşünen, yetenekleri üstünde beklenti içinde olunan çocuklar daha fazla yaşamaktadırlar.
Çocukların Sınav Kaygılarını Azaltmada Anne Babalara Düşen Görevler:
Çocukların sınav kaygılarını artıracak olumsuz değerlendirmelerden ve kıyaslamalardan kaçınılmalı.
Çocukların kaygılarını artıracak ortam ve konuşmalardan uzak durulmalı.
Çocukların sınav kaygılarına saygı duyulmalı.
Çocukların kaygılarını paylaşabilecek ortamlar oluşturulmalı.
Çocukların başarısızlıkları yerine başarıları ön plana çıkarılmalı.
Çocukların kapasitelerinin üstünde bir beklenti içine girilmemeli.
Çocukların sınavlarda kişiliklerinin değil de bilgilerinin ölçüleceği anlatılmalı.
Çocuklara yapılan fedakârlıklar (dershaneye gönderdim, yemedim yedirdim…) sürekli gündeme getirilmemeli.
Her şeye rağmen kendileri için vazgeçilmez oldukları hissettirilmeli.
Sınavda alacağı sonuç ne olursa olsun, ona olan sevgilerinin azalmayacağı ifade edilmeli.
Çocukların sınavlara kadar sağlıklarını olumsuz etkileyecek soğuk içeceklerden ve yağlı yiyeceklerden uzak durmaları sağlanmalı.
Sınav öncesi çocukları yorucu işlerden, mideyi bozabilecek yiyecek ve içeceklerden uzak tutmalı.
"Ben sana söylemiştim, benim sözümü tutsaydın..." ile başlayan cümleler kurmaktan kaçınılmalı.
Aile içinde aile bireylerinin aynı doğrultuda düşünmelerine, farklı tutum içinde olmamalarına özen gösterilmeli.
Çocukların gösterdiği başarı asla ve asla küçümsenmemeli.
Sınavların hayat için bir amaç olmadığı, sadece geleceğin belirlenmesinde bir araç olduğu ifade edilmeli.
Sınav bitimine kadar çocuğu okul bahçesinde beklemeli ve sınav çıkışı ona sarılmalı.
Anne babaların çocukları için yapacakları duaların kabul olunacağı bilinerek onlara bol bol dua edilmeli.
Sonuç olarak; kaygısına saygı duyulan, kaygısının anlaşıldığını, kendisine güvenildiğini hisseden çocuklar, kaygıyı daha az yaşayacak ve daha başarılı olacaklardır.*
Daha fazla bilgi icin; M. Emin Karabacak, SINAVLARDA BAŞARININ SIRLARI, Ensar Neşriyat, İstanbul.
Sınav kaygısı, sınava çalışmak yerine sınavı kaybettiği takdirde başına gelebilecek olumsuzlukları düşünmektir.
Sınav kaygısı, dikkatini sorulara vermek yerine, daha çok sınav sonunda yaşanabilecek olumsuzluklara yoğunlaşmaktır. Başka bir ifadeyle sınav kaygısı, kendinden beklenen başarıları gerçekleştirip gerçekleştiremeyeceği korkusudur.
Sınav kaygısının temelinde, öğrencinin sınavda zihnini soruya odaklanıp soruyu çözmek yerine, anne babasının beklenti adına söylediklerini düşünmesi ve o andaki sorumluluklarını yerine getirememe korkusu vardır.
Yine sınav kaygısını; sınavı kaybettiği zaman ailesinin kendisini sevmeyeceğini ve sınavlarda bilgisinden çok kişiliğinin ölçüleceğini düşünen, yetenekleri üstünde beklenti içinde olunan çocuklar daha fazla yaşamaktadırlar.
Çocukların Sınav Kaygılarını Azaltmada Anne Babalara Düşen Görevler:
Çocukların sınav kaygılarını artıracak olumsuz değerlendirmelerden ve kıyaslamalardan kaçınılmalı.
Çocukların kaygılarını artıracak ortam ve konuşmalardan uzak durulmalı.
Çocukların sınav kaygılarına saygı duyulmalı.
Çocukların kaygılarını paylaşabilecek ortamlar oluşturulmalı.
Çocukların başarısızlıkları yerine başarıları ön plana çıkarılmalı.
Çocukların kapasitelerinin üstünde bir beklenti içine girilmemeli.
Çocukların sınavlarda kişiliklerinin değil de bilgilerinin ölçüleceği anlatılmalı.
Çocuklara yapılan fedakârlıklar (dershaneye gönderdim, yemedim yedirdim…) sürekli gündeme getirilmemeli.
Her şeye rağmen kendileri için vazgeçilmez oldukları hissettirilmeli.
Sınavda alacağı sonuç ne olursa olsun, ona olan sevgilerinin azalmayacağı ifade edilmeli.
Çocukların sınavlara kadar sağlıklarını olumsuz etkileyecek soğuk içeceklerden ve yağlı yiyeceklerden uzak durmaları sağlanmalı.
Sınav öncesi çocukları yorucu işlerden, mideyi bozabilecek yiyecek ve içeceklerden uzak tutmalı.
"Ben sana söylemiştim, benim sözümü tutsaydın..." ile başlayan cümleler kurmaktan kaçınılmalı.
Aile içinde aile bireylerinin aynı doğrultuda düşünmelerine, farklı tutum içinde olmamalarına özen gösterilmeli.
Çocukların gösterdiği başarı asla ve asla küçümsenmemeli.
Sınavların hayat için bir amaç olmadığı, sadece geleceğin belirlenmesinde bir araç olduğu ifade edilmeli.
Sınav bitimine kadar çocuğu okul bahçesinde beklemeli ve sınav çıkışı ona sarılmalı.
Anne babaların çocukları için yapacakları duaların kabul olunacağı bilinerek onlara bol bol dua edilmeli.
Sonuç olarak; kaygısına saygı duyulan, kaygısının anlaşıldığını, kendisine güvenildiğini hisseden çocuklar, kaygıyı daha az yaşayacak ve daha başarılı olacaklardır.*
Daha fazla bilgi icin; M. Emin Karabacak, SINAVLARDA BAŞARININ SIRLARI, Ensar Neşriyat, İstanbul.
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te Bozkır Haber'e abone olun.